Ankarada sıcak saatler yaşanıyordu. MİT'ten gelen bilgi çok tedirgin ediciydi. Cumhurbaşkanı sinirli sinirli bir ileri bir geri adım atıyor adeta sinirini yerdeki parkeden çıkarıyordu. Yanında Genelkurmay Başkanı, Başbakan, JİTEM genel müsteşarı ve MİT genel müsteşarı vardı. Olağanüstü bir toplantıydı. Elde edilen bilgilere göre IRR ortadoğuda büyük bir örgütlenme yapmış ve 4 tane Türk deniz subayını esir almıştı. En sonunda Cumhurbaşkanı durdu. Gözlerinin altı şişmişti. Mavi gözleri kan çanağı oluşmuştu. Kaç gündür uyumuyor gecesini gündüzüne katarak bu konu hakkında detaylı bir şekilde düşünüyordu. Sandalyesine adeta kendisini bıraktı. Gözlerini ovuşturdu. Herkese tek tek baktı. 4 şubayın bırakılması karşılığında Efraim' i istiyorlardı. Ne hamle ama diye içinden geçirdi Cumhurbaşkanı.MİT müşteşarına dönerek : Sayın müsteşarım bilgiler hiç iç açıcı değil ve bunun sebebi sizsiniz. Biz size ülkeyi emanet ediyoruz siz kalkmış 4 tane üst rütbeli askere sahip çıkamıyor üstüne haber dahi alaöıyorsunuz. Ne yapacağız? Söyleyin! Son anda elini sert bir şekilde masaya vurdu. Genelkurmay Başkanı ve JİTEM genel müsteşarı hariç herkes titremişti. Genelkurmay Başkanı Enver Paşa fazla olay uzamadan söze girmek için izin istedi: Sayın Cumhurbaşkanım biz bu konuyu JİTEM müsteşarım Kazım bey ile detaylı bir şekilde konuştuk tartıştık. Çözümün Ortadoğu Loncasını uyandırmak olarak düşünüyoruz. Saygılarımla .
Cumhurbaşkanı kafasını salladı. Bu loncayı uyandırmayı hiç istemiyordu ama IRR ve diğer devletler gittikçe tehlikeli bir hal almaya başlamışlardı. İngiltere 4 tane Nükleer başlığı karışık olan Suriye'den daha dün çalmıştı. ABD hala Irağı sömürmek için askeri kışla açıp duruyordu. Hiç istedemeden de olsa kabul etti. Bu toplantı çok gizli bir şekilde gerçekleşti. Artık uyuyan aslanı uyandırmanın zamanı gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerin Içinden
Fiksi RemajaAjanlar her zaman olayları farklı yorumlamalı, hep farklı bir pencereden bakmalı.