1

7 3 4
                                    


Babamla annem 2 gün önce bir trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdi. İçimde sanki önceden olan ve şimdi olmayan, değerini bilmediğim bir duygunun boşluğu vardı. Artık onu hissetmiyordum. Hayata küsmüştüm. Ama ne olursa olsun annem ve babamın intikamını almakta kendime söz vermiştim, aile sözü. Bizim ailede "Aile Sözü" diye bir kelime vardır. Annem ve babamın istemediği şeyleri yaptığımda aile sözünden çıkmış oluyorum. Ve küçükken de annem ve babamın "Aile Sözü"nü ortaya çıkarmasıyla benim hatalarım son buldu. Küçüklüğümden itibaren tam da bir hata yapmaya girişecekken "Aile Sözü"nü hatırlıyordum ve bundan vazgeçiyordum.

Her zaman bana doğruyu göstermiştir, bundan memnunum.

..............................................................................

Polis, bana; babamla annemin taşıt içinde olmadığını, yaya olarak sürücülerden birisinin onları görmeyerek ezdiğini söylemişti. Nedense, olayın olduğu yerin tam dibinde olan marketin güvenlik kameralarına bakmamışlardı. Bunu çözememiştim. Belki, sürücüyü buluruz diye kendi kendime ümit ediyordum. Aynı polisin bana verdiği kendi telefon numarası yazan cebimdeki buruşuk kâğıdı elime aldım.

Telefonumu yatağımın üstünden aldım. Hemen numarasını "polis bey" diye kaydettim. Sonra da, "ara" ya tıkladım. Hoparlöre aldım:

"İyi günler polis bey. Ben, bir trafik kazasında annem ve babamın yaya olarak hayatını kaybettiği operasyonundaki Selen Hanım'ın ve Evren Bey'in kızıyım. "

"Size de merhabalar... Bu arada başınız sağ olsun... "

"Teşekkür ederim, Allah razı olsun... İsmim, Melis."

"Ben de Tolga."

"Merhabalar Tolga Bey. Ben size annem ve babamın ölümü hakkında bir öneri vermek istiyorum. Önerimi kabul ederseniz, daha rahat ve daha kısa zaman içinde annem ve babamı kimin ezdiğine ulaşabilirsiniz. Hem belki annem ve babamı ezen kişi alkollü veya uykulu çıkabilir."

"Buyurun, söyleyebilirsiniz." Dedi Tolga Bey.

Boğazımı temizleyerek:

—Biliyorsunuz ki; bana kaza yerini göstermiştiniz. O olay yerinin tam yanı başında bir market vardı.

*Hım, evet, anlıyorum... Lütfen devam edin; belki sizin sayenizde bir ize rastlayabiliriz, biliyorsunuz ki bu dava gerçekten de ciddi bir dava ve ciddi bir konu söz konusu."

—Hayır hayır! Siz beni yanlış anladınız. Ben, marketteki güvenlik kameralarına bakarsanız daha hızlı ve daha kolay annem ve babamı ezen kişiye ulaşırsınız diye düşünmüştüm ama...

*Sen bu işe karışmayacaksın! Bu polisin işi! Sakın ama sakın gece yarısı markete gidip güvenlik kameralarını kontrol edeyim deme! Tamam mı?

—Be-en?

*Evet sen! Ne olacak! Be-en? ! Deyip, deyip duruyorsun!

—Ihıhı. Ben hiç öyle şey yapar mıyım Tolga Bey?

Deyip hızla telefonumu kapattım. Telefonumun kapağı bile

Dyan O'Brien'lıydı. Ne yapalım fanıyız.


Neyse, gece olmasını bekledim. Adam iyi ki söylemiş. Yoksa hiç aklıma böyle bir şey gelmezdi. Mutfağa gittim.

Patlamış mısırdan çok almışım. Tabii ki de bende patlamış mısır yapmayı biliyorum. Ben pek yağlı sevmediğim için patlamış mısıra yağ koymadım. Kulağa çok saçma geliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SOLMUŞ YÜREKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin