Multi:Kuzey
Bölüm Şarkısı:Yirmi7- Sokak Lambası
İyi Okumalar Mütüşler ❤
****
Polislerin söylediği şeyle şok oldum. Yani... Yani Alperen sadece polislerden kaçmak için mi döndü Amerika'dan!? Benim için değil mi?
Nasıl olur da Alperen Amerika'da birisini öldürdü! Ne demek Alperen bir katil!! Buna asla inanamam. Alperen en adi şeyi bile yapar bi insanı öldürmez. Ya da... Öldürebilir mi?Polisler beni odadan çıkartıp kapıda beklemeye başladılar kaçmaması için. Duru yanımda oturmuş tep vermemi bekliyordu. Ben ise elimde kahve ile karşımdaki beyaz duvarı seyrediyordum. Gerçekleri kabul etmek istemiyordum. Polisler zaten söylemişti. Ama ben polislerden değil de ondan duymak istiyordum.
Birkaç hemşirenin odaya girmesiyle ayağa kalktım ve ne olduğuna baktım. Alperen uyanmış, nerede olduğunu sorguluyordu. "Alperen..." dedim fazla yüksek olmayan sesimle. Bana bakıp "Güzelim neden buradayız? Sen iyisin değil mi?" diye sordu. Hemşireler dışarı çıktı. Alperen belli ki polisleri görmemişti. Polislerin az önce söylediği şeyi yapmam lazımdı...
"Ben iyiyim. Sen Kuzey'le kavga etmiştin. Daha çok o seni dövmüştü de neyse... Sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyle." dedim. İlk başta gözlerinden bir korku geçti ama sonra hemen toparlandı. "Tabi. Sorabilirsin." dedi ve beklemeye başladı. Aklımda cümleleri toparladım ve "Sen Amerika'dan neden döndün?" diye sordum. Bir an duraksadı. "Gelmese miydim?" diye sordu yarı alayla. "Hayır! O anlamda değil. Sadece... Merak ettim işte. Bir anda aniden gelince..." dedim ve başımı aşağı eğdim. Eliyle çenemi tutup kaldırdı ve "Seni çok özledim güzelim." dedi. Şu an bana o kadar yakındı ki. O yoğun karamel kokusu burnuma doldu. Gözlerinin en derinlerinde bir şey arıyordum. Hala gerçekten beni sevip sevmediğini... Ama bakışlarından belliydi. Hala seviyordu. Bu bakışları 3 yıl önce her gün görüyordum. Ne olmuştu aramıza giren? Kimdi bizi ayırmaya cesaret eden?
Yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Gözlerimi kapattım. Ve dudaklarımın üstündeki baskıyla huzuru buldum. Dudaklarındaki o tadı tekrar aldım...
Kapının açılmasıyla ayrılmak zorunda kaldık. Alperen içeri giren polisleri görünce gözleri büyüdü. "U-uzay neler oluyor?" dedi şaşkınlıkla. "Asıl ben sana soruyorum. Neler oluyor Alperen!? Ne adam öldürmesinden bahsediyor bu polisler!?" dedim göz yaşlarımı tutmaya zorlanırken. Duru yanıma gelip elini omzuma koydu ve "Uzay'a ne kadar zarar verdiğinin farkında değil misin! Senin yüzünden iki yıldır sinir krizi geçiriyor! O seni iyi birisi sanarken sen bir insanı canından ettin!" diye bağırdı. Alperen bana yalvaran gözlerle bakıp "Uzay'ım... Lütfen inan bana. Ben isteyerek öldürmedim o adamı. Sen de biliyorsun. Ben bir insanı öldüremem." dedi ve yutkundu. Sanki tereddüt duyar gibiydi. Sesi titreyerek konuştu sonunda "Bana inanıyorsan kal benimle. Bırakma asla. Ama inanmıyorsan... Git. Sadece git. Ben güveni sende sağlayamadıysam zaten bir şey yapamam." dedi ve polislere ellerini uzattı. Gözlerimden akan yaşlarla "Bırakın onu! Suçsuz o." dedim. Ama polisler çoktan kelepçeleri başlamışlardı. Hızla Alperen'e sarıldım ve "İnanıyorum sana sevgilim... Ne olursa olsun inanıyorum..." dedim. Alperen'in gözünden düşen birkaç damla yaşı parmağımla sildim. Parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarımızı kenetlendim.
Ne olursa olsun Alperen'in gerçeği söylediğini biliyordum. Ona giveyordum. Ve ne olursa olsun bı işin peşini bırakmayacaktım. Bizim hikayemiz sonsuzluk için kurulmuştu. Sonsuza dek devam edecekti. Bizi ne kötülükler ayırmaya çalışmıştı. Hepsinde dönüp dolaşıp tekrar birleşmiştik. Şimdi de onu bırakmayacaktım. Çünkü adı üstünde değil mi? AŞK! Her şeye karşı gelebilen değil mi tek hece ve 3 harften oluşan bu kelime?
"Seni seviyorum güzelim. Beni bırakmayacağını biliyorum. Hoşçakal." dedi ve polislerle birlikte ilerlemeye başladı. Arkasından koşarak "Seni seviyorum Alperen Duman! Tekrar bir araya geleceğimize söz veriyorum!" diye bağırdım. Etraftaki insanların acıyan bakışlarını umursamadan, göz yaşları içinde, polis arabasına kadar takip ettim onu. Arabanın önüne geldiğimizde "Şimdilik bırakıyorum seni prensesim. Ama unutma. ŞİMDİLİK. Hiçbir kız prensi olmadan prenses olamaz." dedi ve gözünden birkaç damla yaşın sürülmesi izin verdi. "Seni asla bırakmayacağım Duman! ASLA!"
Alperen'den:
Polisler kapıyı kapatır kapatmaz zorla tuttuğum göz yaşlarını serbest bıraktım ve bir erkek için ne kadar acınılacak bir şey olsa da ağlamaya başladım. Ben ağlarım ama sen ağlama Uzay'ım. Sen hep gül. Benim gibi bir şerefsiz için ağlama...
Aklımda Uzay'ın son halleri, karakola gidiyordum. En azından gittiğimizi sanıyordum. O ana kadar...
Yine bir pislik yaparak en mütüş yerde bitirdim fkxjdjdjd Lütfen beğenmeyip ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum Mütüşler ❤ ❤ ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONLY YOU SPRIAL (JUSTEMİ)
Fanfic"Sadece sen varsın benim için! Anla işte! Başkası yok. O yok!" Hala aynı yalanları sıralıyordu işte. Yine kandırmaya çalışıyordu beni. "Hala kanıyorlar mı bunlara? Sen beni eski Uzay mı sandın? Çok yanılmışsın. Çünkü karşında üç yıl önceki o salak...