- Bölüm 3 -

1 1 0
                                    

Düşüncelere dalarken mertin sesiyle irkildim. "Kanka çağır gelsin bizde tanışalım hem güzelce tanıtırız buraları" "hm ne demezsin mert eski sevgilim o benim ne işi var arkadaşımla" Alper ekledi "adamdan sayılmıyoruz yine"
-az önce koşarak yanımdan geçtin sen arkadaşlarına selam vermeden mi  yürüyorsun sokakta.
  Bu biraz sert oldu be gizem. Azıcık lafımı esirgesem olmazdı.
""Hadi çağır kanki hadi hadi"
  Telefonumda arama kaydına girerek bir mesaj yazdım. :
"Ahmet selam gizem ben, adaların başındaki kafede oturuyoruz arkadaşLARIMLA gelmek ister misin?"
  Of çok yanlış yapıyorum. Çocuk iyice hayatıma dahil olmaya başladı. Her şey yetmezmiş gibi birde geldi karşı apartmana yerleşti. Markete bile giderken yanımda bitiyor. Ama duyduğum kadarıyla hayatında biri varmış. Ay aman mutlu olsunlar. "Gizemm"
Ahmetin bu ses tonunu nerde duysam irkilirim.
"Hıhı ahmettt hoşgeldinn" dedim sahte gülümsememle. Samimiyetsiz olamıyorum bu benim elimde değil.
"Arkadaşlar kim"
-aa hemen tanıştırayım bu...
"Ben mert birader. Gizemin sınıftan arkadaşıyım. " ah mert girmesen ölürsün. Varya bunlar yakın olurlarsa ki bu mert için pekte zor değil ben ayvayı yerim. Harbi yerim.           
"Memnun oldum mert kardeşim. Ahmet bende gizemin es...."
"Eski sevgilim olduğunu biliyorlar ahmet şunu heryerde söylemek zorunda değilsin. "  büyük bir sakinlikle elini uzatıp ince bir tonla alper söze atıldı: " Merhaba bro ben alper gizemi daha tanımıyorum arkadaşı da değilim"               
     Hahahah çok komik gerçekten. Tabiki değilsin senin gibi bir züppeyle ne işim olabilir ya. Gereksiz insan.         Tanışma faslı bittikten sonra hesabı ödeyip başka bir mekana geçtik. Gün boyu masada 2. Planda kalan ben oldum ve çocuklar ahmeti çok sevdiler.  Gecenin sonunda yavaştan evlere dağıldık ben ise ahmetle dönmek zorunda kaldım.
     Şu aralar anlam veremediğim duygular yaşıyorum. Sanki her an büyük bir fırtına kopacak içimde. Ve sanki her şey aleyhime olacakmışta ben büyük bir hüsran yaşayacakmışım gibi. Bir kitap okurken en çok neye takılırsınız bilmem lakin benim odak noktam genelde üslup olur. Yazarın, şairin üslubu. Gece neyi örter bilemem ama benim üstümü bile örtmüyor bu aralar. Nefesim kesik. Kaburgalarımda hissettiğim aciz yorgunluk. Ve bu yükle uzandığım yatağım..
   15 kez erteledeğim alarmıma karşı sonunda mağlup oldum. Elimi yüzümü bol suyla tokatladıktan sonra kahvaltımı yapıp bir sigara Yaktım. İnternetimi aktif hale getirdim ve bildirim kısmını indirip bekledim. Dring sesi susmadı ve whatsapp a girdim bir hışımla. Oha ! Yok artık ! Bu neee ! İnanabiliyor musunuz bizim çocuklar ahmeti de ekleyip bir grup açmışlar. Grup üyeleri alper mert ahmet ve ben. Bu şaka olmalı. Hayatımın en saçma anı. Hayır neden. Ben yakınlaşmasınlar diye çabalarken çocuk bildiğin hayatımın içine gittikçe sokulmaya başladı. Allahım bu korkunç.
Kafamı tekrar yastığıma gömerek uyku moduna girmiş bulundum.  Tam dalıcam "dring". Oha artık! Yok bu kadarı şaka! Kahvaltıya gitmişler!    Hızlı bir şekilde arama ekranından mertin numarasını çevirdim. Bir kaç kez çaldıktan sonra ısrarla beklememe rağmen açtı sonunda. 
"Her nerdesiniz bilmiyorum lakin birdaha benden habersiz ahmetle plan yapmayın. Beni öldürmek mi istiyorsunuz siz ya!"
Sert çıktım kabul ama ben uyardım. Dedimki yapma. Yakınlaşma samimi olma dedim dimi. Kahretsin ki başına buyruk hareket eden de ben değilim.
" hey kanki relax olur musun biraz. Bişey yok kardeş kardeş kahvalı yapıyoruz. Ay sen kıskandın mı kıyamam" gevşek gevşek konuştuktan sonra telefonu hiçbirşey söylemeden kapattım suratına. Ay çok komik gerçekten. Ne yaparsanız yapın !

Gitme Dedi GittiğimdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin