Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı' yla birlikteydi ve Söz Tanrı' ydı.
Yuhannna1:1
"Söz beni yola getirdi."
Tanrım seninle tanışmak istiyorum.
Benimle tanışır mısın?
Daha önce ailemden bizim kul olduğumuzu öğrendim. Bu yüzden sen bizimle konuşmazmışsın. Çünkü biz senin seviyende değilmişiz. Efendi ve kul arasında mesafe varmış.
Ama Tanrım bu doğru mu? Neden bizimle konuşmazsın? Bizi sen yarattın. Evet senin seviyen değilim ve asla olamam. Ancak yine de seninle yakın arkadaş olmak istiyorum. Kul olmuş olsam da benimle ilgilenmez misin? Şimdiye kadar hiç konuşmadık. Benimle konuşur musun? Seni tanımak istiyorum. Nasıl birisin? Neye benziyorsun?
"Ben Tanrı'yı tanımak ve anlamak istiyorum. O neye benziyor?" dedim Ceyda isimli arkadaşıma düşüncelerimden bu şekilde bahsettim. Komik gelebilirdi başta. Tanrıyı tanımak? Evet belki komik gelirdi.
O kusursuzdu. Merhametli, iyi, güçlü....
Onunla konuşmaya çalıştığımda sadece bir şeyler istiyordum. Ama bu doğru muydu? Tanrı hizmetkar değildi. Aslında sanki biz efendi kul ilişkisi yaratıyorduk. Ona sürekli bir şeyler yapmasını buyurarak.
Ceyda başını ağır ağır salladı.
"Evet soruların mantıklı. Aslında güzel sorular. " dedi. Elindeki kitabı açtı. Bir bölümü bulmaya çalışıyor gibiydi.
Bulunca okumaya başladı.
"Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı'nın suretinde yarattı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı.
Yaratılış 1:27
"Ama onun bir kişiliği var mı? Bunu hiç düşündün mü? " dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Tanrı bizi kendine benzer yarattı yani bizim kişiliğimiz varsa Tanrı'nın da vardır. Ama dediğin gibi biz O'nu tanımak için çok uğraşmıyoruz.
Birine kizdiginda Tanrım onun canını al diyoruz.
'Tanrı kiralık katil değil. '
3 Idiot filminde bunu çok güzel anlatıyor.
Tanrı'dan sürekli bir şeyler istemek ve yapmasını beklemek onu bizim gözümüzde hizmetkar yapıyor.
Evet Tanrı bizim için bir şeyler yapmak istiyor. Biliyorum bunu.
Ancak yakın bir arkadaşınla hiç sohbet etmesen ve sürekli bir şeyler istesen.. bir noktada bu Onu kırılabilir.
Tanrı'dan bir şeyler isteyeceksin ama O en yakın arkadaşın ve hatta daha fazlası olacağı için. " dedi.
Ceyda uzunca bir süre yüzüme baktı.
Yerinde hafiften kıpırdadı.
"Öncelikle şunu söyleyeceğim.
Tanrı sevgidir.
1. Yuhanna 4:8" Dedi.
Sevgi mi? İste şimdi başlıyorduk. Ne demek Tanrı Sevgidir?
Bir süre başımı öne egdim. Ceyda bunu yapmamdan düşündüğümü anlamıştı.
Daha önce Tanrı için milyarlarca şey düşünmüş olabilirdim. Ama sevgi olabileceği aklımın ucundan geçmedi.
Bu olabilir miydi? Belki.. Sevgi çok büyük bir kavram. Tanrı bizi seviyor muydu?
Onun için daha önce adaletli, güçlü, şifa veren gibi şeyler duymuştum ama sevgiyi ilk kez duyuyordum.
Başımı kaldırdım.
"Bunu benim için biraz açıklar mısın? " dedim. Benim hemen kabul edebileceğim bir şey çünkü bu.
"Tanrı bizi çok seviyor, dedi. Öyle ki seni yarattığı onca insan arasındayken bile yalnız bırakmıyor. Seninle kişisel olarak ilgileniyor. Sen yalnız olduğunu hissetsen de aslında değilsin iç varlığında bunun her zaman farkındasın. Seni dünyaya gönderdi ve öylece yaşamana izin mi verdi zannediyorsun? Seni dünyaya gönderdi bir kuzu gibi ve başına da bir çoban gönderdi. Sen asla yalnız olmadın. Sen Tanrı'yı sevdiğini söylüyorsun peki O seni neden sevmesin? Sevginin sadece insana özgü olduğunu sana düşündüren ne ? "
Ceyda konuşmasına devam etti.
"Tanrı bizi kendi suretinden yarattı yani biz Tanrıya benziyoruz. O yüzden biz seviyorsak onun da sevebileceğini düşünmelisin. Tanrı sevgidir. Bizim gibi de değil. O sonsuz bir sevgiyle seviyor. " dedi.
Bunu akıl edememiştim işte.
Tanrı'nın bizi kendine benzer yaratması zaten başlı başına ayrı bir olaydı daha önce de hiç düşünmemiştim Tanrı'nın sevgi olduğunu. Benim ona benzediğimi düşündüm. Bu harika bir fikirdi içimde daha huzurlu hissediyordum.
Ben Tanrı'ya benziyorum.
Peki ama Tanrı maddesel olarak var mıydı? Yani Tanrı bizim gibi etten kemikten miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrı'nın Yolu
SpiritualTanrı' yı anlamak ve onu tanımak için girdiğim yolda ogrendiklerim... Siz de Tanrı' yı anlamak ister misiniz?