Dördüncü Bölüm

56 10 10
                                    


Yankı babasının yanında kalıyordu herhalde; küçüklüğünde annesi yaz tatilini geçirmesi için için onu İzmir'den İstanbul'a gönderdiği zaman öyle yapardı. Lana yakın zamanda annesinin yanına gitme planı yapmadığı , Yankı ile yeniden görüşme riskinin olmadığını biliyordu.

Otoparktan çıkıp Levent yazan tabelanın olduğu yola girdi.

Lana'nın annesi Lana'nın babasından ayrıldıktan sonra Yankı'nın babası ile evlenmişti.

Lana iki aydan fazla süredir annesini ziyaret etmemişti. Derin'in annesi Lana'nın annesine , Lana'nın aşk romanı yazdığını söylediği günden beri görüşmüyorlardı. Lana'yı aşağılamak için yapmıştı bunu. Lana annesinin onun yazı hayatı hakkında ne düşündüğünü biliyordu. Zeynep hanım kızının kariyerini görmezden geliyordu. Lana, Ahugüzar adını kullanarak tarihi aşk romanları yazıyordu. Yazmakla kalmıyor; bu konu da çok başarılıydı ve vazgeçmeye de hiç niyeti yoktu.

Lana sözcüleri bir araya getirecek kadar büyüdüğünden beri, hikâyeler oluşturuyordu. Chip adında hayali bir köpek ya da komşularının tavan arasında yaşadığına inandığı cadı hakkında hikayeler. Çok geçmeden ise romantik yönü ağır basmıştı.

3 yıl önce ilk aşk romanı yayınlamıştı; annesi de yaşadığı şok ve utançtan hala kurtulamamıştı. Bir dergide Lana'nın yazdığı makale yayınlana kadar, kızın kariyer seçiminin geçici bir heves olduğunu düşünmüş, onun bu "çerçöp" sevdasının vazgeçince "gerçek kitaplar" yazmaya başlayacağına inandığını söylemişti.

Günday kitaplığına yakışacak kitaplar...

Bunları düşünürken Lana'nın telefonu çaldı. Telefonu alıp arayana baktı, arayanın yakın arkadaşı Şevval olduğunu görünce bıraktı. Şevval onu merak etmiş olmalıydı, ama canı konuşmak istemiyordu. En yakın 4 arkadaşa sahip olduğu için kendini şanslı hissediyordu, ama onlarla daha sonra konuşacaktı.

Şevval'in önceki gece olanların ne kadarını bildiğinden emin değildi, ama cinayet ve gerilim romanları yazdığından işinin içine psikopat bir katili dahil etmişti mutlaka. Mercan ise iyi niyetliydi. Romantik komedi tarzında romanlar yazıyordu ve insanları baya Bi keyiflendiriyordu. Ama Lana o sırada keyiflenmek istemiyordu. Bir de yeni evlenen Burcu vardı. Burcu'nun en son yazdığı şiir kitabının hakları bir yayın evine satılmıştı. Lana, Burcu'nun ihtiyaç duyduğu en son şeyin mutluluğuna onun sıkıntıları ile gölge düşürmesi olduğunu biliyordu.

Uzay'ın evine yaklaştıkça , midesinin daha fazla kasıldığını hissetti. Uzay'ın evinde olan bir kaç parça eşyası olmasa o eve asla gitmezdi. Arabayı mavili beyazlı evin önüne park ederken gözlerinin dolduğunu hissetti.

Uzay ile ilişkisinin bittiğini bilse de, onu yine de seviyordu. O sabah ikinci kez dejavu yaşadı ve kalbinin sıkıştığını hissetti.

Yine yanlış adama aşık olmuştu.

Yine kalbini, onu yeterince sevmeyen bir adama vermişti. Geçmişte olduğu gibi, yine iki yabancıya dönüşü vermişlerdi. Yankı yabancı sayılmazdı ama bu durumu daha da kötüleştiriyordu.

Lana yine kendinden tiksindiğini hissetti.

****

Yankı beyaz tişörtünü kafasından geçirip pantolonun düğmelerini ilikledi. Kanepenin üstünde duran telefonunu aldı. Yedi e-mail ve 7 cevapsız aramasının olduğunu gördü. Bunlar daha sonra cevaplamaya karar verip telefonunu cebine attı.

Keşke Lana Günday'a yardımcı olabilmek için daha fazlasını yapabilseydi. Ama bunu son kez denediğinde herşeyi mahvetmişti.

Şifonyere gidip saatini aldı. Saati yerel saate göre bir saat ileri alırken Lana'yı son gördüğü zamanı düşündü. 17 yaşlarında falan olmalıydı Lana onu bahçeye kadar takip etmişti. Yankı'nın kurbağa yakalamak için bir ağı vardı. O bu işle ilgilenirken, Lana ağacın altında oturup onu izlemişti.

İçinde Sen VardınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin