A.Ş.K

39. Bölüm

İYİ OKUMALAR :-)

Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm hey ceylan gözlüm!
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?!

Neşet Ertaş söylüyor ben öylece dışarıyı izliyordum, akşamdan kalma kafam, elimde sigaram ve birde Kadınımın fotoğrafı! 2 senedir çıkmadım karşısına? Şimdi çıkıp ne diyebilirim ki! Hiç bir şey! Onu yalnızlığa uçuruma ittim? Onu  korumak isterken belkide daha çok zarar verdim ona! Kızım, Güneşim  başkasına baba diyorsa? Ya beni tamamen unuttuysa!  Cevabı olmayan sorular, soruları olmayan cevaplarla çevrili değil mi bu hayat! Kendime güvenim yok! Cesaretim yok! Bir tek korkum var! Oda onsuz yaşamak! Belkide hayatında yoktur biri vazgeçmemiştir benden! Beni  bekliyorsa hala? Ne yapmalıyım hiç bilmiyorum!  Gitmelimiyim? Yoksa kalmalı mı? Hangi şık doğru ki! Onu bile bilmiyorum!  Sahi ben neyi biliyorum!?

.....

Sabah Şebnem uyuyordur, Emre ise Şebnem'in evine gelmiş zile basmıştır iki kez, ve tekrar basar

Şebnem: bu kim ya! Ayy Güneş uyanmadan bakıyım şuna?

Şebnem Erkan gittiğinden beri hep güneşle yatıyordur odalarında, Şebnem geceliğinin üstlüğünü alır üstüne giyer, önündeki kurdalesini de bağlayıp kapıyı açar yarı uykulu bir biçimde

Şebnem: Emre!

Emre: günaydınn :-)

Şebnem: Günaydın da?  :-)

Emre: biliyorum sabahın köründe ama hadi hazırlan :-)

Şebnem: nereye :-)

Emre: hadi doktorun olarak emrediyorum :-)

Şebnem: Ya Emre!

Emre: Hadi Şebnem! Bu seferki seans erken başlayacak :-)

Şebnem: tamam Güneş'i alıp geliyorum hemen anneme bırakıyım

Emre: üstünüde giyinmeyi unutma? 

Şebnem: ne varki üstümde kötümü?

Şebnem üstüne bakar ve yüzü kızarır, ve o uykulu halinden eser kalmaz :-)

Emre: yok çok çok güzel :-) sadece dış ortama uygun değil :-)

Şebnem: tamam anladık! Uykuluyuz herhalde! Siz şey yapın işte

Emre: ney?

Şebnem: bekleyin kapı önünde geliyorum

Emre: tamam :-)

Yarım saat sonra

Şebnem: hazırım!

Emre: sonunda :-)

Emre arabanın kapısını açar Şebnem'e

Şebnem: Güneş uyuyorda tutarmısın? Şu anahtarı çantama koyayım!

Emre: tabi, ver

Şebnem Güneş'i verir Emre'ye, o sırada da Erkan'ın gönderdiği bir adam fotoğraflarını çekiyordur onların

Şebnem: tamamdır alıyım :-)

Emre: buyur :-)

.....

Erkan: araştırdınız mı?

Koruma: Erkan Bey, Cevdet gitti fotoğraf falanda çekicek getirir size

Erkan: elini çabuk tutsun

Koruma: peki efendim

Koruma Erkan'ın yanından çıkar. Tam kapıdan çıktığında Burcu ile karşılaşır