Üçüncü Bölüm

57 13 21
                                    

Bu gülümsemeye ve gülümsemenin sahibine bayılırdı. Ama artık kalbi erkeklerin gülüşüne eriyen küçük kız değildi. "Yankı."

Yankı gözlerinin içiyle güldü. ( Beni gördüğüne sevindin mi eyluğğğlll djkdkdksk) Lana elbisesinin önünü tutarak arkasına yaslandı. Duvarın soğukluğunu damarında hisseti. Kahverengi saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı ve gülümsemeye çalıştı. "Nasılsın?"

"İyiyim"
"Harika." Kuruyan dudaklarını yaladı. "Babanı ziyaret e geldin herhalde?" Nihayet.
Yankı kapıdan uzaklaştı ve boynunda ki beyaz havluyu çekti. "Bunu dün gece konuşmuştuk." Dedi saçlarını kurularken. Küçükken saçları altın sarısıydı. Şimdi ise bir az koyulaşmıştı.

Gece, Lana'nın hatırlamadığı şeylerden söz etmişlerdi mutlaka. Düşünmek istemediği şeylerden. "Annenin ölümüne çok üzüldüm."
"Bunu da konuşmuştuk." Yankı elini kalçasına koydu.

"Ee seni buraya hangi rüzgar attı?" Lana, Yankı'nın Amerika ve daha bir çok erde dolaştığını duymuştu. En son görüştüklerinde 15 yaşındalardı.

"Hey dur bakıyım." Yankı kaşlarını çattı ve ona daha yakından baktı. " Dün geceyi hatırlamıyor musun yoksa?"

Lana çıplak omuzlarını silkti.

" Kafanın bir dünya olduğunun farkındaydım, ama hiçbir şeyi hatırlamayacak halde olduğunu bilmiyordum."

Tam da Lana'ya göre bir ifade kullanmıştı. " Söylediğinin ne anlama geldiğini bilmiyorum, ama kafamın bir dünya olmadığından eminim."

Bu gülümsemeye ve gülümsemenin sahibine bayılırdı. Ama artık kalbi erkeklerin gülüşüne eriyen küçük kız değildi. "Yankı."

Yankı gözlerinin içiyle güldü. ( Beni gördüğüne sevindin mi eyluğğğlll djkdkdksk) Lana elbisesinin önünü tutarak arkasına yaslandı. Duvarın soğukluğunu damarında hisseti. Kahverengi saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı ve gülümsemeye çalıştı. "Nasılsın?"

"İyiyim"
"Harika." Kuruyan dudaklarını yaladı. "Babanı ziyaret e geldin herhalde?" Nihayet.
Yankı kapıdan uzaklaştı ve boynunda ki beyaz havluyu çekti. "Bunu dün gece konuşmuştuk." Dedi saçlarını kurularken. Küçükken saçları altın sarısıydı. Şimdi ise bir az koyulaşmıştı.

Gece, Lana'nın hatırlamadığı şeylerden söz etmişlerdi mutlaka. Düşünmek istemediği şeylerden. "Annenin ölümüne çok üzüldüm."
"Bunu da konuşmuştuk." Yankı elini kalçasına koydu.

"Ee seni buraya hangi rüzgar attı?" Lana, Yankı'nın Amerika ve daha bir çok erde dolaştığını duymuştu. En son görüştüklerinde 15 yaşındalardı.

"Hey dur bakıyım." Yankı kaşlarını çattı ve ona daha yakından baktı. " Dün geceyi hatırlamıyor musun yoksa?"

Lana çıplak omuzlarını silkti.

" Kafanın bir dünya olduğunun farkındaydım, ama hiçbir şeyi hatırlamayacak halde olduğunu bilmiyordum."

Tam da Lana'ya göre bir ifade kullanmıştı. " Söylediğinin ne anlama geldiğini bilmiyorum, ama kafamın bir dünya olmadığından eminim."


" Doğru,sen böyle kaba sözler kullanmazsın. Çok alkol aldığını söylemek istemiştim."

Bu kez Lana kaşlarını çattı. "Bunun için çok geçerli nedenlerim vardı."

"Dün gece anlattın."

Lana bunları söylememiş olmayı umuyordu oysa.

"Dön!"

"Ne?"
Yankı parmağıyla dönmesini işaret etti "Dön fermuarını çekiyim."

İçinde Sen VardınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin