Gözümü bir noktaya dikmiştim. Duygularım değişikti , o an ne yaşadığımı ne hissettiğimi bende bilmiyordum. Sadece millete teşekkür etmekle meşguldüm Mİ hi 'ya baktım ellerini ağzının iki yanına siper etmişti ardından bana sessizce '' mutlu yıllar jason ''diyordu. Bu kadar mutlu olduğum bir doğum günüm olmamıştı. Kalbim yavaşlamaksızın çarpıyordu. Yanına gittim ''Çok teşekkür ederim '' dedim ve ardından gülümsedim, sanki salonda sadece biz vardık ,gözüm ondan başkasını görmüyordu ,sesinin o kadar sessiz ve mütevazi oluşu bile bana alkış seslerinden daha çok mutluluk veriyordu. Sürekli suratıma bakıp gülümsüyordu, acaba herkese mi böyleydi? Her ortamda böylemi davranıyordu? yoksa benden hoşlanıyor muydu?.... Bunları düşünürken elinde büyükçe bir poşeti bana uzattığını gördüm
'' Bunları bana annem vermişti , hep özel boyalar olduğunu söylerdi , fakat resim yapmayı bilmediğim için ....yani eğer kabul edersen bunları sana vermek istiyorum'' dedi bu hediye bana çok fazlaydı kabul etmek istemiyordum sonuçta annesinin ona verdiği bir hatırayı, hediyeyi almak kendimi kötü hissettirirdi...Fakat birden düşününce onun resmini eğer annesinin ona verdiği boyalarla yaparsam bu resme daha farklı bir anlam katabilirdi...
************
Parti bittiğinde salonda kimse kalmamıştı ,her sene yaptığım gibi milletin bıraktığı çöpleri topluyordum. Arkamdan bir ses geldi '' bu kadar pisliği kendi başına temizleyebilecek misin doğum günü çocuğu '' dedi . Bu Mi hi'ydı , sırıtmaya başladım.
''her sene yaptıkları şey alışkınım'' dedim ve güldüm, eğildi ve eline bir kaç kirli pasta tabağı aldı yerdeki çöpleri toplamaya başladı. Doğum günümü onunla çöp toplayarak geçirecek değildim, bu gece eğlenmek ikimizin de hakkıydı birden ''gel benimle'' dedim bileğinden tuttum.
''nereye'' diye sordu.
''gidince öğrenir sin'' dedim ve gülmeye başladım şaşırmış yüz ifadesiyle suratıma bakıyordu o baktıkça gülesim geliyordu bu halini sevmiştim..
********
Lunapark 'a gelmiştik o kadar sevinmişti ki mutluluğu gözlerinden okunuyordu, ellerini çırpıştırmaya başladı. Çocuk gibiydi sanki benim değil onun doğum günüydü , neden bu kadar sevinmişti ki?
'' buraya en son annemle gelmiştim, babam da şuan Amerika 'da kendi başıma hiç bir zaman cesaret edemedim gerçekten iyi bir insansın çok teşekkür ederim ''dedi
Bilmeyerek yaptığım iyilikler üst üste sıralanıyordu. Artık onunla arkadaştık istediğim zaman yanına gider, istediğim gibi konuşur, istediğim konuları tartışırdım işte bu benim için güzel bir dönüm noktasıydı. Onun şuana kadar sadece masum ve olgun yüzünü görmüştüm ama hala içinde bir çocuk olduğunu bu gün fark etmiştim işte prensesimin içindeki çocuğu görmek bile her şeye bedeldi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my princess
Romancebana hayata yeniden baslamayı yeniden yaşamayı öğreyecek bu bakışlar hergün benimle olmalı, hersabah benimle uyanmalıydı. 3 saniye içinde gerçekleşen bu düşünceler bana ilk defa hic bir sey ile kıyaslanamayacak duyguları ögretiyordu sanırım ilk defa...