my princess

20 2 0
                                    

                         O anki kararsızlığımı hiçbir şeye değişemezdim başkası için o kadar zor değildi fakat,ben içten içe yanıp tutuşuyordum hem merak ediyor hemde okumak istemiyordum ..acaba günlüğünü unuttuğunu anlamış mıdır? eğer anladıysa günlüğü unuttuğu yeri hatırlarmı?  eğer hatırlarsa günlüğü    orada bulamayınca ne yapacak?  en önemlisi bu günlüğü ona nasıl vereceğim ?

                         sonunda kitabın kapağını açtım karşımda ince, çıtı pıtı minik gözlü,kısa saçlı bir kızın fotografı belirdi sayfaları çevirdiğimde bunun bir günlük değil hatıra defteri olduğunu anladım.. adı Mİ Hİ 'ymiş (güzel ve eğlenceli demek )17 yaşındaymış tek kardeşmiş ...sayfaları çevirince fotograflar önüme gelmeye başladı şimdide ailesiyle olan fotografları sonra cocukluktan büyüklüge dogru fotografları gayet klasik ....

                      Bir sayfa gözüme çarptı annesinin fotografları sanki burayı ayrı tutmuş bu sayfalara daha bir özenmiş sayfalara baştan bakınca da annesinin bebekken yanında olduğu çoçukken ,anasınıfında,ilkokula başlarken ,ve sonra bir sürü hastane fotografları, çiçekler, çikolatalar hastane ziyaretleri, yazılan mektuplar ardından ......''bir tabut''

                           Annesi çok küçük yaşta onu bırakıp gitmiş olmalıydı, artık adını bildiğime göre Mihi'ya daha çok bağlanmış, onu koruma iç güdülerim daha çok belirmişti ..Artık hatıra defterinin içini kurcalayıp iyice karıştırdıktan sonra  geri vermeliydim peki nasıl verebilirdimki?

                            Okula geldiğimde etrafıma bakındım fakat yoktu, zaten saatte daha erkendi beklemeye başladım üstümü başımı düzelttim kapıdan girenleri süzüyordum içimde bir heyececan bir üzüntü ,korku,ve bu duygular birbiri ardınca beni şuanki durumdan kaçırmak istercesine felaket bir biçimde sıralanıyordu ve Mi hi çıktı...

                              Yanına gidip gitmekte kararsızdım fakat yapılacak şeyin şuan yapılması oldukça mantıklıydı bu kitabı daha fazla aratmadan ona vermeliydim.Terslenebilir,tokatlana bilirdim fakat artık bunun için korkmuyordum çünkü ben fazla bağlanmıştım ..

                               yanına doğru gitmeye başladım ayaklarım geri geri fakat düşüncelerim git ve şu durumdan bir an önce kurtul diyordu.ardından ben ''işte başlıyoruz''

                                 Tam önünde durdum yere bakmayı kesti ve içinde kaybolacağım o güzel gözleriyle bana bakmaya başladı bir an durdum kalbim yerinden çıkacaktı sanki hiç yavaşlamaksızın nasıl atabilirdi? heyecanımı dizginleyemiyordum dilim tutuldu sanki bir şey söyleyemiyordum ardından tek kaşını kaldırıp bana imalı imalı bakmaya başladı ''çekil önümden''der gibi..

''şeyy..merhaba geçen gün havuzun orda seni şey yani beeen''

                                  elimdeki defter dahil ellerim ayaklarım titriyordu ardından Mi hi kitaba dogru baktı :

''fakat bu benim kitabım ''

''aa evet kitap sanırım bankta otururken unutmuşsun''

''peki okudunmu?''

                                    işte bu soru herşeyi yerle bir eden soru ne cevap verseydim okudum dersem bana ne diyecekti doğruyu söylemem gerekirdi ama söylemesemde olmazmı? nasıl bir soru bu ? mimikleri bile ne cevap vereceğini belli edemeyen bu masumluga ne cevap verebilirdim...

evet sadece başımı önüme eğdim benden bir cevap bekliyordu yinede beklediği cevabı almış olmalıydı okuduğumu baya belli ettim neden hala önümde dikiliyordu..

                                     bir kere burnunu çekti kafamı yavaşça kaldırdım ve çenesinden damlayan göz yaşlarını gördüm .....İşte o an benim için herşey bitmişti ne diyebilirdimki ''üzülme okuduklarımı unutabilirim mi?'' yoksa ''benimle sırlarını paylaşabilirsin hayatını ögrendim mi?'' ..

                                    lütfen birşey söyle önümde dikilme, bu halin beni oldukça yoruyor içimden sana sarılasım nolur ağlama benim yüzümden ağlama diyesim geliyor elimden birşey geleceğini zannetmiyordum kafamı yerden kaldırdım ardında özür dilerim nolur beni affet der gibi bir bakış attım o da;

''ah,önemli değil sadece eski bir defter ''

                                       dedi ve elleriyle göz yaşlarını sildi ve bana bakarak gülümsedi ve tekrar ağlamaya başladı ardından arkasını dönüp okulun içine girdi...

                                          Küçükken kendi kendime bir yemin etmiştim hayatımda sadece bir kişinin resmini çizecektim böylece o kişiyi elde edemessem bile resimlerimle yaşatacaktım bu kişiye artık karar vermek zorundaydım benim duygusal mi hi 'm dı ..

my princessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin