Pazartesi sendromu ile okula gelmişken bahçede Colin'in yanında üç kız gördüm.Colin birinin saçlarıyla oynuyordu ve gülüşüyorlardı.Bu çocuk nasıl bu kadar samimi bu kızlarla? Bana sadece bir kere baktı ve kızlarla gülüşmeye devam etti.Kalbime iğneler batıyordu.Koşarak sınıfa gittim.
Necla'ya her şeyi anlattım.O da üzüldü ve bana hadi çantanı al seninle bir yere gidiyoruz dedi.Ben de nereye dedim yüzümü silerken.O da ya kalk işte gidiyoruz.Okuldan çıktık otobüse bindik bilmediğim bir yere gelmiştik. Necla burası neresi ya? tarzı sorular soruyordum Necla kolumdan tuttu azıcık sabret dedi.
Ağaçların güzelliği ve rengarenk ışıkların gözlerimi kamaştırdığı bir yere gelmiştik.Azıcık daha yürüyünce duraksayıp,etrafı izlemeye başladım.Lunaparka gelmiştik ve bana mutlu anılarımı hatırlatmıştı burası.
Necla: hepsine binelim canım arkadaşım hatta külahta dondurma da alayım sana sen yeter ki üzülme.Yeni Ekim ayına girmiştik ama hala dondurma bulabiliyorduk.Aletlerin hepsine bindik bazen çok eğlendik bazen çığlık attık.Atlıkarınca ya bile bindik yahu! çocuk gibi eğlendim bir an olsun unutmuştum sabah gördüklerimi.Necla ile sarıldık günün sonunda.Sen yeter ki üzülme ben sana öyle güzel şeyler yapacağım ki o cadaloz kızlar,kıskançlıktan ölecek.
Lokantaya gittik ardından alışverişe ve kuaföre gittik.Boy aynasında kendime bakınca 'yarın çok canın yanacak' dedim.Necla ile birbirimize bakıp kahkaha attık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan Mevsimi
RomanceBiraz umutsuzdu,biraz mutsuz ama geleceğini biliyordu.Bir gün gelecekti. Ön yargıya sahip olmayan iki gencin hikayesi.