kiss // malec [CAT EYES 2]

1.4: a place

Onu umursamadan yemek masasını oturdun. Bu konuda bir ustaydın artık. Yakında bunu meslek olarak edinip bu konuda bir okul açacaktın ki Simon'ın markette anlattıklarını hatırlayınca öğrenci sayın oldukça yüksek olurdu.

 Öksürdün ve Izzy'e bakıp gülümsedin. V yaka bir tişört giymişti. Ne giydiğinin bir önemi yok, Izzy her zaman tanrıça gibi gözükür. Keşke bu konuda ona benzeseydin.

Sonunda Jace'e ve Clary'e başınla selam verdin, bu ''ben okula gidiyorum.'' falan gibi birşey demekti.

 Jace başıyla onayladı. Clary sana gülümsedi. Gülümsemesine karşılık vermek bile istemiyordun. Eh, gözlerini devirmekten daha iyisini hakediyor muydu ki bu kız?

Çantanı aldın. Magnus ile son konuşmanızda onun genelde bu yolu kullandığını hatırlamıştı. Gözlerinle onu aradın ama ortada pembe pullu bir pelerin giyen biri yoktu. Sende zorlamadın o sıradan giyenecek türden biri değildi. İç çektin. Telefonunu çıkardın ve ona sadece ayaklarının gözüktüğü bir resim yolladın. 

Telefonu kapattın ve çantana geri koydun. Kapının önünde Jace ve Clary'i bekliyordun. Hiçbirininiz araba kullanamaması cidden çok yazıktı.

 Sonunda kapı aralandı ve Jace ayakkabılarını giymeye çalışırken omzunu sıkıca kavradı. Eskiden sana bu şekilde dokunsa gerilir ve kıpkırmızı olurdun. Şimdi rahattın. Belki seni öptüğünden belki de artık ona karşı bu kadar takıntılı olmadığından. 

Telefonun çaldığında onlara önden gitmelerini söyledin.

''Selam Magnus'' haftalardır konuşuyordunuz ve artık aranız ciddi anlamda düzelmişti. Bu kesinlikle mükemmeldi.

''Selam Alec.'' artık seninle çok daha rahat konuşuyordu. Bu biraz korkutucuydu aslında. Artık seni arkadaşı gibi görmesini istemiyordun.

''Hey, seni göremedim. Yani bu gün görmeyi bekliyordum.''

''Şey,'' dedi. ''Yolumu değiştirdim diyelim.''

Onu zorlamadın. Bunun bir anlamı yoktu. Hala sana kızgın olabilirdi. Bu onun hakkıydı.

''Eh,'' dedin. ''Bugün bir işin var mı?'' bir an için cevap seni korkuttu ve nefes almayı bırakacağını sandın.

'' Yok'' dedi ''Neden ki?''

Gülümsedin. ''Beğeneceğin bir yer biliyorum. Nerede buluşalım.''

**

Bu bok gibi bölüm için özür diliyorum.

Bu yüzden sizi bu gif ile kutsuyorum.