1.2

275 93 19
                                    

"Gel Luke... Bir şey konuşmalıyız."

Yanına gidip oturdum.

"Luke..."

Sağ eli sağ elimi kavramıştı.

"Calum? B-biz oyun oynamıyoruz."

"Biliyorum... Ben özür dilerim."

"Neden ki?"

"Luke bak..."

"Calum bak, Michael gelirse... Seni öldürebilir. Elimi bıraksana."

"Luke, lanet olası lafımı bölme."

"Tamam, konuş hadi."

Evlenme teklifi mi ediyor?

"Luke, ben sana yanlışlıkla aşık oldum."

Ne? Bir anda Michael odaya geldi.

"Hey!"

Calum hemen elini çekti ve etrafa bakındı. Yutkunarak Michael'a döndüm.

"M-merhaba sevgilim..."

"Calum? Luke ile ne konuşuyordun? Bize de anlat, biz de YUTKUNALIM."

"Hiç b-bir şey... Sadece, Hani korku hikâyelerini severim ya, çok korkunç bir hikâye görmüş onu anlatıyordu."

Hikâye mi? Lanet olsun!

"O yüzden mi bu kadar sert yutkundun Hemmings?"

"Fazla korkunçtu."

Calum kalktı.

"Evet, ben de okurken korktum zaten."

Calum'un gözleri yavaş yavaş doluyordu. Ah, ağlama lütfen...

"Gitmeliyim..."

Koşarak odadan çıkıp gittiğinde, Michael bana baktı.

"Öpüşmemiz bu yüzden mi ayrıldı?"

"Evet Michael."

Sesim sert çıktı, siktir.

"Sen bana bağırdın mı Hemmings?"

"M-Michael beni yalnız bırak."

"Beni kovuyor musun?"

"Michael lütfen..."

O kadar içim acıdı ki, cidden aptal gibi ağlamaya başladım.

"Hey... Ağlama bebeğim. Özür dilerim."

Kollarını bedenime sardı, bende ona karşılık verdim. Tabii ki, aptal gibi omuzunda ağlamaya devam ettim.

"Bu aralar her şey üzerime geliyor Michael..."

"Luke, shh... Tamam. Sakin ol. Ağlama bebeğim."

Çekildi ve pat! Dudaklarımda... O hayalini kurduğum ince dudaklar dudaklarımın üzerinde... Ah, karşılık vermeye başladım ve gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım... Bu ânın tadını çıkarmalıydım.

pain ;;; muke & cashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin