I loved you, ( don't forget that.)

237 22 2
                                    

Kötü, karanlık, küf kokulu. Gerard sabah ışığına lanet okuyarak kendi üzerine kıvrıldı. Bacaklarını göğsüne çekti, parmakları siyah çarşafları dikkatsizce ve sinirle başının üstüne çekmek için kavradı.

Yumuşak, beyaz, parlayan güneş ışığı. Dünyadaki en iyi manzaraya uyanmak, yumuşak teni kendisininkine karşı hoş karşıladı. O beyaz çarşaflar içinde uyanmayı sevdi, kalbinin diğer yarısının yanında.

Oda midesi için keskin , acı ve tiksindirici derecede alkol kokuyordu. Boğazı ham gözyaşları ve dün gece anlamsız havayı yutmak için seçtiği her ne zehirse onunla yanıyordu, gözleri kuru bir kaşıntıyla acıyordu. Parmaklarını yüzüne götürdü ardından sertçe ve sıkıca sağ gözünün köşesini ovdu.Adam pişmanlıkla hafif , yumuşak bir inleme çıkmasına izin verdi.

Bedeni hafifçe sevgilisinin bedenine karşı hareket ederken kahvenin yumuşak , tanıdık güzel kokusu ve sigaralar duygularını istila etti. Yumuşak bir gülümseme gözlerinin kenarını yükseltti ve kendisinin sıcaklığın içinde boğulduğunu hissetti.

Yatağın yapışkan yüzeyinde yuvarlandı, üzgün ve siyah çarşaflardan dolayı fazla ısınmış, ve kumaşları çıplak bedenin her santimine tutunmuş olarak.

Omuzları önde , kolundaki kaslar esnekti. Tembelce  yer değiştirerek , yuvarlanarak ve gerinerek , anın duygularına kapıldı. Pervasız bir sinirle hareket etti ,çarşaflar bedenini soyana kadar.

Etraflarındaki yumuşak ve havadar çarşaflar Gerard sevgilisinin gözlerinin içine bakıp, hafifçe kıkırdar , üzerine yuvarlanıp yanında olan güzel bedeni kendisine karşı bastırırken aşağı doğru oynadı.

Gerard terlemenin getirdiği hislerden nefret etti, saçlarının yüzünün kenarlarına yapışmasından nefret etti. Sümüksü hissetti, bazı yerlerde kumlu, ve o kirlilik hissine hiç katlanamazdı, bütün suçluluk etrafını sarardı.

Gerard'ın şekerden baldan, hafifçe sallanan pembe kalçaları aşık olduğu yumuşak , pürüzsüz, sıcak sanat eserine karşı, sevgilisinin dövmeli teni pürüzsüzce onunkisine karşı kayışı.

Parçaları korkunç bir şekilde tecavüz edilmiş hissetti, diğerleri, feci halde ihmal edilmiş.

Gözlerini kapattı ve alt dudağını dişlerinin arasına yuvarladı, bir sevgilinin öpüşünün aciz bir taklidi için emerek.

Çok yumuşak ve sıcak bir tadı vardı. Dudak halkasının soğuk metali Gerard'ın alt dudağına değdi, omurgasından aşağı tatlı bir ürperti göndererek. Birlikte büyü gibi hareket ettiler, iki ipek kıyafetin birlikte hafifçe pamuk çarşafların üzerine düşmesi gibi.

Gözleri kapalıydı, yapabildiği kadar sıkı kapatmıştı . Baş ağrıları vuruyordu. Gözlerini sıkıca kapatmak bunu sadece daha kötü yapıyordu, biliyordu, ama acıyan gözlerini nemlendirmek için bir yol bulması gerekiyordu.

Ağlamak istedi. Çaresizce ağlamak istedi.

Perişan hissetti , sefil. Kırılmış bedeninin altında hala dün gecenin avuntusunun kirli vücudunu hissedebiliyordu , kızın tenini onunkine yapışmış halde, sıcak ter ve günahkar seksle.

O her zaman çok kibardı, Gerard'a hep sanki kırılır gibi davrandı. Parmakları Gerard'ın teninden aşağı sekti ve gerisin geri göğsüne. Gülümsedi, kahkaha attı, sevdi. O en görkemli şeklin içinde mükemmelikti ve sevgilisi olarak Gerard'ı seçmişti.

Gerard yalnızdı. Son derece, acı veren ve tiksindirici bir şekilde yalnızdı.Sevgilisini sanki sigaralarını özlermiş gibi özlüyordu, sevgilisini pişmanlık ve üzüntünün yanı sıra herhangi bir duyguyu hissedebilmeyi özlediği gibi özlüyordu.

Gerard'ın boynundaki morluğu öptü, Gerard'ın köprücük kemiğinin arasındaki teninin yumuşak çukurunu. Gerard'ın boynuna doğru gülümsedi, ona güzel olduğunu söyledi. Dudakları yumuşakça Gerard'ın tenine karşı yuvarlandı, dişlerinı pürüzsüzce kaydırdı. Gerard'ı sahip olduğu her bir parçası ile sevdi, Gerard'ın bunu bildiğinden emin oldu.

Gerard daha sıkı büzüştü, yapabildiği kadar. Göğsü derin bir boşluk gibi sızladı.  Midesinin derinlerinde kendisini geren , yuvarlayan ve üzüntüyle dolduran bir şey hissetti. Başı zonkluyor ve duygularını sadece ağır acıya kısıtlıyordu. Teni kasılıyor, Gerard kapana kısılmış hissediyordu. Bileklerini kesmek ve kendi vücudundan kendini özgür kılmak istiyordu.

Sevgilisi Gerard'ın vücudunun her santimini öptü , her noktasını. Parmaklarını her sızısına götürdü, dili acıyan her noktasının üstünden bir yol çizdi , dudaklarını her kötü düşüncesine karşı bastırdı ve Gerard'ın güzel olduğu sözüyle onu iyileştirdi. Onu Gerard'ın sevildiği sözüyle iyileştirdi.

Gerard'ın ihtiyacı olan asıl rahatlama olsa da biliyordu ki bu dünyanın yarısı kadar yoldu. Bu acının çaresi bir yerlerde kendini eğlendiriyor, muhtemelen aynı gece geçen yıl otelde bıraktığı titreyen ruhu umursamadığını söyleyen yeni bir mürekkep alıyordu.

Gerard bir sabah sevgilisinin yokluğuna uyandı. Odanın etrafına baktı, gülleri ve notu gördü. Gülümsedi. " Kahve için çıktım. Sana da biraz getiriyorum, endişelenme. Seni seviyorum. Yakında görüşürüz tatlım." olduğunu umdu. Parmakları gülleri okşadı, açmak için parmaklarını kartlara götürdü.

Gerard iki elini de yüzüne bastırdı. Hala ağlamak istiyordu.

" Üzgünüm. Seni sevdim, unutma. Beni bulmaya çalışma. Hoşça kal. " Ummamıştı. Parmakları şok içinde not kartını kıvırdı. Gözyaşları gözlerini acıttı. Hiçbir şey mantıklı gelmedi. Frank özeldi, sadece kalamaz mıydı? Yoksa Gerard'ı öldürmeye mi çalışıyordu, bilerek onun canını böyle yakarak?

Frank o gece ayrıldığında sigaralarını almıştı, ve Gerard o zamandan beri başka paket almadı. Ama Frank arkasından içkiyi bırakmıştı.
Frank arkasından siktiğimin bir sürü içkisini bırakmıştı.
Ve Gerard , şey, kendini onun içinde boğmayı planladı.

Author: adrenalineparty Thanks for permission.

ehm , dediğim gibi seni seviyorum , ve bu da senin için ; TheNamelessGhoul

I loved you, ( don't forget that.) (türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin