1:He's Here

87 6 9
                                    

Multi: Uzay
Bölüm Şarkısı: Demi Lovato- Skyscraper
İyi Okumalar Mütüşler ❤
*****
Çıkış zilinin çalmasıyla çantamı alıp dışarı fırladım. Etraftakilere çarpa çarpa okuldan çıktım. İğrenç ter kokularından sonra temiz havayla buluşunca derin bir nefes aldım.
Arkamdan ismimin seslenilmesiyle arkamı döndüm. Eray bana göz kırpıp "Selam! Notlar var mı sende?" diye sordu."E evet var. H-hangi dersi istiyorsun?" diye sordum. 

Evet burdan da anlayacağınız gibi Eray'dan hoşlanıyorum. Normalde özgüvenim tamdır ama konu Eray olunca... Ne bileyim korkuyorum!
Dilini dudaklarının üstünde gezdirip "Hmm. Geometri, kimya ve inkılap tarihi." dedi. Çantamdan defterleri çıkartıp verdim. "İstediğin k-kadar sende kalabilir. Acele etmene gerek yok." dedim ve arkamı döndüm. Tam gidecekken "Düşündüm de birlikte ders çalışalım mı?" diye bağırdı. Yavaş yavaş terlemeye başlamıştım. Kalbimin ritmi çoktan bozulmuştu ve nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Tam ağzımı açmışken "O benimle geliyor Eray! Uzak dur Uzay'dan!" diye bağırdı Kuzey.
En iyi arkadaşım bir tarafta, aşık olduğum çocuk bir tarafta olunca beynimin dengeleri şaşmıştı. Bende şalterler atmıştı.
Kuzey'in yanına gidip sessizce "Lütfen. Bu seferlik onunla ders çalışayım hadi."  dedim yalvarır şekilde. Bana kaşlarını çalarak baktı. "Seç." dedi.
Tek kelime... Tek kelimeydi belki son. Kuzey dersem Eray ile aramda HİÇ BİR ŞEY olamaz. Ama eğer Eray dersem Kuzey ile arkadaşlığım zedelenirdi. 5 yıllık dostumu 2 yıldır aşık olduğum çocuk için satmam ne kadar doğru olabilirdi ki?
"Başka zaman olur mu?" dedim Eray'a. Bana kaşlarını çatıp hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp gitti. "Bu seni yanımda istediğim anlamına gelmiyor Kuzey! Mümkünse birkaç gün görüşmeyelim! Sırf orda zor durumda kalma diye seni seçtim. Ama neden böyle bir şey yaptım ki zaten!" diye Kuzey'e bağırıp çıkışa doğru ilerledim. Arkamdan süslenmesini umursamadan parka  koşmaya başladım.

Parka vardığımda hızlıca ilk gördüğüm banka oturdum. Gözlerimden yaşların boşalmasına izin verdim. Ellerimle yüzümü kapatıp, hıçkırarak ağlıyordum.
5 yaşlarında bir kız önümde durup "Neden ağlıyorsun abla?" diye sordu tatlı sesiyle. "Bir şey yok tatlım. Sorduğun için teşekkür ederim. Adın ne senin?" diye sorup sarı buklelerinden bir tutam alıp sarmaya başladım "Benim adım Afra. Senin adın ne?" diye minnacık sesiyle sordu. "Benim adım da Uzay. Bak! Annen geliyor." dediğimde arkasını dönüp gelen kadına baktı. "Anne bak bu Uzay abla. Ben onu çok sevdim." dedi. Annesi elinden sertçe çekip "Sana yabancılarla konuşma demedim mi Afra! Ne zaman sözümü dinleyeceksin küçük velet!" demeye başladı. Kadının vçbu hali çok sinirime dokunmuştu. Afra diretip "Anne ama Uzay abla çok iyi biri lütfen onunla kalıyım biraz." dediğinde kadın Afra'ya fazla sert olmayan (tahminimce) tokat attı ve "SANA GİDİYORUZ DİYORUM!" dedi. Afra ağlamaya başlayınca dayanamayıp yerinden kalktım ve "Bakın hanımefendi Afra'ya bir suçu yok ve ona zara vermeyin. Görmüyor musunuz korkuyor! O daha küçücük bir çocuk!" sinirden bağırmaya başlamıştım. Afra'nın gözlerinden süzülen birkaç yaşı eğilerek sildim. Kadın bana bakıp bir şey söyleyeceksen "Afra! Bebeğim!" diye bir ses duydum. Afra koşarak sesin geldiği tarafa gitti. Ses... Çok tanıdıktı. Sesin geldiği tarafa kafamı çevirdiğimde onu gördüm. Oradaydı. Onu en son 2 yıl önce görmüştüm. Ve şimdi onu görmek, sesini duymak... Çok zordu. Bana bakarak "Uzay! Güzelim bir sorun mu var?" dediğinde başım dönmeye başladı.
Etraftaki şeyler yavaş yavaş bulanıklaşıyor, siliniyor ve en sonunda da kararıyor. Son duyduğum Onun sesiydi. Belimde hissettiğim son şey de onun kollarıydı...

ONLY YOU SPRIAL (JUSTEMİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin