Mesajdan geri dönüt aldığımda şok üzerine şok inmişti kalbime. Bu cidden annemdi!
Tüm kötü hayat birden bana sarmıştı ve bu öyle nazikçe bir sarılış değildi! Adeta boğuluyordum tüm olanlar içerisinde.Bunu ona nasıl anlatabilirdim? Çocukluk arkadaşıma abayı yaktığımı nasıl söylerdim?
Ne tepki vereceğini kestiremiyordum cidden. Muhtemel olan bir şey vardı o da beni 'evlatlıktan reddetmesi'.Belki de ben fazla abartıyordum? Bu sadece benim tabumdu olamaz mıydı? Annem güzel karşılayabilirdi çünkü duygular böyledir ansızın gelip etrafımızı sarar ve bizi himayesi altına alırlar biz de put kesilip itaat ederiz. İçimde ki karmaşa beni çıkmaza sürüklemekte oldukça başarılıydı o kadar gerilmiştim ki ellerim morarmaya başlamıştı.
Aniden kafamı kapıya taraf çevirdim çünkü zil çalmıştı. Evde yok numarası yapa...
Cümlem bitmeden telefonum çalmaya başlamıştı ve kesinlikle sessizde ya da titreşimde değildi.
Arayan annemdi ve muhtemelen kapıdaki de öyle.Kaçacak yer veya bir bahanem yoktu. Ben Kris Wu açık yüreklilikle anneme her şeyi anlatacaktım daha fazla gizlemeye, direnmeye dayanamıyordum. Her şey daha da fazlalaşıp beni derine gömüyordu adeta.
Kalbimin atışları eşliğinde kapıyı açtığımda annem karşımda dehşete düşmüş bir şekilde benim attığım mesajların olduğu kısma bakıp sonra kafasını bana çeviriyordu bu işlemi iki üç kez tekrarlayıp en sonunda kendine gelerek içeriye girdi. Oturma odasına doğru yürümeye başladı ne zaman bana kızsa otomatik olarak oturduğu camın kenarında ki çekyata oturup tek kelime etmeden yüzümü izlemeye başladı.Yanına gidip ellerini tuttuğum da gözleri dolmuştu. Şuan ne hissediyor kestiremiyordum bile. İyice çıkmaza mı girmiştim yoksa olması gereken mi oluyordu?
"Anne" dedim sesim oldukça boğuk çıkmıştı.
"Anne beni affet mi demeliyim? İnan bilmiyorum sadece ben bu içimde olan şeylere karşı gelemiyorum. Ben onu seviyorum. Çok fazla seviyorum anne. Bu arkadaşlık sevgisi gibi de.."
Sözüm bitmeden annem elini yukarı kaldırıp beni durdurdu."Dinlemek istemiyorum Kris ! Çeneni kapat bu aşk zırvalıklarını duymak istemiyorum. Amerika'ya dedenin yanına göndereceğim seni. Telefon numaran değişecek. Tao'nun numarasını sileceksin bir daha asla onunla görüşmeyeceksin. Tao'yu seviyorum bunu biliyorsun ama kendinize bunu yapmanıza izin vermem. Bu ikinizin de iyi olması için yapılması gereken. İleride aklı başında evli birer adam olduğunuz da bunları hatırlayıp güleceğinize eminim. Ama şuan kesinlikle hiçbir yerden iletişim kurmak yok!"
Ne diyebilirdim ki? Hayat fena halde canıma okumuştu...
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
***KLASİK Bİ ANA-OĞUL VE ANLAŞAMAMAZLIKLARI MI DESEM, ALGI FARKLILIĞI MI, DESEM YA DA BAŞKA ŞEY Mİ BİLMİYORUM BUNA SİZ KARAR VERİN.
CANIM BURADA BU BÖLÜMÜ SONLANDIRMAK İSTEDİ...
DRAM BENİM İŞİM ARKADAŞLAR AMA Bİ GÜN İNŞ MUTLUŞ MUTLUŞ FİKLER, BÖLÜMLER DE YAZARIM.
BU ARADA BİLGİSAYARDAN ŞU YAZI ŞEYİNİ FARKILAŞTIRMAYI YAPAMADIM O YÜZDE BU BÜYÜK HARFLİ YERLER Y/N.
İYİ GÜNLER HERKESE!***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell Me You Love Me/ TaoRis Texting
FanfictionPndaxx01: Beni sevdiğini söyler misin şimdi? Hiç olmassa sadece bir defa söyle lütfen... TallHandsome:Sanmıyorum. Pndaxx01:Biliyor musun pes etmeyeceğim Fannie~ Bu arada Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. ******* Gene ben.s ay canım ben msndjdj...