Multi: Uzay
İyi Okumalar Mütüşler❤
*****
Uzay'danOdanın içinde attığım turlar... Sabırsız bir ben...
2 hafta... Tam 2 hafta geçmesine rağmen en ufak bir sonuç yok! Alperen hakkında en ufak bir sonuç yok! Aşık olduğum adam hakkında en ufak bir sonuç yok!Zile ard arda basılmasıyla Duru ve ben hemen o tarafa ilerledik. 2 haftadır her zil çaldığı zaman umudumuz biraz daha düşüyordu.
Kapıyı açtığımda etrafta kimseyi göremedim. "Ne bokum basıyosunuz şu zile" diye söylenip içeri girerken yerdeki küçük kağıdı görmemle içimi bir endişe bastı. Yere eğilip kağıdı aldım ve hemen okumaya başladım.
"Onin için değmez."
Kağıda baktım ve "Nerdesin lan! Gel karşıma çık! Yüzüme söyle ne söyleyeceksen!" diye bağırdım. Duru bana sarılıp "Ne oluyor Uzay? Sakinleş lütfen. Şakadır herhalde. Boşver. " dese de endişeli gözüküyordu. Elimdeki kağıdı alıp okudu. "Hadi gel içeri geçip avukata gösterelim." dedi. Başımla onaylanıp kapıyı kapatırken son bir kez daha etrafa baktım.
Duru elindeki kağıdı avukata gösterdikten sonra avukat bir ip ucu aramaya çalışıyordu. Bir kağıt parçasından ne bulabilecekse artık(!)
Kapının tekrar çalışmasıyla Duru'ya baktım ve kapıya yöneldim. Karşımda Kuzey'i görünce sinir katsayım arttı. Eğer Alperen'le kavga edip onu o hale getirmeseydi biz hastaneye gitmezdik ve onu kaçırmazlardı. Hepsi onun yüzündendi!
Kuzey bana sarılıp "Özür dilerim. 2 haftadır karşına çıkmaktan korktum. Çünkü vereceğin tepkiden korktum. Biliyorum. Şu an benden nefret ediyosun. Ama senin üzülmene artık dayanamıyorum. Lütfen affet beni. 2 haftadır evde kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Seninle aramızda kavga olmasına dayanamıyorum. Bir ara Duru'yu aramıştım. Nasıl olduğunu sormuştum. Bana senin çok kötü bir halde olduğunu söyledi. O an cidden yaptığıma tekrar çok pişman oldum. Alperen için üzgünüm. Cidden. O an çok kızgındım. Kendimi tutamadım." dedi.
Gözlerim yanmaya başlamıştı ama bunu ona belli etmemeliydim. "Sana ihtiyacım varken beni yanlız bıraktın." dedim kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra. Bana baktığında gözlerindeki pişmanlığı gördüm. "Alperen'i kaçırdılar." Gözlerini kaçırdı. "Onu ne kadar sevdiğimi bildiğin halde benden uzaklaştırmaya çalıştın." Benim dışımda her yere bakıyodu. "Bunları," dedim bileğindeki kesikleri gösterirken "Bunları yaparken beni durdurmaya çalışan sendin!" diye bağırdım. Gözlerindeki pişmanlık elle tutulur derecedeydi. "Şimdi ben tekrar yıkılıyorum ve yanımda sen yoksun. En yakın arkadaşım, en kötü olduğum zamanda yanımda yok!" diye bağırdığımda bileklerimi tuttlu beni sakinleştirmek istercesine.
"Ben na-nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Kendimi nasıl affettireceğimi de bilmiyorum. Ben seni nasıl bir boka batırdığımı da bilmiyorum!" diye ani bir çıkış yaptığında olduğum yerde zıpladım. Gözlerindeki pişmanlığın yanına öfke de eklenmişti. Kendini suçluyordu ve şuan onu avutmak hiç gelmiyordu. Onca yıllık arkadaşımı tanıyamaz olmuştum.
Yüzüme uzun uzun baktı. Bir cevap ararmış gibiydi. Sonra bir anda bileklerimi bırakıp kapıya yumruk attı. Bir tane daha ve bir tane daha... Bizi yanlız bırakmak için giden Duru telaşla yanımıza geldi. "Kuzey!" diye bağırmasından sonra işaret parmağımı dudağıma götürüp sunmasını işaret ettim. Bana baktıktan sonra endişeyle Kuzey'e dönse bile dediğime uyarak sessiz kaldı. Elimi tutarak bana destek vermeye çalıştı. Gözlerimi kapatıp yutkundum.
Kuzey karşımda tüm hıncını gidermek ister gibi kapıyı yumrukluyordu. Ben ve Duru sessiz kaldıkça yumruklar daha da güçsüzleşiyordu. En sonunda dayanamayıp "Yeter." dedim kısık bir sesle. Bir an bana bakıp kapıya tekmeyi geçirip tamamen bize döndü. "Duru sen gidebilirsin." Dediğime uyup içeri geçtiğinde Kuzey'e bakmaya başladım.
İçimdeki duygu karmaşası beni bunaltıyordu. Boşluktaydım. Bir yanım Kuzey'e hak verirken diğer tarafım da Alperen'in kaçırılmasının sebebinin o olduğunu söylüyordu. İşin aslı beynim Kuzey kalbim Alperen'den yanaydı.
"Söyle." dedim. "Seni haklı çıkartabilecek bir neden söyle. Alperen'e olan öfkenin neden olduğunu söyle."
"Hala anlamıyorsun değil mi? Senin üzülmeni istemediğim için o herifin yanında olmasına katlanamadığımı anlamıyorsun."
"Ben onun yanındayken mutlu oluyodum lan! O benim duygularımı önemsiyordu! En azından bana değer veriyordu, sevdiklerime değer veriyodu! Ama ne? O gittiğinde olmadığı için üzülmüştüm diye bir daha asla onunla görüşemezmişim. Öyle mi!"
Bana birkaç saniye baktıktan sonra "Alperen için benden vaz geçer misin?" diye aniden sorduğunda ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. "Beni seçim yapmak zorunda bırakma." dedim. "Alperen için benden vaz geçer misin?" diye sordu tekrar.
"Hayır." diye bir ses döküldü duraklarım arasından. O kadar kısık bir sesti ki ben bile ne dediğimi duymamıştım. Biraz bana baktıktan sonra başını yere eğerken "Beni affetmene ihtiyacım var." dedi. Ben de onun gibi başımı eğerken "Yanımda olmana ihtiyacım var." dedim. Kafasını kaldırıp yanıma daha fazla yaklaştığında ben de kafamı kaldırdım.
Tedirgin bir şekilde kollarını iki yana açtığında bütün duygularımı kenara koyarak ona sıkıca sarılıp birkaç damla gözyaşının omzunu ıslatmasına izin verdim. "Beni bırakma." dediğimde "Beni bırakma." diye karşılık verdi.
Aniden benden ayrılıp az önce gizlemeye çalıştığını kızarık gözlerini benim çoktan sel akmış gözlerime dikti. "Bulacağız! Ne kadar nefret etsem de şu Alperen şerefsizini bulacağız!" dedi. Ona hafif bir tebessüm ile baktığımda yüzümü ellerinin arasına aldı ve alnıma dudaklarını bastırdı. Gözlerimi kapattım ve ona sarıldım.
Onun kollarında kendimi hep huzur içinde bulurdum. Her zaman en değer verdiğim kişi o olmuştu. Kendimi en güvende hissettiğim yer onun kolları olmuştu. Babam bizi terk ettiğinde ağladığım gece beni o susturup benim yanımda tüm şefkati ve sevgisi ile o yatmıştı. Beni hiçbir zaman yanlız bırakmamıştı.
Beni her zaman koruyan kollardan çıkıp ona baktım. "Bırakma beni. Hiçbir zaman. Hele de şimdi. Bulalım onu. Sevgilimi kaçıran piçleri bulup onları doğduklarına pişman edelim." dedim. Bana uzun uzun baktı ve "İşte benim Uzay'ım!" dedi
Uzun bir süre sonra yb geldi. Kitabı fazla boşladım farkındayım ama benim de çok işlerim vardı. Yb ne zaman gelir belirli bir süre veremem ama elimden geldiği kadar çabuk yazmaya çalışacağım. ❤💛❤💛❤💛❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONLY YOU SPRIAL (JUSTEMİ)
Fanfic"Sadece sen varsın benim için! Anla işte! Başkası yok. O yok!" Hala aynı yalanları sıralıyordu işte. Yine kandırmaya çalışıyordu beni. "Hala kanıyorlar mı bunlara? Sen beni eski Uzay mı sandın? Çok yanılmışsın. Çünkü karşında üç yıl önceki o salak...