Multimedia: ecrin
(asya doğan)
Kuzey gittikten sonra -ki ölümcül bakışlarını atmayıda ihmal etmemişti, yağız ve ecrinle bol sohbet etmiştim. Yağız gittikten sonra daha zile onbeş dakika vardı, ecrine tuvalete gidiceğimi haber verip ikinci kata çıktım. Koridorda yürürken içimden bir his takip edildiğimi söylüyordu. Hemen adımlarımı hızlandırdım ve arka bahçeye yöneldim. Dışarı çıkarken kapıdaki yansımadan gelenin kuzey olduğunu kısa sürede anlamıştım. Hiç çaktırmadan yürümeye devam ettim, zaten bu atağı bekliyordum fakat daha geç olmasını umuyordum. Onu izleyip ataklarını tahmin etmem gerekiyordu, genellikle böyle yapardım. Ama zaten o geleneklere pekte sadık gibi durmuyordu olsundu. Adımlarımı yolumdan saptırıp sigara içmek için kullandığım yangın merdivenine yöneldim. Onunla tartışabilir, kavga edebilir yada daha ateşli şeyler yapabilirdik, ah hayır son dediğimi kesinlikle yapamazdık ve ben tüm o üçüncü şahıs gözleri üstümde hissetmek istemezdim evet genelde insanların bakışları altında ezilmez onlara misliyle karşılık verirdim ama bu kötü hissetmediğim anlamına gelmezdi. Siyahi hayatıma dahil ederken görünmez olmayı dilemiştim ama siyahi kullanmam onların daha çok dikkatini çekmişti onlara göre hangi deli bu kadar siyahi severdiki?. Ama yanıldıkları bir nokta vardı benim en sevdiğim renk sütlü kahveydi fakat siyahi kullanmam onları yanlış yönlendirmişti, aksine kahve tonunu daha çok kullanırdım ama onların dikkatini sadece siyah çekerdi merdivenlere vardığımda bir kaç basamak inip yukarı baktım ve onunla göz göze geldim "Ooo kuzey bey beni ziyaretemi geldiniz" dedim ve kırdığım potu çok sonra fark ettim tanrım adını bildiğim için onu araştırdığımı sanıcaktı "noldu gelmeme sevinmiş gibi bir halin var beni merdiven köşesine çekmeler falan" kırdığım potun farkedilmemesinin verdiği rahatlıkla yanıtladım onu "ben buraya sigara içmeye geldim annesinin etegine yapışıp ayrılmayan çocuklar gibi peşimden gelen sendin" bu dedigime alay eder bir tınıyla güldü öyleki gülüşündeki küçümsemeye uzansam dokunurum sandım "eteklerine yapışmaktansa eteğini kaldırıp içine girmeyi tercih ederim ve sende bunu tercih edersin anlaşılan ismimi öğrendiğine göre" ah bel altı vurmaya geçmişti üstelik yaptığım hatanında gayet farkındaydı ama yinede geri adım atmadım "ah sende içime işleyecek bişeyin olduğuna şüpheliyim" sanırım biraz fazla ağır olmuştu. Kuzeyin gerildiğini hissettim ama yüzündeki stabil ifadeyi korumaya devam ederek beni duvarla arasına aldı hatta öyle bir aldıki ona istesemde zarar veremeyeceğim bir şekilde bacaklarımı bacaklarının arasına aldı ve orantısız kuvvet kullanarak bileklerimi tek eliyle duvara yasladı. Bir kaç kez çırpındım ama o fazla güçlüydü, ben teknik ile dövüşürdüm gücüm bir erkeği alt edicek kadar güçlüydü ama kuzey beni gafil avlamıştı. Tapılası yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı ve dudaklarını kulağıma sürterek fısıldadı "şüphesini duyduğun o şeyle seni öylesine dize getiririm ki o şeyim içine girmesi için yalvarırsın" o alt edilmesi güç bi erkekti ama bende asla o silik karakterlerden değildim. "Ben Asya Doğan bana asi derler ve sen bu ismi iyi ezberle buzdan herif sen benim içime girmek için yalvarırken ben bekaretimi bu zamana sakladığım gibi saklamaya devam edicem ve sen istediği oyuncak arabayı alamayan bir veletin hayal kırıklığını taşıyacaksın o soğuk gözlerinde" bir an duraksadığını hissettim bakire olmamı beklemediğinden mi yoksa iddialı sözlerimden mi kaynaklıydı duraksaması ayırt edemedim ama bundan keyif aldığı her halinden belliydi. "Hımm demek kutsal bir bakire, şaşırttın beni gök gözlü ama bir şeyin altını çizmem gerek ben hep istediğim arabaları alan bir velettim" gök gözlümü bu beni şaşırtmış hatta afallatmıştı ama bu tökezlemem ona cevap vermeme elbette engel değildi, "desene ilkin olucam buzdan herif" güldü gülüşünde saklı tehlike aslında pekte saklı değil hatta elle tutulur cinstendi. Bu kez dudakları şakaklarımı buldu ve bulduğu yeri usulca öptü ve bu benim duraksamamı sağladı. Yaptığı şey bir kez daha afallamamı sağlarken aynı zamanda da içimi titretti dudaklarını usulca sürttü ve fısıldadı "kim kimin ilk olucak orası belli olmaz gök gözlü" ah sesindeki soğuklukla üşüdüğümü hissettim pekale bu kez sert bir duvara tostlamıştım, yo yanılıyordum bu kez kalın duvarlara sahip sert bir buz kitlesine çarpmıştım "komiksin, espirilerinde bakışların gibi eksi derecelerde sürünüyor kuzey" bu adam bana yabancıydı ama öyle hissetmiyordum. Vücudumdan ruhuma tüm uzuvlarım sanki yıllarca dibimdeydi de hep böyle atışırdık rahatlığındaydı ve bu beni panikleten bir başka etkendi, bu etkenlerin başınıda kesinlikle önümdeki herifin sonsuz görünümlü gücüydü "ben espiri yapmam asya bunu anladığında ömrünün geri kalanında yani başımda kalabilmek için canından vazgeçebilek durumda olacaksın ve ben bu istediğini memnuniyetle karşılayacağım, o hırçın bakışların büyük bir sadakatle bana bakarken asi tavrının yerini uysal haraketlerine bırakacak ve bunu bana özel olduğunu bilmek egomu tatmin edecek şimdi seni bana özel kılacağım anı bekle asi o zamana kadar tırnaklarını çıkarmakta özgürsün zamanı geldiğinde varlığım en büyük törpün olacak" epey uzun bir cümle kurmuştu ve bu beni şaşırtmıştı ama asıl şaşırtan ise kurduğu cümlelerdi. Söylediklerini sindirmeden şakağımı tekrar ama bu kez varlığını dahada hissettirerek öptü ve beni burada böylece bırakıp gitti ve ben, benden beklenmiycek kadar durgundum. O biraz önce beni ona özel kılacağını, benim ona sonsuz sadaket duyacağımı ve onun yanında olmak için canımdan vazgeçeceğimi söylemişti kafayı mı yemişti?. İki gündür bu çocuğu ve hareketlerini hatta bakışlarını bile fazla irdelediğimi farkettim ve çantamdan bir sigara çıkarıp yaktım sakin bir şekilde merdivene oturup sırtımı duvara yasladım. Kuzeyi düşündüm beni çok etkilemişti. Etkilemişti etkilemesine ama sinirlendirmiştide ve ben ona boyun eğmenin saçmalığını düşünmektense varlığımı memnuniyetle karşılayacak olmasına takıldığıma göre manyaklaşmıştım. Evet evet kesinlikle aklımı kaybetmiştim. Derhal eski halimi almam gerekti. Bu iş iyiye gitmiyordu, çünkü ben hortumun eşyaları çekmesi gibi ona çekiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Herif
Teen FictionKız sertti, asiydi, hırçındı, güçlüydü, ağlamazdı, onun canı acımazdı ah hayır sadace aptal insanlar öyle sanırdı. Buzdan Herifi ise onun ne denli yaralı olduğunu gören tek kişiydi. Çocuk sertti, güçlüydü, yıkılmazdı, yakışıklıydı, umursamazdı, ins...