3. Bölüm

100 11 14
                                    

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kaşlarını çatarak bir süre inceledi.

"Cassey Jordyn." Deyip sırıttı.

Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Şaşırmıştım. Yani nerden anladı ki? Acaba her kıza Cassey Jordyn mı diyordu?

"Sen nasıl-" derken sözümü kesti. Ne kadarda kibar(!).

"Ben nasıl sen olduğunu anladım değil mi?"

Başımı salladım. Kollarını göğsünün altında birleştirip iyice sırıttı. Şöyle bakmasana be adam. Kalbim dayanmıyor.

"Dikkatsizsin Cassey. Çok fazla hemde. Yüzünü zaten beni izlerken bir kaç defa gördüm. Beni izleyen birini görmem dikkatimi çekmişti zaten. Ve arabanı tanıdım."

Elimle alnımı tutup derin bir nefes aldım. Nasıl bu kadar gerizekalı olduğumu düşünüyordum. Halbuki ben hiç fark etmediğini sanarken, Diablo herşeyin farkındaymış. Arkamdaki duvara yaslandım ve etrafa baktım. Sesli bir şekilde gülünce ona baktım.

"Ne kadar gerizekalı olduğuna gülüyordum. Şeytan tarafından lanetlenen birine hayransın. Neden acaba?"

"Çünkü bazı ayrıntılar dışında bende seninle aynıyım." Diyemedim tabii.

"Çünkü dikkatimi çektin." dediğimde alayla güldü.

"Daha iyi yalan söyleyemiyor musun?"

"Üzerimde psikolojik baskı hissettiğimde hayır."

"Yani üzerinde psikolojik bir baskı yarattığımı mı düşünüyorsun?"

"Evet."

Diablo tam bir şey söyleyecekken, Diablo'nun ne olduğunu bilmeyen, aptal, bir grup adam etrafımızı sardı. Diablo'ya baktım. Gayet rahattı. Tabii öyle olması gerekiyordu. Bende korkmuyordum. Çünkü bu ego yığını herifleri alt etmem 10 dakikamı alırdı.

Adamın biri öne atıldı ve konuşmaya başladı. Büyük ihtimal çete lideri oydu.

"Hey, Diablo. Yarışta benim hakkım olan parayı almışsın. Adamlarım işini bitirmeden geri ver."

Tam bir gerizekalı. Kendimi tutamadım ve büyük bir kahkaha patlattım. Lider ve çetesi garipçe bana bakıyordu. Gözlerimi devirmek istesem de durdum. Diablo da sırıtarak adamlara bakmaya devam ederken, çete lideri sinirlendi.

"Şu gülen sürtük ve Diablo'nun işini bitirin." Dedi ve sigara yakıp geriye çekildi.

Ateşli Diablo ve ben bu egolu herifin işini bitireceğiz. Bana sürtük dedi. Neyse zaten ölecek. Söyleyebildiği kadar küfür edebilir. Son sözler önemli.

Kaç adam var saymadım ama hepsi üstümüze gelmeye başladı. Diablo daha gücünü kullanmazdı. Çünkü onu tanıyorum. Öldürürken zevk almak isterdi. İlk önce dövüşmesi lazım. Sonra hepsinin yanarak çığlık atmasını izleyecekti zaten. Tehlikeli, ancak benim hayran olduğum o gülümsemesiyle beraber.

Adamlardan biri, arkamdan gelip kollarımı tuttu ve diğeri vurmak için bana yaklaştı. Hadi ama! Bu hareketler fazla acemiceydi. Dizimi arkaya doğru hızla kaldırıp, penisine dizimi geçirdim ve acıyla inleyerek yere eğilirken, yüzüne tekme attım ve adam yere düştü. Ama bayılmamıştı. Karşıdan bana gelen adamı unutmuştum ki, yüzüme sert bir yumruk yememle hatırladım. Geriye sendelerken, attığı diğer yumruktan eğilerek kurtuldum ve havaya zıplayıp iki ayağımla da tekme attım. Adam yere düşüp biraz ileriye sürüklendi ve ben hızlı bir hareketle kalkıp elime geçen sopayla adamın kafasına sertçe vurup bayılmasını sağladım.

Derin bir nefes alıp Diablo'ya baktım. Duvara sıkıştırdığı adamın boğazını sıkarken, bir yandan da sertçe yumruk atıyordu. Adamın yüzünden kanlar akıyordu ve suratı nefes alamadığı için mosmor olmuştu. Diablo'nun arkasında durup ona silah tutan adamı gördüğümde, tüm gücümle oraya koştum ve adamın omzuna atlayıp boynuna dirseğimle sertçe vurdum ve adam yere yığıldı. Tam kalkıyordum ki adam bacağımdan tutup çekti ve yere düştüm. Kalkacakken, silah sesi duyuldu ve kolumda büyük bir acı hissettim. Zorlukla kalktım ve silahımı çıkarıp yerdeki adamın kafasına sıktım. Yürümeye başlarken, kolumun vurulduğu yerinde büyük bir acı hissettim ve acıyla bağırdım. Adamın biri kolumun vurulduğu yerden sıkıca tutmuştu. Tek isteğim ordan hızla uzaklaşmaktı ama bu lanet herif ölmek istiyordu. Ve bende ona istediğini vermekten çekinmeyeceğim. Acıyla çığlık attım ve kotuma sıkıştırdığım bıçağımı çıkarıp adamın boğazına hızla sapladım. Adam boğazını tutup yere eğildi ve boğazından akan kan, olduğu yeri kaplamaya başladı.

Kimseye bakmadan kolumu tuttum ve hızla arabama ilerledim. Diablo hepsini halletmişti. Geriye sadece çete lideri kalmıştı. Annesini kaybeden yavru bir kedi gibiydi aynı. Duvara sinmişti ve korkuyla bakıyordu. Polis sesleri duyulmaya başladığında, Diablo sesli bir küfür savurdu ve ellerini kaldırıp ateş çıkararak adamı ateşe verdi. Adam tüm gücüyle bağırarak ordan oraya koşuyordu. Aptal.

Yaklaşmakta olan polis sesleriyle hızla arabama bindim. Diablo'yu kontrol ettiğimde, o da binmişti. Hızla sürmeye başladım.

Eve geldiğimde, tişörtümden bir parça yırttım ve kolumun yaralı kısmına sıkıca bağladım. Dişlerimi sıktım çünkü gerçekten fazla acıyordu. Banyodan bir havlu alıp kolumun üstüne bastırdım. Telefonumu çıkardım ve böyle olaylarda her zaman aradığım ve güvendiğim Carl'ı aradım. Kendisi doktor. 2. çalışta açtı.

"Hey Carl."

"Cassey. Nasılsın? Ne zamandır aramıyordun."

"Bazı işlerim vardı Carl. Hiç vaktim yoktu. Neyse, evime gelmen gerekiyor."

"Yine bir olay diyorsun. Pekala 10 dakika içerisinde orda olurum." dedi ve kapattı.

Kendimi koltuğa attım ve beklemeye başladım. Bir süre sonra gözlerimi kapatmış uykuya dalacakken, kapının sesiyle gözlerimi açtım. Kalktım ve kapıyı açtım.

"Hoşgeldin Carl." dedikten sonra kenara çekildim ve Carl içeri girdikten sonra kapıyı kapattım.

Çantasını koltuğa bıraktı.

"Koluna ne oldu?"

"Bu sefer kurşun."

"Pekala, banyoya geçelim. Çünkü burası batabilir." Başımı salladım ve banyoya girdim. Carl peşimden girdi ve çantasından gerekli malzemeleri çıkarırken, yere oturdum ve sırtımı duvara yasladım.

"Canın acıyabilir. Çok fazla bağırmamaya çalış." Alayla güldüm.

"Daha iyi moral veremiyor muydun?"

"Elimden geleni bu." Güldü ve koluma sardığım havluyu çıkarıp, bağladığım tişört parçasını da çözdü ve çantasından çıkardığı şeylerle pansuman yapmaya başladı. Dişlerimi sıkıca birbirine bastırdım ve gözlerimi sıkıca kapattım.

Sonunda artık sadece sızlarken, ayağa kalktım.

"Teşekkür ederim Carl."

"Rica ederim Cassey. Biliyorsun beni her zaman arayabilirsin. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz." Gülümsedim ve başımı salladım. Kısa süre sarıldık ve gitti.

Odama girip üstümü değiştirdim ve yatağıma yattım. Telefonumu elime alıp Diablo'ya mesaj atıp atmamakta gidip gelirken, yazacak bir şey aklıma gelmedi ve telefonumu yastığımın altına koyup gözlerimi kapattım.

İlham gelmesini bekledim ve gelince de hemen yazdım. Cidden yazmak artık zorlaşıyor. Hikayeyi silmeyi düşünüyorum. Düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.

El DiabloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin