Bölüm 4 -Söz-

696 28 13
                                    

Eve geldiğimde kendimi yatağa attım,annem alışverişe çıkmıştı bu yüzden de tektim ve de biraz korkuyordum aslında. Elime telefonumu alıp oyun oynamaya başladım daha sonra kapının kapanma sesi geldi. Olamaz,zaman ne kadar da çabuk geçmişti,daha hazırlanamadım Murphy saat 3 te geleciğini söylemişti ve saat 3'tü hemen yerimden fırlayıp üzerimdeki kıyafetleri çıkardım ve dolaptan giyecek şeyler ararken kapım çaldı annem diye düşünüp gel dedim ama sonuç hüsran,içeri giren annem değildi. Küçük bir çığlık atıp üzerimi pike ile örtmeye çalıştım.Finn hemen arkasını dönüp

"Ççookk öözür,özür dilerim Clarke"dedi kekelemeye başlamıştı.

"Asıl ben özür dilerim Finn,seni annem sanmıştım"dedim ve hemen üzerime elime geçen elbiseyi giydim.

"Artık dönebilirsin"dedim. Finn gözleri kapalı döndü

"Ben gerçekten özür dilerim Clarke,sen gir diyinc-"

"Finn gözlerini açabilirsin"dedim. Gözlerini açtığında bana sanki biraz garip bakıyordu yani bakışları beni yüceltiyodu.

"Çok güzel gözüküyorsun"dedi. Elbiseyi giyerkende hiç aynada kendime bakmamıştım. Aynanın önüne geçtim ve kendime baktım,gerçektende güzel olmuştum çünkü ben Clarke Griffin'dim. Ben egomu tatmin ederken Finn hala bana bakıyordu. Bende yapmacık bir şekilde

"Ahh abartıyorsun,çokta güzel olmamışım"dedim, o da alaycı bakışlarla

"Evet olmamışsın"dedi. Oha öküz,resmen bana çirkinsin dedi. Ve sonra aynanın önünde duran kutuyu açtı ve onun bana verdiği kolyeyi çıkarttı içinden. Bana yaklaşıp "saçlarını kaldır"dedi,elimle saçlarımı topladım ve ellerini boynumdan geçirip kolyeyi taktı ve saçlarımdaki ellerimi tutup aşağı doğru çekti ve ellerimi tuttu.

"Şimdi ise olduğundan daha güzelsin Clarke Griffin"

"Teşekkür ederim Finn Collins"dedim. Bu lafımın üzerine güldü. Ve o sırada Finn'in telefonu çaldı arayan Murphy'iydi.

"Neredemiyim ? şuan senin olman gerken yerde Clarke'lardayım"dedi daha sonra Finn oflayarak tamam dedi bana döndü baygın gözlerle bana bakıp Murphy'lede toplanıcakmışız dedi. Tamam anlamında başımı salladım.

"Sen hazırlan,ben seni aşağıda beklerim" dedi. Bende tamam anlamında başımı sallayıp arkasından baktım. Finn odadan çıktığında aptalca gülümseme oluştu yüzümde. Daha fazla vakit kaybetmeden hazırlanmaya başladım üzerimdeki elibiseye uygun bir de ayakkabı giydim ve abartılı olmayacak bir şekilde makyaj yaptım saçlarımı ise açık bıraktım ve aşağı indim. Merdivenlerden inerken annemin ve Finn'in sohbet edip gülüştüklerini gördüm onlara bakarken az kalsın ayağım takılıp düyordum ki kimse farketmedi. Aşağı indiğimde Finn ayağa kalktı

"Hazırsan gidelim"dedi ve kolunu uzattı.Finn'in koluna girdim

"Gidelim"dedim

Annem bize bakıp gülümsedi,
"Sizi tekrar bir arada görmek çok güzel çoçuklar,ve bu arada Clarke fazla geç kalma"dedi. Tamam anlamında başımı sallayıp Finn ile arabaya doğru yürüdük.

Murphy'lerin evine vardığımızda ise arabadan inip Murphy'lerin evinin önünde durup bakmaya başladım çünkü nerdeyse küçüklüğüm bu evde geçmişti. Verandanın merdivenlerinde ayağımı burkup Murphy'nın üzerine düştüm filmlerde ki gibi ama Murphy için pekte filmlerdeki gibi değildi,çünkü ben üzerine düştüm diye Murphy ağlamıştı ve sonra beni dövmeye kalkmıştı. Eski anılar aklıma gelince gülmeye başladım,Finn bana deliymişim gibi bakıyordu. Tam kapıyı çalıcakkken Raven kapıyı açtı

"Murphy nerede"dedim

"Bellamy ile bi işleri varmış birazdan gelirler"dedi. Tamam anlamında başımı sallayıp salona doğru yürüdüm,Murphy'nin babası Alex beni gördüğünde gülümsedi ve bana sarıldı ve bende ona sarıldı.

"Ne kadar da büyümüşsün Clarke,güzel ve genç bir kız olmuşsun"

"Teşekkür ederim"diyip gülümsedim. Daha sonra Alex arkasında ki günlügü alıp bana verdi,bu bir fotoğraf günlüğüydü. Günlüğü elime alıp koltuğa oturdum ve sonra günlüğün içini açıp fotoğraflara bakmaya başladım,Alex neden bunu bana vermişti. Günlüğün ilk sayfalarında Murphy'nin küçüklük fotoğrafları vardı sayfaları çevirmeye devam ettim,daha sonra günlüğün tüm sayfasını kaplayan bir fotoğraf gördüm,fotoğrafta bir sınıftaydık ve 6 ya da 7 yaşlarındaydık. Bellamy'nin yanında oturuyordum arkada ayakta durup 32 diş gülen bir Octavia vardı Octavia'nın yanında dizlerinin üzerine çöküp gülümseyen Finn vardı ve ellerini onun omuzlarına koyup ayakta duran Raven vardı,tabii birde yerde yatan Murphy. Bu fotoğrafın ne zaman çekildiğini hiç hatırlamıyordum bu fotoğrafı görünce içimde bastıramadığım bir duygu belirdi. Sayfaları çevirdikçe sanki küçüklüğümü tekrar yaşıyordum,son sayfalara geldiğimde son zamanlarda çekilen fotoğraflar vardı daha çok Bellamy ile Murphy'nin fotoğrafları vardı,sayfayı tekrar çevirdiğimde gördüğüm resim ile bir kahkaha patlattım. Bellamy, Murphy'nin sırtına çıkmıştı ve ikisininde tipi çok komikti(multimedia) ve bunu şantaj olarak kullana bilirdim bu yüzden telefonumu çıkartıp fotoğrafı çektim.

"Clarke,hadi gitmemiz gerek Bellamy ile Murphy geldi"dedi. Finn

"Tamam" diye bağırarak ayağa kalktım. Elimdeki fotoğraf günlüğünü masanın üzerine koyup verandaya çıktım. Siyah bir jeep ile gelmişlerdi sanırsam araba Bellamy'e aitti. Kapıdan onları izlerken içeriden koşarak gelen Raven verandaya çıkarken bana çarpmıştı,öyle bir sert çarpmıştı ki şahtım kaydı bilerek mi yapmıstı yoksa ?

Raven'ın bana çarpması sonucu sendeledim neredeyse yere düşücektim bu yüzden kapıyı tutmuştum,Tanrıya şükür kapıyı tutarken kapı yerinden çıkıp üzerime düşmemişti. Kafamı kaldırıp Raven'a hesap sorucakken Bellamy ile öpüşmelerini görmem beni gerçekten şokta bırakmıştı,bana verdiği sözden sonra birde.

8 sene önce;

Bugün yılbaşıydı bu yüzden bir hafta önce yılbaşı çekilişi yapmıştık. Bana Finn çıkmıştı bende en kolay yoldan bir bileklik almıştım,genellikle herkese bileklik alırdım ama Bellamy'nın bunu kişisel olarak algılaması aramızda büyük bir tartışmaya yol açmıştı.

"Bellamy,biz onlarla aynı okuldayız,aynı sınıfta ve aynı mahalledeyiz onları arkadaşımız olarak görmemiz lazım"

"Hayır Clarke,onlar bizim arkadaşlarımız değil,evet onlarla aynı okulda ya da mahallede olabiliriz ama onlar sonradan katıldı ve bizim arkadaşlığımı bozmalarına izin vermiyeceğim."

"Ve bende sana söz veriyorum,onlar asla bizim arkadaşlığımızı bozamaz"

"Bozmayacakta Clarke,sadece bana bir söz vermeni istiyorum"

"Ne sözü ?"

"Düşman ile dost olmak yok !"

"Söz veriyorum Bell  düşman ile dost olmak yok !"

"Bende sana söz veriyorum Clarke"

Her Zaman Benimle Olacaksın ( BELLARKE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin