Kötü haber, Magnus cidden kırmızı sim dökmüştü.
Hangi tonda olduğunu söylemişti ama aklında tutamamıştın. Bu yüzden ona ''becer-beni-alec'' kırmızısı diyordun.
Neon ışıkların altında herkesin ona baktığını farkındaydın ve sen bundan ne kadar rahatsız oluyorsan, Magnus bunu o kadar seviyordu. Daracık bir deri pantalon ve giydiği parıldayan tişört onu karışı konulamaz kılıyordu. Elini omzuna koydun ve onu kaybetmemeye çalıştın çünkü onu kaybettiğin anda senden çok daha ateşli ve muhtemelen daha sadık biri onu kapardı.
Durduğunda içki alacağanız minik büfeye gelmiştiniz. Minik minik sahneleri hatırladığın o geceden sonra içki konusund tedbirliydin ama Magnus ikinize de kokteyl almıştı ve kendininkini serçe parmağı ile karıştırıyordu. O GARSON ONA GÖZ MÜ KIRPMIŞTI?
Bunu sevmemeştin. Senden çok daha iyisini bulabileceğini öğrenmek hoşuna gitmemişti.
Magnus bir anda içkisini yerine bıraktı ve kulaklarını kabartıyormuş gibi yaptı. ''Bu şarkıyı severim.'' dedi. Bölük pörçük duymuştun ama ''Bu şarkıyı beceririm'' demediğine emindin. Bu yüzden gülümsedin. ''YANİ DANS ETMEK İSTYORUM.'' dedi ayağa kalkarken ve onu takip etmek zorunda kaldın. Ne zaman bu kadar yakın olmuştunuz siz?
Şarkının sözlerini umursamamıştın aa muhtemelen seks hakkındaki haraketli bir parçaydı. Ellerine biraz ''becer-beni-alec'' kırmızısı sim bulaşmıştı ve normaldekinden hiçbir farkı olmayan siyah tişörtünü mahvetmişti.
Sonra Magnus mükemmel dans stillerini göstermeye başladı ve birden bire seninkiler de dahil tüm gözler Magnus'un kalçalarına odaklandı. Sinirlenmiştin.
''Hey, yanıma gelsene.'' dedin ve gülümsedin. Magnus üzerine doğru eğildi ve keskin parfümünü hissettin.
'' Ne oldu?'' dedi gülümseyerek. Dudakları,kulaklarına değiyordu. Hızlı mı sahroş olmuştu?
''Herkes sana bakıyor.'' dedin kısaca ve cesurca. ''Hoş değil.''
Seni yakaladı ve yanına, basamakların üzerine, aldı ve kollarını beline doladı.
Tişörtün alev mi almıştı çünkü terlemeye başlamıştın ve kaskatı kesilmiştin.
Biraz daha güldü ve sanki tüm dikkati üzerine çekmek ve alev alev dans etmek hergün yaptığı birşeymiş gibi sakindi.
''Gayet hoş,'' dedi. ''hissedemiyor musun?''
Hissediyordun, hemde gayet iyi hissediyordun.
Sonunda haraket etmen gerektiğine karar verdin ve kollarınla Magnus'u kavradın ve Magnus daha yüksek bir kıkırdama ile buna karşılık verdi. Şimdi heryerin becer-beni-alec kırmızı olmuştu.
Eh, fena olmazdı hani.
Sonunda şarkı bittiğinde oturmak istediğini söyledin ve her gay klübünün vazgeçilmez öğesi kanepelerden birine oturdun. Magnus da yanına geldi. Dardı. Bacağı bacağına yapışmıştı ve eli dizinin biraz üzerindeydi ama kasılman için yeterliydi.
***
Başın dönüyor,miden bulanıyordu ve simler heryerindeydi. Magnus'un kolu beline dolanmıştı ve düşmeni engelliyordu ama şaçmalıyordun. Magnus'un dans stillerinin ne kadar iyi olduğunudan ve yaşlı adamın Magnus'a nasıl yiyecekmiş gibi baktığı hakkında konuşuyordun. Evin önüne geldiğinizde Magnus'un kahkahalarla gülen yüzü asıldı.
''Görüşürüz Alec.'' dedi.
''Görüşürüzz'' dedin. Öpüşmediniz.
İçeri girdiğinde annen kanepede oturuyordu ve Jace sinirli bir biçimde merdivenlerin yanında bekliyordu.
''Saatin kaç olduğunu farkında mısın acaba?'' dedi annen genelde monoton sesiyle -ki bu bir bağırmadan çok daha ürkünçtü.-
**
oy
ve
yorum
yapın
o
kadar
yazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss // malec [CAT EYES 2]
Fanfiction''Alec orada öylece durmuş çevresindekilerin kalbini kırıyordu.'' 20.08.2016