Ertesi gün Miyori'nin gözleri ağlamaktan şişmişti. O gün aylardır beklediği animecon vardı. Her zamanki gibi giyinip süslenip animecon'a gitti. Sürekli kafası dağınıktı odaklanamiyordu. Odaklanmak için yüzünü yıkamaya gitti. Lavabodan çıktıktan sonra kapının agizinda o stalker çocuğu gördü tam yürümeye başladı çocuk ona dur diye bağırdı. Miyori'nin elini tutup duvara itti. Miyori ne olduğunu anlamadan kendini çocuk ile duvar arasında buldu. Çocuk " Miyori artık benimsin sen ve erkek arkadaşın hakkındaki gerçekleri öğrendim. Daha doğrusu olmayan erkek arkadaşın mi demeliyim?" Miyori gözlerinden yaşlar aktığını hissedebiliyordu ama bu sefer ona yardım edebilecek kimse yoktu. Çocuk git gide ona yaklaşıyordu. Miyori kafasını daha sola çevirip duruyordu. Çocuk Miyori'nin çenesinden sıkıca tuttu ve kulağına "artık benden kaçışın yok."diye fısıldadı. Miyori artık tüm umduğunu kestiği anda telefon sesi gelmeye başladı. Çocuk telefonu açtı ve konuşmaya başladı. Miyori ise o sırada telaşla çantasından telefonunu çıkartıp acele ile mesaj listesindeki en basında kim varsa ona mesaj attı. Tam o sırada birisinin telefonu elinden çektiğini hissetti kafasını kaldırıp baktığında çocuğu gördü. Çocuk "kaldığımız yerden devam edelim mi?" Dedi. Tam dudakları arasında milimler kalmistiki çocuk bir anda yere yığıldı. Miyori durduğu yerde yere çöktü bir baktı ki çocuğu yere indiren Canberk'ti. Çocuk bir anda bağırmaya başladı " Siz sevgili bile değilsiniz. Bunu yapmaya hakkın yok"tam çocuk canberk'e yumruk atcakti ki Canberk ondan önce davranıp çocuğun yüzüne bir yumruk indirdi. Sonra Miyoriyi kollarının arasında aldı. Miyori, Canberk'in kollarının arasında olmanın verdiği rahatlık ile ağlamaya başladı."Canberk... çok korktum." Diye bildi sadece. Canberk "Hadi seni burdan çıkaralım."dedi