Bölüm 2 - Okul -

837 26 0
                                    

Güneşin ışıkları yüzüme vururken filmlerdeki sahne gibi uyunmak isterdim fakat gözümü açtığım gibi güneşin gözüme vurmasıyla çarpılmışa dönmem ayrı bi mesele. Ayağa kalkıcağım sırada annemin içeri içi dolu çanta ile girmesi ile şaşkına döndüm, bu oluyor olamaz hayır okula gidemezdim daha yeni taşınmışken.

"Bana öyle bakma Clarke okula hazırlanmak için 2 saatin var

"Anne daha yeni taşındık daha ev darma dağıkken okul da nereden çıktı"

"Clarke evi dağıtan sensin ve senin eğtimin herşeyden önemli"

"Offf tamam anne"diye sinirle bağırdım.

Hemen duş alıp çıktım,renkli giyinmeyi sevmedigim için baştan aşağı siyah giyindim siyahlağımı bozan tek şey sarı saçlarımdı. Rimel ve fazla belirgin olmayacak şekilde göz kalemi sürdüm üzerime deri ceketimi alıp aşağı indim.

"Anneeee,çantam nerede ?"

"Odanda Clarke,kapının arkasında"

"Off anne,şimdi yukarıdan aşağı indim. Aptal çanta için tekrar yukarı çıkıcam"

"Clarke söylenmeyi bırak okula geç kalıcaksın" dedi. Hızlıca yukarı çıkıp çantayı aldım ne kadar da ağırdı böyle içinde ne var diye baktığımdayda 10'a yakın defter olduğunu gördüm acaba bu kadar defteri ne yapacaktım,içinde sadece 3 tane defter ve 2 tane kalem bıraktım. Ve ilk okul çoçukları gibi hissettim kendimi. Telefonumu şarjdan çıkartıp ayakkabılarımı giymeye başladım.

"Sonunda hazırlana bilmişsin Clarke

"Ya ya ne demezsin"dedim yapmacık bir şekilde. Sonra arabaya bindim annem bana kemerini tak diye uyardı eğer kemeri takarsam tam bir okul çoçuğu gibi olucaktım. Annem şuan o kadar kötü bakıyordu oflayarak kemeri taktım,okuldan nefret ediyordum ama en önemliside okulda eski arkadaşlarımı görebililecekmiydim ve onları görmekten ise sanki biraz korkuyo gibiydim bu kadar yakın olduğum kişilerle yabancı olmak çok garip bir de kolye meselesi iki kolyeyide takmamıştım eğer Bellamy'nin kolyesini takdaydim Finn'in kalbi kırılırdı,Finn'in kolyesini taksaydım Bellamy sinirlenirdi tabii hâlâ bana eskisi kadar önem veriyorsa doğruyu söylemek gerekirse belki beni unutmuştur bile. Bu düşünceler içinde boğulurken annemin "Geldik"sesiyle içimi daha büyük bir korku kaplamıştı. Annem okul işlerimi hallettiği için geriye ders progamımı öğrenmek kalmıştı küçük şey için bile kalbim ağazımdan çıkıcakmış gibi hissediyorum. Annemin yanağına küçük bir öpücük kondurup arabadan çıktım. Okula doğru ilerlerken üzerimde bir kaç göz olduğunu fark edebiliyorum,okula girdiğimde ilk işim müdürün odasını bulmak yerine direk kızlar tuvaletini bulmak oldu hemen aynada kendime bakıp saçlarımı düzelttim derin bir nefes alarak tuvaletten çıktım ve müdürün odasını aramaya koyuldum. Yarım saat müdürün odasını aradım ve ne kadar akıllıysam birisine sormayada çekindim mal gibi okulu turladım ve en son bulduğumda kapıyı tıklatıp içeri girdim. Müdür bana sorulu gözlerle bakmaya başladı.

"Ben Clarke,yeni öğrenci" dedim

"Evet hatırladım,Abby'nin kızı. Annen benim eski yakın bir arkadaşım,okulda bi problem yaşarsan bana gelmen yeterli Clarke ve benim gözetimim altındasın annen bana ne kadar yaramaz olduğundan bahsetti,doğru mu ?

"Belki biraz"dedim. Müdür güldü

"Umarım öyledir,bu da ders programın"dedi ve elime bir kağıt verdi.Teşekkür edip odadan çıkacağım sırada kapıda birisine çarpttım bu bir kızdı eğer erkek olsaydı şuan kendimi filmin içinde falan sanardım hani olur ya sakar kız yakışıklı erkek falan,ben bu aptal düşünceler içinde boğulurken karşımdaki kız bana bakıyordu neden beni yiyecekmiş gibi bakıyordu kızın yüzüne dikatlice bakınca bana neden bu kadar yiyecekmiş gibi baktığını anladım çünkü bu Octavia'ydı.

Her Zaman Benimle Olacaksın ( BELLARKE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin