Laxus Dreyar
"Evet Erza onu da alacağız." gözlerimi devirdim. "Tamam onu da alırız."
"Başka bir şey kaldı mı söylemediğim?" diye mırıldandı kendi kendine.
"Kapatıyorum."
"Hayı-"
Telefonumu cebime atıp önümdeki market arabasına baktım. Uzun süreli telefon konuşmalarını sevmezdim. Bunun gibi ortalama beş saniyelik telefon konuşmaları benim için idealdi.
"Burası ne kadar da büyük bir alışveriş merkezi." dedi Mira ellerini raflarda dolandırırken.
"Büyük mü?" dedim etrafta gözlerimi gezdirirken. Sıradan bir alışveriş merkeziydi işte.
"Gelen gürültü ve yankılanan seslere göre, öyle."
"Büyük." dedim başımı sallarken.
"Ee ne alacakmışız?" dedi ellerini raflardan çekip market arabasını tutarken.
"Dinlemedim."
Başını salladı.
"Biz de öyle tahmin etmiştik." elini cebine atıp bir kağıt çıkardı. "Bu yüzden Erza alışveriş listesini çoktan hazırlayıp benimle birlikte gönderdi."
Elinden çekip aldım kağıdı. Uzun alışveriş listesine baktım.
"Listede yazılan ezberimde var." dedi işaret parmağını bana doğru sallarken. "Sakın listeyi okuyamıyorum diye bir şeytanlık yapmaya kalkma."
Market arabasını kavrayıp derin bir nefes aldım.
"Buradaki tek şeytan zaten belli."
Yüzüne kendini beğenmiş bir gülümseme yayıldı.
"Hadi gidelim."
Ağır adımlarla marketi turlamaya başladık.
"Laxus." dedi Mira sağ elimi market arabasından ayırırken. "Sağ kolundaki sargı bezini zorla çıkarsan da hala yaralı. Arabayı ben sürerim. Sen sadece sol elinle yönlendirmeyi yap."
İlk başta karşı çıkmayı düşünsem de vazgeçtim. Bir de bunun tartışmasıyla uğraşmayacaktım.
"Şimdi sağa dön."
Dediğimi yapıp sağa döndüğünde uzun bir reyon karşıladı bizi. Raflarda gözlerimi gezdirirken Mira aniden başını kaldırdı.
"Laxus? Sen de duydun mu?" dedi başını sağa sola çevirirken.
"Hayır."
"Juvianın sesiydi!"
Listeyi okuyup alacaklarımızı kontrol ederken konuştum.
"Sakın sesin peşinden gitmeye kalkma. Market büyük. Bir de seni bulmakla uğraşmam."
Gözlerimi listeden kaldırıp Miraya diktim. Daha doğrusu, dikecektim.
"Mira?" dedim etrafa bakarken.
Sinirli bir şekilde market arabasına vurup etrafta onu aramaya başladım. Yanılmıştım. Bu kızın büyüyeceği yoktu.
Reyonların arasında dolaşıp bulmaya çalıştım. Neden bu kadar kalabalıktı ki market? Juvianın peşinden gitmişti. Yanlış duymuş olabilirdi bu kalabalıkta.
Ne zaman büyüyecekti bu kız?
"Laxus-san?" arkamdan gelen sese döndüm. "İyi günler."
"Juvia?" dedim yanına giderken. "Mirayı gördün mü?"
