Bekleyemedim attım ya. Artık buradaysanız okuyun :D
Louis giriş kapısının bir kanadını açıp altına bir bez parçası sıkıştırdı ve yere çöküp kuru bezi yağlı raylara sürtmeye başladı.
Pek umut var gibi görünmüyordu, yani umut olabilirdi tabi ama elindeki bez daha ufacık bir ray parçasını siler silmez yağa bulanmış olmasaydı.
Giriş kapısı gürültüyle çarptı.
''Keşke yatak çarşaflarını söküp getirseydik. Bize yüzlerce bez lazımi ciddiyim!'' Louis ayağa kalktı. Karanlıkta Harry'nin kolunu ya da tişörtünün ucunu yakalamak umuduyla kapıya doğru yürüdü.
''Bu böyle olmaz, bez beş santimlik yeri siler silmez yağa bulandı.'' Eli boşluğun arasında Harry'yi bulamayınca, yutkundu.
''N-nerdesin gelsene, dü-düşeceğim şimdi.'' Ama karanlığın arasından bir ses duyulmadı.
Louis'nin avuç içleri saniyede terlemeye başladı, tişörtünün eteklerini tutup buruşturarak avuçlarını kurulamayı denedi.
''Harry?'' Ses gelmeyince hemen kollarını uzatıp kapıyı buldu ama kapı açılmıyordu.
Korku ayak parmak uçlarından hızlı hızlı yukarıya tımanırken Louis'nin neredeyse gözleri dolmak üzereydi.
''H-arry?'' Elleri titreyerek kapıyı yumruklamaya başladı.
''Harry kapı sıkıştı!''
Evet, o utanç tsunamisi geliyordu bile. Louis'nin gözleri doldu ve burnunu hafifçe çekti. Elinin tersiyle gözlerini ovuşturarak sildi sonra da gözlerini sımsıkı yumdu. Ama yumruklamayı kesmedi. ''Harry kapıyı aç lütfen!''
''Harry! Hangi cehenneme kayboldun!''
İzlediği bütün korku filmi karakterleri gözlerinin önünde canlanmaya başlamıştı. Sanki sırtından yakalayıp sürükleye sürükleye onu tünelin en derin en karanlık yerlerine götürecek tanrı bilir ne yapacaklardı.
''Harry lütfen!'' yumruklarını açtı ve kapıya avuç içleriyle vurmaya başladı.
''Niall! Kimse yok mu yardım edin! Kapı açılmıyor!''
Ve işte kafasını kuma gömmek istediği o ağlama anı gelmişti. Bir yandan yakınlardaki herhangi biri duysun diye bağırıyor bir yandan da yine herhangi biri duymasın diye sessizce ağlamaya çalışıyordu.
''Yardım edin tünelde kaldım!''
''Louis!''
Louis, pandaların soyunun artık tehlikede olmadığını duyduğunda bile bu kadar sevinmemişti.
''Harry!'' zıpladı.
''Kapı a-açılmıyor!''
Harry kapıyı açmaya çalışırken ''Tamam tamam, sakin ol, korkma şimdi açarım!'' diye en güven veren sesiyle bağırdı.
Louis kapının önünden bir adım geri çekildi, titrerken sabit kalmaya çalıştı ve burnunu çekti. ''Korkmuyorum ben!''
''Sorun yok Louis!''
''Sorun var, açsana şunu artık!''
''Deniyorum! Kanadın altına bir bez sıkışmış!''
Harry kapıyı elinden geldiğince güçlü sarstı, omuz attı, parmaklarını alttaki boşluktan sokup çekiştirdi ama olmadı.
''Sağ kanadı solu açmadan açamazsın!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''Amazement'' Park
FanfictionLouis bir kez daha eve kızarmış ıstakoz gibi dönmemek adına, geçen gün çıkan kavgada kırılan ama pinti patronun güç bela izole ve koli bantlarıyla tutturduğu şemsiyenin altında nefes nefese kalmış bir şekilde at yarışı spikerliği yapıyordu.