Multi: Eray
Bölüm Şarkısı:Avril Lavigne- When You're Gone
İyi Okumalar Mütüşler
*****
2 gün olmuştu... Alperen TEKRAR gideli 2 gün olmuştu... Kuzey olmadan 2 gün olmuştu... Duru olmadan 2 gün olmuştu... Sevdiklerimi KENDİ İSTEĞİMLE yanımdan göndereli 2 gün olmuştu... Kendi mezarımı kazmıştım belki. Acı çektirmek istiyordum belki de kendime.Odamın kapısına sert sert vurulması hala devam ediyordu. "Uzay! Aç kapıyı! Böyle saklanamazsın bizden!" Kuzey'in beni burdan çıkartma çabası hala devam ediyordu. Göz yaşlarıma hıçkırıklarım eşlik ediyordu. Beni umursamalarını istemiyordum. Ben onları hak etmiyordum. "O piç için yine kriz geçirmeni istemiyorum Uzay! Aç kapıyı!" Duru da hala bağırıyordu. Kapıya elimi koyup duvara yaslandım. Hıçkırıklarım arasından "Gidin. Lütfen yanlız bırakın beni. " dedim.
Hangi akılla Alperen'e git demiştim ki zaten. Salak kafam! Bir kere kalbimi dinleyip yola çıksam şu an ne kadar mutlu olurdum. Peki Alperen telefonda ne demişti? "Senin yüzünden bir daha sevdiğimden ayrılmayacağım." Bu ne anlama geliyordu? Benden kendi isteğiyle ayrılmamış mıydı? Salağım ben. Bana söyledi annesinin zoruyla ayrıldığını. O da pişmanmış.
Peki neden güvenim ona karşı tam değil? Beni bırakıp gittiği için mi? Yoksa- Düşüncelerimi bölen kapımın kırılması ve Kuzey'in içeri girmesiydi. Ağzımdan bir çığlık kaçtı. Kuzey "Uzay'ım" dedi ve bana sarıldı. Ağlayarak "Ben sizi hak edecek ne yaptım. Babam gitti! Alperen gitti! Eray asla gelmez zaten! Ben iyi birisi değilim! Onlar da beni sevmiyorlar! Beni sevmedikleri içn gittiler! Ben bunu hak edecek ne yaptım!?!" dedim. "Biz seni asla bırakmayız Uzay! Onları unut! Onlar seni hak etmiyor! Onlar için üzülmene değmez! Kendine gel! Sen değil miydin annem öldüğünde bana güçlü ol, kalanlarına bak diyen! Sen değil miydin bana hayatla savaşmayı öğreten! Sen de savaş hayatla! Göster kendini!" dedi Duru. Göz yaşlarımı zorla durdurmayı başardım. "Evet. Onları söyleyen bendim. Ama yapamıyorum artık! Anlıyor musunuz! YETER! Bıktım hayattan! 2 yıldır ne haldeyim görmüyor musunuz?! Alperen olmadan yaşayamıyorum! Ben kendimi onda buldum! Onu bırakmam ben! O beni bırakmış olsa bile..." sonlara doğru sesim kısık çıkmıştı. Duru bana sarıldı ve "O seni hak etmiyor diye kaç kere söyleyeceğiz! Seni sevseydi şu an yanında olurdu. Şu an yanına gelirdi!" dedi. Tam ağzımı açtığım anda "Zaten onu sevdiğim için geri geldim." diye r ses duydum. Sesin geldiği tarafa baktığımda onu gördüm. KANLI CANLI ALPEREN KARŞIMDA DURUYORDU!!!
Ağzımdan "Alperen." diye r fısıltı çıktı. "Seni özledim bebeğim..." dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Tam bana sarılacağı sırada bir yumruk yedi ve yere düştü. Ağzımdan bir çığlık kaçtı. Kuzey üstüne çıkıp Alperen'i yumruklamaya başladı. Kuzey'i çekmeye çalıştım ama Olmayan gücüm hiç etki etmedi. "Kuzey! Bırak Alperen'i" diyip duruyordum. Duru da Kuzey'i durdurmaya çalışıyordu ama Kuzey devam ediyordu. Alperen tepki bile veremiyordu. Yüzü kan içindeydi. En sonunda "YETER" diye bağırıp Kzuey'i yumruk attım. Kuzey bu hareketimi beklemediği için yere düştü. Ben hemen Alperen'in yanına giderek onu kendine getirmeye çalıştım. Ama yarı baygın bir şekilde duruyordu. Gözyaşlarım benden izinsiz akmaya başladı. "Duru! Ambulans çağır! Ya da dur! Abimin arabasının anahtarı fortmantoda (yazılışından emin değilim) onu al arabayı aç!" diyip Alperen!i kaldırmaya çalıştım. Ama sadece ÇALIŞTIM. "Öyle duracağına yardım et!" diye bağırdım Kuzey'e. Bana biraz bakıp "Bundan sonra sana hiçbir konuda yardım edebileceğimi sanmıyorum." dedi ve odadan çıktı. "Siktir git!" diye bağırdım arkasından.Alperen'in koluna girdim ve yavaşça sarsmadan kaldırdım. Benden ağırdı ve zorlanıyordum. Yavaşça kapıya kadar çıkarttım onu. Arabayı dışarı çıkartmış beni bekleyen Duru bizi görünce hemen yardıma geldi. Alperen'i arka koltuğa yatırdıktan sonra ben sürücü koltuğuna, Duru da yanıma oturdu. Araba kullanmayı çok iyi bilmediğimden dolayı biraz sarsıla sarsıla hastaneye sürmeye başladım.
*****Hastaneye gelince arabayı kapının önüne rastgele bırakıp doktor çağırdım. Bir doktor ve iki hemşire bir sedyeyle birlikte arabanın yanına geldi. Hemen Alperen'i sedyeye yatırdılar. Ne olduğunu sorduklarında saldırıya uğradığı gibi bir yalan uydurdum. Boynunda bir hasarın olup olmadığına bakmak için MR'a aldılar. Ben de kayıt yaptırmaya gittim. Adını ve soy adını söyledikten sonra kadının garip bakışlarıyla karşılaştım. Ne olduğunu sorgulamadan MR odasının oraya gittim. İçeriden birkaç doktor çıktı. "Bir şey var mı?" diye sordum. "Hayır. Sadece kafasına fazla darbe yememiş. Önemli bir şeyi yok." dedi ve gitti.
Doktor gittikten 2 dakika sonra Alperen çıktı. Normal odaya alacaklarmış. Kantine inip birkaç şey aldıktan sonra odaya çıktım. Ama içeride polisleri görmeye r anlam veremedim. "Merhaba. Bir sorun mu var?" diye sorduğumda aldığım yanıt ile şoka uğradım.
Bu bölümü de mükemmel bir yerde bitirdim dkdmdndn Kaç kişinin okuduğu gözüküyor ama kimse beğenmemiş emek var beğenin😍😘😘😍❤💛💚💖💕💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONLY YOU SPRIAL (JUSTEMİ)
Fanfiction"Sadece sen varsın benim için! Anla işte! Başkası yok. O yok!" Hala aynı yalanları sıralıyordu işte. Yine kandırmaya çalışıyordu beni. "Hala kanıyorlar mı bunlara? Sen beni eski Uzay mı sandın? Çok yanılmışsın. Çünkü karşında üç yıl önceki o salak...