-KT- Sümela Savaşı -1-

-3- Kılıcımın Adı Kalkan

Ahır hayvanlarıyla ilgili bissürü tuhaf rüyalar gördüm.Çoğu beni öldürmeye çalışıyordu. Bazılarıysa yemeye çalışıyordu.

Arada sırada bilincim yerine geliyordu ama olanlara akıl erdiremeyip tekrar bayılıyordum.

Ahmet ve simsiyaj saçlı bir kız bana bişeyler yedirmeye çalışıyordu. Tatı yanmış küle benziyor diye mırıldandım.

Uyandığımı görünce nihayet diye sızlandı siyah saçlı kız ve kalkıp gitti.

Ahmete"hey dostum noluyo peki ben kimin oğluyum diye sordum"

-"Bak dostum bunu hemen anlayamayız baban sana bir işaret yollamalı"dedi.

-"Peki kaç tane tanrı var? "

-12 tane var

1-Firtuna: Hava Ve Simsek Tanrısı

2-Hamsu: Deniz Ve Deprem Tanrısı

3-Pattos: Ölüler Ve Yer Altı Tanrısı

4-Allan: Savaş Tanrısı

5-Tayzo: Savaş Ve Bilgelik Tanrısı

6-Dolunay: Ay Ve Okculuk Tanrısı

7-Çüni: Avcılık Ve Güneş Tanrısı

8-Açko: İçki Tanrısı

9-Asfat: Haberleşme Ve Hırsızlık Tanrısı

10-Ayfayt: Güzellik Tanrısı

11-Arakne: Hayvanların Tanrısı

12-Hepstas: İnşaat Ve Ateş Tanrısı

İste bunlardan biri senin baban.

Biz böyle içerde geyik yaparken Termus ve siyah saçlı kız odaya girdi ve konuşmaya başladılar.

-"Sence omu." dedi Termus.

Onun melez olduguna bile inanmıyorun dedi siyah saçlı kız.

Ben artık olanları anladım ama neden bahsettikleri hakkınfa bi fikrim yoktu.

Yarınki bayrak kapmacada herşeyi anlarız deyip odandan çıktı Termus.

Ben siyah saçlı kıza "Hey selam adın ne" dedim.

Oda homurdanarak Melisa dedi. Ve sustu.

Bende " ne güzel bende Can dedim ve elimi uzattım. Hiçbi tepki vermeyince somurtarak elimi geri çektim.

Melisa"onu klübesini yerleştir"dedi.

Ahnet"Daha babasının kim olduğunu bilmiyoruz" dedi.

Melisa bağırarak" asfat kulübesine yerleştir o zaman" dedi.

Ahmet beni bi klübeye getirdi. Dısardan çok güzel gözüküyordu.

İçeri girince fikrimi hemen değiştirdim.

17 kişilik kulübe 40-50 kişi kalıyorlardı.

Ahmet"Hey berke dostum naberr " dedi.

Uzun boylu bir çocuk bize yönelip " babası asfat mı yoksa belli degilmi" dedi.

Ahmet "3 büyüklerden birinin oglu oldugunu düşünüyoruz" dedi.

Berke"Ah dostum kampta yeterince 3 büyüklerin çocuğu var zaten neyse adın ne dostum." Dedi.

-"ah benmi ben Can Kaçak."

-"Gel dostum seni biryere yerleştirelim. " dedi ve kulübenin içinde ilerlemeye başladı.

Beni köşe bir yerdeki yer yatağının yanına getirdi. Elime bakıyordu neye baktığını anlamadan elime baktığımda tiz bir çığlık atıp elimdekini yere fırlattım ve bileigim birden kılıca dönüştü.

Tüm bunları gören Berke bir kaç adım geriye sendeledi.

Kılıcım kendi kendine tekrar bir bileklige dönüştü.

Vaycanına bu kalkan efsaneler doğruymuş dedi.

Ben ne dediginde birşey anlayamadım. Ve " kalkanda ne dedim."

-Hey dostum o elindeki kılıcın adı kalkan ve düyanın gelmiş geçmiş en güçlü kılıcı ve ayrıca sen onla birde minitor öldürmüşsün." Dedi.

Ha tamam anladım dedim.

Hava Kararmıştı ve ben çok yorgundum herkez kamp ateşinin etrafında toplanmaya gitti ama ben çok yorgun olduğumu ve uyuyacağımı söyledim...