BATFAMILY CHATS

Little Little Brothers (Part 1)

Öncelikle yeni kitabım çıktı. İlk bölümü ne zaman yapacağıma dair açıklamayı da onda yazdım.

Tamam şimdi, bu fanfiction hakkında hiç içerik bilgisi vermemiştim. Süpriz yapmak istiyordum. Konu çok güzel olmasa da idare edin :D
Yine iki part olacak sanırım.

Ayrıca bölüm için bir süper kötü yarattım. Adı Timer. Zamanı ve içindeki birçok şeyi kontrol gücüne sahip. Göreceksiniz ;)

Gotham Sokakları - 21.55

Uzun bir zamandan sonra Batman, Robin, Nightwing, Red Hood ve Red Robin birlikte devriyedelerdi. Her zamanki gibi Gotham sokakları ıssız, sessiz ve ürperticiydi.

2 takıma ayrılmışlardı. Batman ile Robin ve Nightwing, Red Hood ve Red Robin.

"Hiçbirşey olduğu yok." diye homurdandı Damian. 3 gündür birilerini dövmemişti.

"Nightwing. Birşeyler buldunuz mu?" diye telsize konuştu Batman. Ama cevap gelmedi.

"Nightwing?"

Yine cevap gelmedi.

"Nightwing?" Batman endişelenmeye başladı.

"Dick!" yine cevap gelmedi.

"Robin gidiyoruz!" hemen diğerlerinin olduğu pozisyona doğru ilerlemeye başladılar.

"O her neyse, hallederler değil mi baba?" diye sordu Damian Batman'e bakarak. Batman cevap vermedi.

"Yani Todd'da silah var. Drake birşeyler düşünür ve Grayson hiç olmazsa halleder..." devam etti konuşmasına. Fakat kendini avutmaya çalışması boşunaydı. O da Bruce kadar onlara birşey olmasını istemiyordu...

Gotham Limanı - 23.05

Limanın biraz ilerisinde, yüklerin bulunduğu yerde ilerlemeye başladılar. Etrafta Red Robin'in birdarang'ları, birkaç kurşun ve Nightwing'in sopalarından biri vardı.

Damian daha hızlı ilerlemeye başladı. Batman ona yetişmeye çalıştı.

Limanın sonuna geldiler. Fakat buldukları şey, hem tuhaf hem de kafa karıştırıcıydı...

Wayne Malikanesi - 23.25

"Peki ne nasıl düzelteceğiz?!" diye sordu Damian. Sinirliydi.

"Bilmiyorum. Kimin yaptığını bile bilmiyoruz. Ama bulacağız." dedi sert bir sesle Bruce.

"İyi olur çünkü sonsuza dek böyle kalamazlar!" diye diklendi Damian koltukta uyuyan 3 tane çocuğu göstererek. Hepsi 5 yaşlarında bu 3 çocuk, aslında Dick, Jason ve Tim'di...

"Elbette kalamazlar. Bir yolunu bulacağım." dedi Bruce düşünceli bir şekilde.

"Ama şu an yapacağımız tek şey onlara göz kulak olmak. Ve Alfred İngiltere'de olduğuna göre bu iş ikimize düşüyor."

"Yani sen bunu kimin yaptığını çözerken onlara ben bakacağım değil mi?" diye sordu göz devirerek Damian.

Bruce evet anlamında baş salladı.

"Ya beni hatırlamazlarsa?" diye sordu Damian. "Nasıl bir açıklama yapacağım? Ailelerini istemeyecekler mi?" diye de ekledi.

"Onların ailesi biziz Damian. Bunu senin hatırlaman yeter." dedi Bruce.

"...peki..." dedi Damian.

Bruce hafif gülümsedi ve Batcave'e ilerledi.

Damian yan yana uyuyan çocuklara baktı ve iç çekti. Sonra da üzerlerine bir battaniye örtüp odadan çıktı.

Wayne Malikanesi - 12.45

Damian sabah kahvaltısında sonra oturmuş Titus'la oynuyordu. Bruce ise hala dün gece neler olduğunu çözmeye çalışıyordu.

Birden Damian 3 ağlama sesi ile irkildi. Hemen diğerlerinin olduğu odaya koştu.

Çocukları 10 dakika içinde anca susturmayı başardı.

"Annem nerde?" diye sordu küçük Dick. Kocaman mavi gözleri ile Damian'a bakarak.

"...hatırlamıyorsun demek Grayson..." iç çekti Damian.

"Merak etme çok yakında burada olacaklar. Hepinizin ailesi burada olacak. O zamana dek size ben bakacağım." diye uydurdu Damian. İşe yaramasını umarak.

Dick önce Damian'ı süzdükten sonra gülümsedi ve baş salladı.

"Ben Dick!" dedi bebek sesiyle elini Damian'a uzatarak.

"Bende Damian." diye karşılık verdi Damian da Dick'in küçük elini sıkarak.

Jason ve Tim acıkmıştı. O nedenle mutfağa gidip onlara bir şeyler verdi.

Tim ve Jason ağızlarına kurabiyeleri tıkmıştı. Dick ise onlara gülüyordu.

"Televizyon izleyebilir miyiz?" diye sordu Tim. Damian kafa salladı ve televizyonu açtı. 3'ü de tevizyon izlemeye başladı.

Damian en sonunda huzuru bulmuş bir şekilde telefonuyla ilgilenmeye başladı. Ama oturduktan birkaç saniye sonra Tim ve Jason'un bağırışları geldi.

"Hayır dedektiflik çok sıkıcı! Birilerinin vurulduğu şeyler izleyelim!" diye bağırdı Jason kumandayı çekerek.

"Hayır!" diye bağırdı Tim de. O da kumandanın diğer ucundan çekiyordu.

"Yeter!" dedi katı bir sesle Damian. Tim ve Jason susup yerlerine oturdular.

"Televizyon izlemiyorsunuz."

Bunu duyan Jason ve Tim ağlamaya başladı. Damian çok derin bir nefes verdi.

"Tamam. Ama kanalı ben seçeceğim."

Tim ve Jason gülümseyerek kafalarını salladılar. Damian bir çocuk programı açtı. İzlemeye başladılar.

Damian tam Batcave'e inecekti ki, Dick arkasından geldi.

"Bruce nerde?" diye sordu. Damian bir anda ona döndü.

"N-ne? Hatırlıyor musun?!"

"Um...Kurabiye alabilir miyim?" dedi tatlı bir sesle.

"Tabi." dedi Damian sakinliğini korumaya çalışarak. Ve bir kurabiye çıkarttı. Yanına eğildi. Ama kurabiye vermeden önce biraz düşündü.

"Dick, bu kurabiyeyi sana vereceğim. Ama sorularımı yanıtlamalısın. Tamam mı?"

Dick evet anlamında baş salladı. Gözünü kurabiyeye dikti.

"Pekala, ailen nerde?"

Dick hala kurabiyeye kitlenmiş bir şekilde düşündü. Ve havayı işaret etti.

"Pekiiii Joker kim?"

"Kötü biri."

"Dün akşam ne yaptın?"

"Kötüyle savaştım."

"Peki--"

"Artık kurabiyeyi alabilir miyim?"

"...tabi..." kurabiyeyi Dick'e verdi. Dick de mutlu mutlu gitti.

                             ***

Gelecek bölümü yarın yazıyorum. Umarım beğenmişsinizdir :)