-6- Kardeşimle Tanışıyorum.

96 7 4
                                    

Arkadaşlar +100 olmadan yeni bölum paylasmayagım demiştim ama vazgeçtim ne kadar okunursa okunsun bu kitabı bitireceğim iyi okumalar ;))

Herşey bi anda ve hiç anlamadığım bir şekilde gelişmişti 2 hafta önce bana bu olayların olacağı söylense gülerdim.

Uyanınca hemen yatağımdan kalktım kan ter içinde kalmışım.

Hemen kayranın yanına gitmek için kulübeden dışarı çıktım. Ana eve doğru giderken kafama çok pis kokan kahverengi bişey geldi.

Allanın çocukları kafama b*k fırlattı.

O esnada yandaki nehirde bi haraketlenme olmaya başladı.

Nehir birden üstüme geldi ve beni temizledi. Sonra nehrin tam ortasından 10 metreye yakın bi canavar çıktı. Bu canavar küçükken izlediğim Ben 10 çizgi filmindeki wilgaxa çok benziyordu.

Ben ve etraftaki birkaç kampçı kılıçlarını çekti. Etrafta borozonlar ötmeye başladı. birkaç dakika içinde bütün kampçılar nehrin kenarındaydı.

Ama canavar hiç hareket etmiyordu. Birden suyun ortasından masvami parıldayan 5 metre boyunda bir şekil çıktı ve canavarla birlikte yok oldu.

Kayra "hamsu " diye mırıldandı ve bunu sesli söylediğini anlayınca hemen sustu.

Kayra " Saat 12de tüm yöneticiler ana evde toplanacak " dedi.

Melisanın söylediğine göre her kulübenin bir yöneticisi oluyormuş ben de kulübedeki tek kişi olduğum için yönetici ben oluyorum.

Bütün kampçılar dağıldı ama ben suyla neler yapabildiğimi gerçekten merak etmeye başlamıştım. Suyun kenarına gelip suyu hareket ettirmeye çalıştı koluma inanılmaz derecede bir ağrı girince hemen vazgeçtim ve kulübeme döndüm.

Kulübeme döndüğümde içerde kimse olmadığını düşünüp içeri girdim. Ama içerde bir çocuk ve Melisa vardı.

Ben içeri girince Melisa gülümsedi. " Tek kalmaktan yakınıyodun bu senin kardeşin" dedi.

Ben bi yandan sevindim bi yandan şaşırdım ve bi yandan üzüldüm. Artık sıkılmayacaktım bu iyi haberdi ama odamı paylaşmak zorunda kalacaktım.

Melisa " iyi şanslar " diyip kulübeden çıktı.

Adının Ugurcan olduğunu öğrendiğim kardeşimle dertleşmeye başladık.

Biraz konuştuktan sonra saatin geçtiğini fark ettim. Saat 11.40 olmuştu ve 12.00 da ana evde toplantı vardı.

Ugurcana hangimiz yönetici olacağız diye sordum. Tabiki hiçbişey anlamadı. Ona olayları açıkladığımda zaten direk sen ol dedi.

Toplantıya 5 dakika kala kulübeden çıktım hızlı hızlı ana eve gittim.

Oraya gittiğimde herkez oradaydı. Ares kulübesi ben odaya girince bişeyler mırıldandı ve sonunda dedi.

Kayra susun diye bağırdı.

-" savaş yaklaşıyor yarın sabah sümelaya doğru yola çıkacağız yunanlılar deniz üzerinden geliyorlar. Sümelayı nolursa olsun korumalıyız yoksa karadeniz kaybeder".

Ben tabiyki yine bişey anlamamıştım. "İyi ama yunan tanrıları bizi hemen yok edecek" dedim.

Melisa hafif bi tebessümle " melezler kazanırsa tanrılarda kazanır melez kayberdersede karadeniz yok olur." dedi.

Oy birligi ile savaşa katılma kararı alındı birtek ben katılmama oyu kullandım.

-Herkez kulübesine diye." diye bağırdı Kayra. Planı yarın SUMELAda yapacağız.

Melezler odayı terk etmeye başladı. Bende kulübeme döndüm.

Dönünce kardeşim Ugurcan hemen yanıma gelip ne oldugunu sordu yarın savaşa gideceğimizi ona söyledim.

Biraz korktu ama korkması doğal sıska biriydi dışardan pek güçlüde gözükmüyordu ben ona göre hem daha iriydim hemde çok kaslıydım.

Gidip savaş alanında biraz talim yapmaya karar verdik. Giderken tüm melezler bize bakıyordu.

Sonunda savaş alanına vardık. Talime başladık. Hiç fena savaşmıyordu hatta benden daha iyi bile sayılabilirdi tabi kendini biraz daha geliştirirse.

Tam kılıcını elinden savurmuştum ki bi el işaretiyle yandaki nehir birden üstüme çullandı.

Ama garip bişey vardı. Ben hiç ıslanmadım ve sanki yükseliyorumuş gibi hissettim.

Ve aşşağı bakınca etrafımı 5 metre boyunca sudan bir avatar sardığını fark ettim.

Sonra panikledim ve avatar kayboldu su beni yavaş yavaş indirip nehre çekildi.

Kayra ve Melisa seslerini bana duyurmayarak konuşmaya çalışyıyolardı ama ben herşeyi duydum.

-"Son 200 yıldır tanrılar avatarlarını melezlerle paylaşmıyorlar o çok özel bu savaşı kazanabiliriz." dedi Melisa.

Kayra ona yalnızca belkide diyerek yanıt verdi.

Sonrasında İkiside orayı terk etti ve bende kardeşimle birlikte kulübemize geri döndüm.

Biraz kestirdikten sonra uyandığımda akşam olduğunu fark ettim.

Akşamdan çantamızı hazırladık.

Akşam yemeği yendikten sonra kamp ateşinin etrafında toplantık butün eglenceler bittikten sonra herkez yatmaya gitti.

Kulübeye gelir gelmez uydum o gün yaptığım avatar beni felaket yormuştu.

Gece canavarlı rüyalar gördüm ama tanıdık bişey yada biri yoktu kahvaltıyı yaptık.

Ve Sümelaya gitmek üzre Kamp otobüslerine bindik...

-KT- Sümela Savaşı  -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin