Ali

94 10 0
                                        

"Artık aynı okuldayız. Hatta aynı sınıfta." deyip göz kırptı Atakan.
"Neden şanslı olduğumu söyler misin? " dedim garipsiyerek.
" Benimle bu okulda konuşan ilk kız olacaksın" diye yanıt verdi.
" Nasıl yani? Sen hiç bu okuldaki kızlarla diyaloğa girmedin mi?" dedim şaşırarak.
" Hayır, yani konuştuğum kız varsa da sevgilim olur. Ama bu okulda hiç bir kızla konuşmadım. Eski okulumdan 2 kızla konuşmuştum ki onlar da zamanında sevgilimdiler" dedi normal bir tavırla.
" Neden hiç bir kızla konuşmuyorsun okulda? " dedim.
" kızların cırtlak sesleri, tırnak savaşları, ruju taşırma yarışları, kim daha fazla pembe giyer? Yarışmaları bana göre değil. Tahammül edemiyorum onlara" dedi.
" Atakan, ben de bir kızım" dedim kendimden şüphe ederek.
" Arya, sen o kızlara benzemiyorsun. Şu üzerindekilere bak, saçlarına bak, tırnaklarına ve makyajına bak. Hiç birine benzemiyorsun. Sade ve sadelikle güzelsin. Yüzüne badana yapmamışsın. Elindeki dövme ve dudağındaki pirsingle ne kadar cesur olduğunu belli ediyorsun "dedi içtenlikle.
Biraz daha yürüyüp, küçük bir cafeye geçtik. Güzel ve şirin bir cafeydi. Oturduğumuzda masamıza benim yaşlarımda bir kız geldi. Üzerindeki üniforma garson olduğunu belli ediyordu.
" Ne alırdınız efendim? "dedi gülümseyerek.
" Ben bir sıcak çikolata ve kek alıyım" dedim.
" Ben de bir tost ve portakal suyu alıyım" dedi Atakan.

Garson kız, dediklerimizi not alıp masamızdan ayrıldı.
"Arya, sakıncası yoksa telefon numaranı alabilir miyim? " dedi Atakan.
" Ah tabiki" deyip onun telefonunu alıp numaramı kaydettim. Ama dikkatimi çeken bir şey vardı. Telefonun duvar kağıdı simsiyah ve ve beyaz büyük harflerle "A&A" yazıyordu. Çok hoş duruyordu ama ona ne anlam kazandırıyordu merak ediyordum. Yine de ona özel bir şey olduğunu düşünerek bişey sormam. Sonra onun numarasını alıp kendi telefonuma kaydettim.
Siparişler gelmişti. Atakan tostunu alır almaz yemeye başladı. Epey açıkmış koca ayı. Hakkı var şimdi. O kadar kas nerden geliyor sanıyorum ki...

Ali 'nin Ağzından


Arya' nın yanından ayrılmıştım. Önemli meselelerim vardı. 6 aydır ismini, izini bulamadığım adamın teki beni tehtit ediyordu. Arya 'ya gerçekleri anlatacağını , her şeyi bildiğini söylüyordu. Ama nerden bilebilirdi ki? En önemlisi bu kişi kimdi? Benim Arya' nın öz abisi olduğumu kim biliyordu?...
Akşama kadar bir sürü emirler verip, toplantılara girdim. Sayılarca depoları gezdim. Yeni korumalarla ilgilendim. Kendimi ölmüş gibi hissediyordum yine de yapmam gereken daha tonlarca iş vardı.
Telefonumu alıp Arya ' ya msj attım. " Akşama ev yemeği istiyorum ve bana masaj yapacaksın. Geldiğimde evde ol" yazmıştım. Bana cevap olarak " Gelirken kokunu getirmeyi unutma kuzen" demişti. Deli kız... "Sen delisin" yazıp telefonu cebime yerleştirdim...

Arya'nın Ağzından

Atakan beni evime bırakmıştı ve motosikletimi de bana 1 saate getireceğini söylemişti. Ali de benden ev yemeği istemişti. Sağolsun yanık yemeklerimi tek yiyen insandır kendisi.
Fark ettim de bizim tayfadan sabahtan beri haber alamıyorum. O yüzden grupça arama yapmaya karar verdim. Acaba sabah kalktıklarında yüzlerine yazı yazdığım için kızmışlardılar mı? En önemlisi Serenay bana yaptığım şeyden dolayı kızmışmıydı?....
Telefonumu alıp arama yapmaya başladım. İlk acan Damla olmuştu. Sonra Sarp, Serenay, Mert, Ceren ve Eren olmuştu.
"Alo, millet nasılsınız bakalım?" dedim sevecen bir tavırla.
" geliyoruz" dediler aynanda. Korkulur bunlardan. Neyse yanık yemeklerimi onlar da yiyecekler madem öyle biraz daha mı yaksam?...
Yemek olarak sanırım pilav ve köfte yapıcam ve bir de çorba. Uğraşamazdım. Az vaktim vardı. Ali her an gelebilirdi....


KAYBOLMUŞ  DUYGULAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin