-KT- Sümela Savaşı -1-

-2- 3 Metrelik Bir Canavar Öldürüyorum

Ahmeti takip etmeye başladım hızla ilerliyordu.

Nereye gittiğinni bilmiyordum ama sormayada cesaret edemedim.

Matematik öğretmenimiz bir canavara dönüşmüstü ve ben onu öldürmüştüm.

Of arabalarının kalktığı durakta beklemye başladık. Araba geldi arabaya bindik ve gitmeye başladık trabzon ile of arası 1 saat kadar vardı yani Ahmetin bana herşeyi anlatmak için 1 saati vardı. Ona neler oldugunu sormaya korkuyordum ama en sonunda cesaretimi toplayıp ona "sen kimsin?" Diye sordum.

Bana senin koruyucunum dedi. Şasırdım çünkü şuana kadar hep ben onu korumuştum. Kız meselelerinde ölümüne kavgalarda hep ben onu korumuştum. Ona nereye gittigimizi sordum kampa dedi.

Hiçbişe anlamıyordum ne kampı diye sordum.

Senin gibilerin kampı dedi bu sefer "ben kimim?" diye sordum.

Oflanarak çok konuşuyorsun sen bir tanrıyla bir insanın çocugsun sen bir melezsin dedi.

Melezlerle ilgili şeyler duymuştum.

Bana özel oldugumu bir Karadeniz Tanrısının oglu oldugumu söyledi.

Ama bu imkansızdi benim annem normal saf ve dogal bir kadındı babam ise çok küçükken ölmüş yani o zamana kadar ben öyle sanıyordum.

Yolun geri kalaninda ahmet bana herşeyi anlatti ve nihayet Ofa vardık.

Of benim çok iyi bildigim biryerdi çünkü ben orda dogup büyümüştüm.

Ahmet cebinde altın çıkartıp yere attı ve birden yerden gri renkli taksi benzeri kırık dökük bir araba çıktı.

Arabaya bindik. Melez kampına dedi Ahmet. Ön koltukta 3 tane yaşlı kadın vardı. İçlerinden biri melez kampı çok tehlikeli orası artık 5 drahmi dedi.Ahmet benim altın sandıgım drahmilerden 4 tane daha kadinlara verdi ve yola çıktık.

Yaşlı kadın arabayı deliler gibi sürüyordu saatte 200km hızla ilerliyorduk.

Ön koltukta bişey almak için kavga ediyorladı ne oldugunu anlamadım(anlamamam en iyisiymiş) en sonunda arabayı kullanan kadın o şeyi aldı ve yüzüne yaklaştirdi sonra o nesne yok oldu.

Nihayet melez kampina varmıştık.

Girişte büyük bir geçitin üstünde melez kampı yazıyordu.Geçidin yanından girmeye çalıştım fakat duvara çarpmışım gibi katı bir nesneye çarptim. Ahmet ordan geçemessin dedi tamkapıya yönelirken kapının önünde kara bir bulut belirdi. Ahmet lanet olsun sana pattos diye mırıldandı. Kara bulutun içinden bir 3 metre boyunda insanımsı bi yaratık çıktı.

Yaratığı görünce korkudab biraz altıma kaçırdım.

Ahmet bilezigi kullan diye bagırmaya başladı ben bişey anlamadım bilezikle ne yapabilirdimki.

Ahmet bilezigi bir kılıç olarak hayal et diye bağırdı ben gözlerimi kapattım.Hayal etmeye başladım. Elim ağırlaşmaya başladı gözerimi açtığımda elimde 1.5 metrelik ilahi bronzdan bir kılıç duruyordu.

Yaraktık kılıcı görünce tıslayıp biraz geriye dogru sendelendi ama toparlanması 2-3 saniye sürdü ve hücuma geçti tam vücudumu boynuzlarina geçirecekken son anda yana kaçtım. Canavar hemen toparlandı ve dönüp bana boynuz attı.4 metre öteye yuvarlandım karnımdan yere kanlar süzülüyordu.

Canavar tekrar hücüma geçti. Tam üstüme atlarken kılıcımı son anda havaya kaldırdım ve canavarı fılipp diye buhara çevirdim. Canavarın boynuzlarından biri elime düstü.

VE sonra heryer simsiyah oldu...