01.10.2016
Saat 23.03
Aşk... Aşkı kendimce ikiye ayırıyorum ben.
1-Sahte aşk: Sahte aşk acıtmaz, birkaç gün sonra sıkılırsın zaten. Sahte aşk, insanların yalnızlık duygularını bastırmak için kendini zorla, belki normalde olsa yanında bile durmayacağı kişiye aşık etmesidir ve sadece seksten ibarettir, bana göre.
2-Gerçek aşk: Gerçek aşk acıtır azizim. Ama acıtacağını bile bile içinden bir ses seni ona yönlendirir. Gerçek aşkı unutamazsın. Gerçek aşk, bir kişinin değil ilk, son öpücüğüne kadar sahip olmayı istemektir. Gerçek aşk, kovsan bile göndermemektir. Gerçek aşk, o kişiye sahip olana kadar vazgeçmemektir.
Aşık olacağın insanı seçemezsin... Belki de hiç görmeden, sesini duymadan aşık olursun ona.
Aşık olacağın zamanı seçemezsin... Belki de en kötü anında çıkar karşına gerçek aşkın.
Aşık olacağın kişinin özelliklerini seçemezsin... Belki de hiç düşünmediğin biri çıkar ve kaplar kalbinin ve beyninin tamamını.
Aşık olacağın yeri seçemezsin... Belki de hayatının aşkı çöplükte çıkar karşına.
Aşk herkeste farklı etkiler bırakır. Kimini havalarda uçurur, kimi yerlerde süründürür. Aşk bu, ne yapacağı belli olmaz...
Buraya aşk için yazılabilecek ne çok şey var değil mi? Ama yazmaya ömür yetmez.
Hayatının aşkını bir yerlerde arama, elbet bir gün gelir o bulur seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsan
RandomZamanla her şey geçermiş. Hah. Zamanla hiç bir şey geçmez, azizim. Geçmez. Boşuna 'Zamanla geçen tek şey belediye otobüsüdür' dememiş gençler. İnsanın Ruhunda geçlik de bırakmadılar be azizim. Yaşamak ne kadar da saçma değil mi? Her türlü sonuç: acı...
