Utangaç birse kimde Canberk e merhaba dedim. Canberk halen daha ağızlı açık bakıyordu. Ben ise panikle sınıftakilere bu gün gördükleri hakkında bir şey söylememeli için yalvarıyorum. O da bana kafa sallayıp duruyordu yazık tabi çocuk böyle şeylere alışık değil tabii:)
Canberk kendine geldiğinde anime con için biletleri alıp içeriye girdik. İçeri girer girmez benim etrafımı diğer otaku lar sardı
İmza falan istiyorlardı. Canberk "bu kadar ünlü olduğunu bilmiyordum" dedi. Bende " sınıftaki kimse bilmiyor:)" dedim.
Biraz beraber gezinirken sonra Canberk içecek almaya gitti. Kenarda onu beklerken bir baktım geçen sefer ki çocuk yaklaşıyordu. İçimden umarım Canberk çabucak gelir diye dusunuyordum. İşler pek düşündüğüm gibi gitmedi ( her zaman ki gibi) çocuk aniden beni kenara sıkıştırdı bana " hani sevgilin vardı? Demek hepsi yalan artık peşini hiç birakmicam" itirmeye çalışıyordum. Ellerimden tuttu aramızda 1cm den daha az mesafe vardı. Bir anda ellerimin kurtulduğunu hissettim Canberk beni arkasına almış çocuğa " sevgilime ne yapıyorsun? Bir daha onla uğraşırsan seni gebertirim" dedi ve o sırada suratının kip kırmızı olduğunu hissettim. Ardından çocuğun koşa koşa kaçtığını fark ettim. Canberk e yaptığı her şey için teşekkürler ettim. Eve döndüğümde de kakao dan bir mesaj geldiğini gördüm
Bilinmeyen: genellikle otaku olmayanlarla konuşmadığını biliyorum ama bir şansımı deneyim dedim.
Freshlemon: Canberk?
Bilinmeyen: Evet.
Freshlemon: Numaramı nerden buldun?
John: bir arkadaşım verdi:)
Bundan sonra hem mesajlaşma hem de normal hikaye şeklinde devam etmek
Okuduğunuz için teşekkürler:)
