1.6

229 30 5
                                    

   Gözlerimi araladığımda kollarımda uyuyan şirin Michael'ı gördüm. Alnına dudaklarımı bastırdım. Çok güzel duruyordu, kedicik gibiydi. Benim kediciğim. Parmak uçlarımı yüzünde gezdirdikten sonra yavaşça çekilip başını yastığa koydum ve bacaklarımı yataktan sarkıttım. O uyanmasın diye çok sessiz bir şekilde parmak uçlarıma basarak odadan çıktım. Banyoya gidip günlük faaliyetlerimi gerçekleştirdikten sonra banyodan çıktığımda kapıda ağlayan Ashton'ı gördüm. O ağlıyordu. Onu cidden hiç bu şekilde görmemiştim. O güçlü biriydi. Çok kötü bir şey olmuştu anlaşılan. Elimi koluna koydum.

"Ashton, neyin var senin? Ne oldu?"

"Luke, yardımına ihtiyacım var."

Hıçkırıyordu. Balkona gelmiştik. Kapıyı kapadım ve sandalyeye oturmuş Ashton'ın karşısına oturdum.

"Ne oldu Ashton?"

"Calum'ı tanıyamıyorum Luke, son zamanlarda çok tuhaflaştı. Benimle konuşmuyor, ona bir şey söylediğimde duymamazlıktan geliyor... Neden bunu yapıyor cidden anlamıyorum. Luke, beni en iyi sen anlarsın."

Cevap vermeme izin vermeden sır verir gibi fısıldadı.

"Ben ona âşığım Luke."

Normal ses tonuna dönüp devam etti.

"Eskiden odama gelirdi, birlikte bir şeyler yapardık, ateri oynardık, şarkı dinlerdik, bana sarılırdı, yanımda uyurdu, ona 'günaydın' dediğimde bile cevap verirdi ama şu an hiç eskisi gibi değil Luke. Lütfen bana yardım et... Dayanamıyorum."

"Tamam Ashton, tamam merak etme onunla konuşacağım."

Ashton'ın omuzunu tutup sıktım.

"Sakin ol."

-

Ehem, selam. En son bölümü 16 Eylül 2016 tarihinde yayınlamıştım. Yani son bölüm değildi, sadece okul yüzünden yarıda kesme kararı almıştım. Ama şimdi geri döndüm ve kitabımı mutlu son ile bitirmeye karar verdim!♡ İyi okumalar.

pain ;;; muke & cashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin