4.BÖLÜM

201 7 1
                                    

"Duan duam,ömrün ömrüm olsun,bütün hayatımı seninle yaşayayım." dedi Ece içinden duasını duymuş gibi.

Evet Ece bunu çok içten diledi,bunları Yağız'a söyleyemedi çünkü onu tamamen tanımadan umut vermek istemedi,ufak bir tebessüm etti. Şu an onunla dans ediyor olabilir,teklifini kabul edip buraya gelmiş olabilir,bunu onu tanımak ve  içindeki duygularından emin olmak için istemişti. Yağız kafeye gelmeseydi onun yaptığı ufacık yardım tatlı bir anı olarak kalacaktı. Aşkı hiç yaşamadı ve ilk aşkında canı yansın istemiyor,temkinli adımlarla ilerliyor.

Yağız Ece'nin tebessümü dışında tepki yada cevap vermemesine alınmadı. Çünkü kızın utangaçlığını ve ürkekliğini biliyor. Zaten onun bu masum halleri onu kendine daha çok çekiyor. Kendi de aslında bu içinde bulunduğu duruma şaşırıyor. Çünkü ömründe ilk defa bir kız için böyle şeyler yapıyor,geleceği düşünüyor. Onun ilişkileri hep tek gecelik olmuştu,ilerisi yoktu hiç bir zaman. Ayrıca o kadınların hiçbiri şuan kolları arasındaki güzellik kadar masum ve art niyetsiz değillerdi. Yağız Ece'yle olan yakınlığını ilerletmek istiyor. Bunun için onu bir yerlere götürüp başbaşa vakit geçirmek, kendini ona sevdirip tanıtmak ve Ece'nin kendisine olan güven duygusunu güçlendirmek şimdilik ilk planları. Sonra ilerleyen zamanlar da Ece'yi ailesiyle tanıştıracaktı.

Evet ailesi yaşıyor. Ama aşık ve yaramaz babasının annesiyle ikinci balayı tarzı ülke ülke gezmeleri ve bu tatillerinin uzunca zaman sürmesi yüzünden bazen iki kardeşin hayatta tek kalmış gibi hissettikleri anlar olmuyor değil. Tabi o anlarda Mahir ve Fatma sultan devreye girip onlarla ilgileniyorlardı,vakit geçiriyorlardı. Yağız'ın bu konuda babasına söyleyeceği iki çift lafı vardı.

Tamam,adam mafyalıktan emekli oldu,yerine kendini bıraktı şirketi de ona bıraktı,karısıyla vakit geçirmek isteyebilir. Eyvallah. Buna lafı yok ama Allah aşkına insan hiç mi arada evlatlarını merak edip aramaz,baba oğul muhabbeti etmez. Ama annesi bulduğu her fırsatta kendilerini arayıp durumlarını öğreniyor,arada Fatma sultanı da arayıp oğullarının kızlarla olan ilişkilerini sorup bilgi alıyor. Tabi bu iki yakın dostun arasında gizli.

Bu arada Baran ve Arzu cephesi hafif kıskançlıklarla devam ediyor. Baran elbisenin kısa olduğu konusunda inat ederken Arzu da boyunun gayet iyi olduğu konusunda inat ediyor. Ayrıca Arzu'ya aç kurt gibi bakan adamlara da Baran ölümcül bakışlar atmayı ihmal etmiyor. Sonra aklına gelen fikirle ayağa kalkıp  Arzu'ya elini uzattı ve gülümseyerek

"Benimle dans eder misiniz güzel bayan" dedi. Arzu ufak bir şok geçirip kendine geldi,sonra kafasıyla teklifini kabul edip elini tutup ayağa kalktı ve dans etmeye başladılar. Arzu şu an kalp krizi geçirebilirdi. Çünkü arkadaşına taş tabiriyle bayılarak gösterdiği adamla çok yakındı ve Baran gözlerinin içine çok duygulu bakıyordu. Ayrıca boy farkına yeni varmıştı. Baran'ın ona bakması için birazcık kafasını eğmesi gerekiyordu. Bu durum ona sevimli geldi ve kıkırdadı. Baran Arzu kıkırdayınca tebessüm etti ve

"Neden güldün?"

"Şey... Şöyle bi baktım da aramızdaki boy farkını farkettim,biraz sevimli geldi." dedi yine kıkırdayarak. Baran şöyle bir baktı da sahiden öyle. Bu durum onunda hoşuna gitti ve tebessümü biraz daha genişledi.

"Benim de hoşuma gitti,gerçekten çok sevimli görünüyoruz." Bir süre daha bu iki çiftimiz dans edip yerlerine oturdular. Yağız'la Baran kızlardan müsaade isteyip gittiler. Yağız Baran'la adamların yanına gidip barla ilgili bilgiler alıyorlardı. Bu sırada iki yakışıklı genç bizim kızların yanına geldiler. Biri sarışın biri esmerdi. Sarışın olan Ece'nin esmer olan Arzu'nun yanına oturdu ve aynı anda

"Merhaba." dediler pis gülüşlerle. Bizim kızlar rahatsız oldular ve Ece

"Afedersiniz ama oturduğunuz yerlerin sahipleri var." dedi. Sarışın olan aynı gülüşle

Kalbine Talibim ( Seven Mafyalar Hikayesi)#Wattys2023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin