Güneş, bütün ihtişamıyla odamı doldururken bu güne uyanmamayı bütün kalbimle dilemiştim oysaki ama ne çare doğan güneş , şarkı söyler gibi cıvıldayan kuşlar bana hadi uyan der gibiydi kumdan kalelerim yıkılmıştı artık umudumu , sevincimi hayallerimi rafa kaldırmıştım artık bir daha inmemek üzere...
Ben gözümü tavanda bir noktaya sabitlemiş düşünürken annemin içeri girmesiyle hayallerden sıyrılıp gerçek hayata geri döndüm...
"Peri hadi kızım kalk misafirler gelmeye başladı"dedi.(giderek sıklaşan öksürük nöbetiyle)
"Tamam anne"
Bu gün babamın ölümünün kırkıncı günüydü mevlit vardı ve gün aksine okadar hayat dolu idi ki baban öldü ama hayat devam ediyor der gibiydi evet hayat devam ediyor , ediyor etmesinede eksik ve yarım kalmış bir şekilde derin bir iç çekip yataktan doğruldum dolaptan siyah kotumu ve aynı şekilde bütün ihtişamıyla siyah bir kazak geçirdim üstüme ve annemin takmam için bıraktığı beyaz baş örtüsünü taktım başıma aynada kendime şöyle bir baktım da sanki üstümdeki siyahlara isyan açmış gibiydi bütün masumluğuyla beyaz .
Saçlarım babama çekmiş simsiyah öldüğünde bile tek bir beyaz yoktu ölüme meydan okurcasına simsiyahtı kaderimiz baştan yazılmış meğer. Ama buz mavisi gözlerim hala umut saçıyordu etrafa...
Hazırdım artık odadan dışarı çıkıp ağlayan annemi görünce misafir falan dinlemeden çıkarıp attım başımdaki örtüyü ağlamasına isyan ederek fırladım çıktım evden tam o sırada bahçe duvarının önünde konuşan komşularımız ayşe teyze ve esma teyzenin konuşmalarına istemeden kulak misafiri oldum duymaz olaydım beynimden vurulmuşa döndüm daha babamın ölümünün kırkı henüz çıkmıştı ve onlar anneme gelen talipleri konuşuyorlardı...
Lanet olsun hayat bu kadar üstüme gelmek zorundamı nefret ediyorum yeni günden ,yaşamaktan gülmekten artık hepsi yabancı geliyordu babamı kaybettiğim yetmiyormuş gibi bide annemi paylaşmak zorunda kalamazdım onun mutlu olmasını bütün kalbime isterdim ama onu paylaşamazdım ve artık tek yaşam sebebimdi öyle ya başka hiç kimsem yoktu annem için güçlü olmalıydım.
Ben düşüncelere dalmışken azranın sesiyle sanki uykudan uyandım nefes nefese arkamdan koşuyordu peri, peri
"Beni duymuyormusun peri kaç defa seslendim sana "
"Kusura bakma duymamışım"
"Neyse önemli değil canım sırası değil ama ben tercihler başladı onu haber vermek istedim "
Azra mahallede babamın adının çalıştığı şirkette ki kaçakçılık işine karışmasından sonra benimle konuşan tek arkadaşımdı.
"Lanet olsun bide o vardı değil mi ?"
Evet ama zaten iyi puan aldın korkmana gerek yok istediğin gibi güzel bir üniverstede burslu olarak okuyabilirsin ne güzel ya rüya gibi .
"Hayır tabi ki azra annemi nasıl burda tek başına bırakıp giderim ne yapar tek başına ne yer ne içer zaten hasta"
"Haklısın ama ne yapıcaksın okumiycakmısın "
"Babam benim okumamı çok istiyordu tabiki okiycam ama annemden uzakta değil burda istanbulda okiycam "
"Aa ne güzel nasılsa istediğin bir bölüme rahatlıkla gidersin iyide hangi bölüm karar verdin mi?"
"Evet hukuk "dedim kısaca konuşmak istemiyordum daha fazla çünkü gücüm kalmamıştı artık.
'1 ay sonra'
Ben daha yatağımda uyurken azra birden pikeyi üstümden çekip attı heycanla
"Periii hadi kalk tercih sonuçları açıklanmış hemen bakalım "
"Tamam azra tamam ne bu acele atlımı kovalıyor "annemde daldı içeri hemen hadi kızlar açıp baksanızda bilgisayardan (hah bi sen eksiktin anne kadro tamam)
Önce azranınkine baktıktı izmir dokuz eylül mimarlık bölümünü kazanmış tek arkadaşım da gidiyor aman ne güzel azra sevinç çığlıklarını henüz bitirmişken sıra bana geldi ve beklenen sonuç istanbul boğaz içi üniversitesi hukuk fakültesi Evet artık içimde yavaş yavaş filizlenen hırs ve intikam tohumları kendini iyice belli ediyordu Kimseye arkadaşım dediğim azra dahil hiç kimse benim hukuk fakültesini sırf avukat olup babamın iadei itibarı için dava açacağımı bilmiyorlardı .
Evet belki babamı bu tuzağa düşürenler benim önümede engel çıkaracaklardı ama ben kararlıydım bu kararımı bütün mahalle babamın acısı daha tazeyken 1 ay boyunca kulaktan kulağa konuşulan güya babamın kaçakçılık işine girdiği ve bu işi yaptıranlar tarafından öldürüldüğü konuşulup durdu günlerce evet babam öldürüldü doğru ama kaçakçılık yaptığı için değil sebebini bilmiyordum ama bulacağım.
Babam zengin bir adamın şirketinde günde 12 saat çalışıp anlının teriyle para kazanıyordu bunu göremeyecek kadar kör değilim ve and olsun ki bunu yapanları bulup adaletin karşısına çıkaracağım tek amacım buydu artık intikam ateşiyle yanan kalbim babamın yattığı yerde huzur bulması için atacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANYAK HERİF
RomanceYanlızlık neydi ?Bir çocuğun kulağını kapatıp korku dolu gözlerle gök gürültüsünün dinmesini beklemesi mi?Yoksa hiç bir zaman kelimelere dökemediği aşk mı?Yanlızlık dünyada milyonlarca insan varken kendini hala yapayanlız hissetmesidir.Peri artık ya...