Bir davetiye ! Davetiyeyi açıp okudum. Berkcan' dan geliyordu. Parti davetiyesi. Cumartesi akşamı. Ve sadece 50 kişi davetli. Davetiyeyi dolabın arkasına fırlattim. Belki giderdim ama hic sanmıyorum.
Akşam eve gittim. Yemekte annemler yoktu. Her zamanki gibi. Bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Teoman konseri vardı.
Konser yerine gidip görevliye bileti uzattım. Teoman' ı severim sonuçta.
Konser müthişti. İnsanların saçma sapan yorumlarını duymuyordum , ablamla kıyaslanmıyordum , ailemden uzaktım...
Gece eve geldìğimde ev boştu. Odama çıkıp uyudum.
2. BÖLÜM :
Sabah - ya da öğle mi demeliyim- uyandığımda kahvalti hazırdı. Annemler evde yoktu. İşte bu beklenmedik bir şeydi. Cumartesi sabahlari ev genellikle dolu olurdu. Yardımcıya sordum :
- Annemler nerde ?
- Çıktılar efendim.
- Nereye ?
- Alışverişe . Yurtdışına gitmek için hazırlık yapıyorlar.
Sonuçta ben kimsenin umrunda değilim. Haber vermeyi bile gereksiz bulmuşlardı.
Bilgisayarı açıp biraz bakındım. 6 hafta sonra Rihanna konseri varmış. Biletlerin bitmemesine şaşırdım doğrusu. Biraz bilgisayarda gezindikten sonra saate baktım. 18.02 . Saçlarımı düzleştirmeye karar verdim . Düzleştiriciyi ve tost makinesini aramaya başladım . Nerde bunlar ? Aradığımda bulamam zaten. Hah işte burda ! Düzleştirici tamam ama tost makinesi nerde ? Abla !!!! Hemen yan odaya daldım ablam telefonda konuşuyordu.
- Tost makinem nerde ?!
Fısıldıyarak :
- Telefonla konuşuyorum ?!!
Daha çok bağırarak :
- Tost makinem nerde ? deyip sırıttım.
Çekmeceden çıkarıp üstüme fırlattı. Gözlerimi devirip odadan çıktım ve kapıyı da kapatmadım . Yaşasın kötülük !!
Saçımı önce düzleştirdim. sonra da tost yaptım. Böyle yapmayı seviyordum. Dolaptan siyah , eteği kabarık , mini elbisemi çıkardım. Üstüne. gümüş uzun bir kolye taktım. Elbisenin altına siyah - file çorabımı giydim. Pembe bir ruj ,eyeliner ,siyah uzun topuklu ayakkabılar ve hazırım.
Davetiyeyi şoföre uzattın ama önce gitmemiz gereken bir yer vardı.
- İlk önce kuyumcuya . dedim.
Yapımda olan küpelerimi aldıktan sonra Berkcan ın evine gittik. 21.00 civarı partideydim. Evin dışından bile müzik sesleri geliyordu. Kapıyı çaldım. Az sonra tatlı bir çocuk kapıyı açtı. İçeri girdiğimde Berkcan yanıma geldi.
- Hey gelmiyeceksin sanıyordum.
- Evet ben de öyle.
Sırıttı.
- Keyfine bak.
Kokteyl masasına yürüdüm.Ve alkollü kokteyli içmeye başladım. 3. bardağı tepeme diktikten sonra yanıma kapıyı açan çocuk geldi.
- Hey! Dans edelim mi ?
- Neden olmasın ?
Ve dans etmeye başladık.Çocuk iyi dans ediyordu.
- Adın ne ?
- Melisa.
- Ben de Emre.
Hmm demek Emre ? Takılabiliriz aslında.
Bi dans ederken Emre birden durdu. Bu arada ben bilmem kaçıncı bardağı tepeme dikiyordum. Arkamı döndüğümde Berkcan ifadesiz bir şekilde Emre ' ye bakıyordu. Emre ' ye bir şeyler söyledi ve Emre ortalıktan kayboldu. Ve karşıma Berkcan geçti. Dans etmeye başladık. Bir süre sonra Berkcan da kayboldu. Ve ben banyo arayışına çıktım. Karşıma ilk gelen kişiye sordum. Üst katta sağdan ikinci kapıymış. Yukarı çıktım. Ve soldan ikinci kapıyı açtım. Tanrım o da ne ?!
Kapıyı açtığımda karşımda t-shirt unu çıkaran bir Berkcan vardı ! Yanaklarımın kızardığını hissettim. Tam kapıyı kapatacakken
- Hey , dur ! dedi. Güçlükle başımı kaldırdığıda t-shirt ini giymisti.
- Gelsene.
Yatağını gösteriyordu. Yanina oturdum.
- Eğleniyor musun ?
- Daha iyilerini de görmüştüm ama yine de içkileri beğendim.
Nasıl beğenmezdim ki zaten ? Yarısını Ben içmiştim.
Meydan okurcasına bakıyordu. Lacivert gözlerindeki korlar içimi ısıttı.
- Emre ' yi tanıyor musun ?
- Emre ?
- Dans ettiğin çocuk.
- Ah , hayır burada tanıştık.
Ve bir süre sessiz kaldık. Rahatsız olmuştum.
- Ben... Gitsem iyi olacak sanırım.
deyip ayağa kalktım. Kolumdan tuttu ve ayağa kalktı. Elini koluma kaydırdı.
- Biraz daha kalabilirsin. dedi. Nefesi yüzümù yalıyordu.
Kolunu belime sardı. Vücutlarımızın arasında çok az bir mesafe vardı. Sıcaklığını hissedebiliyordum. Eliyle çenemi tuttu ve...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE BEN ?
Teen FictionHey ! Ben Melisa ve her neyse... Evet evet doğru duydunuz ASK VE BEN ha ? Bundan bir yıl önce bu soruya gülerdim . Şimdiyse....