Luis bedenimi kenara ittirip yanımdan geçerek Hira'nın yanına koşmuştu. Başını ellerinin arasına alıp ağlamaya başlamıştı. O an sadece aklım değil ruhumun bedenimden çıkmak için can çekiştiğini biliyordum. Ona doğru gidemiyordum bile. Hepsi benim yüzümdendi. Belkide onun hayatına hiç girmemeliydim. Belkide Luis'le hiç anlaşmamalıydım.
Belki..
Belki de bu işe hiç bulaşmamalıydım.
Etrafına doluşan işçiler Hira'yı görüş alanımdan çıkarmıştı. Luis'in onu kucaklayıp arabaya götürüşünü , beyaz gömleği'nin kanlarla kaplandığını görene kadardı herşey..
Onu kaybetmek mi ? Bu kadar kısa sürede beynimin tüm fonksiyonlarını çalıştıran kadını mı ? Hayır!! Buna asla izin vermeyecektim.
Hızla merdivenlerden aşağıya inip kalabalığın arasından bir rüzgar gibi esmiştim. Ambulansı beklemek aptallık olurdu.
Luis Hirayı hastaneye götürmek için gaza basmıştı bile..
Yoldan geçen taksiyi çevirip arkalarından takip etmiştim onları. Gözyaşlarım gözlerime hapsolmuş gibiydi. Akmaya cesaretleri yok gibiydi sanki. Buğulu gözlerimi gizlemeye çalışıyordum.
Memorial Antalya Hastanesinde acil sedyeyle içeri almışlardı onu. Hızla taksiden inip parayı fırlatmıştım. Kapıdan içeri girecekken Hira'nın ailesi önümden telaşla geçmişlerdi. O an duraksayıp ;
''Allahım sen yardım et.
Ellerimi yüzüme götürüp kafamı toplamaya çalışıyordum. İçeriye hızlı adımlarla girmiştim.
''Hira ? Hira..
''Buyrun beyfendi nasıl yardımcı olabilirim ?
O an yutkunup ayakta durmaya çalışıyordum. Ellerimi masanın üzerine koyup dengemi sağlamaya çalışmıştım.
''Beyfendi! İyi misiniz ?
''İyiyim birşeyim yok. Hira Gümüşdağ...
''Evet. Az önce getirildi. Düz devam edin sağdan üçüncü kapı.
Koşup sağımı dönmüştüm. Luis'le göz göze gelmiştik. Başını sallayıp bana gelmemem için işaret etmişti. Aklımı dinlesem belki de gitmezdim. Ama kalbime söz geçirmek şu durumda imkansızdı. Tüm sinir hücrelerimi kalbim yönetiyordu sanki. Ayaklarımın ilerlemesine engel olamıyordum. Cesaretimi toplayıp ,
''Hira'nın durumu nasıl ?
Annesi hıçkırıklar içinde ağlıyordu. Kenarda duran sandalyelerde oturuyordu. Ona doğru ilerlemiştim. Gözlerime hapsolan yaşlar artık yanaklarımdan süzülüyordu. Dizlerine doğru yere çökmüştüm. Ellerinden tutarak ,
''Hira iyi olacak. Ben bunu hissediyorum. Şimdi lütfen güçlü ol ve metanetini koru. Sen ağlama ama tamam mı ? O ölmedi. Hala hayata tutunmaya çalışıyor ve ben elimden gelen herşeyi yapacağım.
Yaşlı gözlerini gözlerime dikip ;
''Sende kimsin ?
diyebilmişti güçlükle.
Omuzlarımı silkip yanaklarımdan akan gözyaşlarına aldırmadan hafif gülümseyip ;
''Kızınıza çok değer veren biri.
Beni hatırlamamasına bir yandan sevinmiştim. O koskoca bir ''Gümüşdağ''. Tabiki de onların partisinde ki garson çocuğu hatırlamayacaktı. İçimden ;
''Ah be anam! Keşke bu göz yaşlarını hiç döktürmeseydim sana. Belki ben anne sevgisini tadamadım ama , seni evlat sevgisinden mahrum bırakmamak için elimden geleni yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I MAİ
Teen FictionÇok zengin bir kız olan Hira yurt dışı eğitimini bitirir ve babasının yanında "Sare" de yönetim kurulunda işe başlar. Tuhaf bir çarpışma sonucu karşılaştığı adam ona hayatında büyük bir yankı uyandırır. Yabancı sevgilisi Luis , çok masum gibi gözük...