İşte o an ...

Özlem.

Selâmun aleyküm sevgili kardeşlerim😊 Öncelikle zamanınızı ayırıp yazdıklarımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Dualarım sizlerle in şâ Allah🌸 Bugün sizlerle yaklaşık 1 ay önce yazdığım mektubu paylaşacağım Allah'ın izni ile.. Normalde bu mektubu kendime saklamak istiyordum lâkin bir yandanda birileriyle paylaşmak. Bu yazdığım mektubu sadece 2 kişi ile paylaştım... Bu 2 kişi beni şu dünyada gerçekten anlayan 2 güzel ablalarım... Yani sadece gerçekten tanıştığım iki insanın bu mektuptan haberi var... Onlardan sonra bu konularda beni en iyi anlayan siz kardeşlerimsiniz.. Belkide sizi gerçek hayatta aslında tanımadığım için sizlerle rahatça bu mektubu paylaşabiliyorum...
Bu mektubun kime hitabe olduğunu okuyunca anlayacaksınız in şâ Allah...
Size hâyırlı okumalar kardeşlerim🌹
------------------------------------------------------

02.10.2016, Cumartesi
21:14 (Almanya saati)

Ah güzel Kâbe'm...
Seni nasıl özledim bi bilsen...
Sana ne kadar hasretim bi bilsen...
Belki daha hiç gelmedim ama özlemek için evvela görmek mi lazım illa?
Ben Rabbim'in davetini bekliyorum...
Bazen soruyorum kendi kendime
acaba bu bir imtihan mı diye?
Sonra sabrediyorum gözyaşlarım'ın eşliğinde...
Sevdalıyım be Kâbem,
sana sevdalıyım,
Rabbime sevdalıyım...
Gönül ister orda olayım,
gözyaşlarımı senin yanında
Rabbime akıtayım.
Ama hepsi nasip.
Belkide bu kadar hasretim diye sana,
Rabbim de davet ederse,
buluşmamız çok çok güzel ve özel olacak...
Bir kaç hafta yetmese dahi,
özlem gidereceğiz Allah'ın izni ile...
Hep seninle buluşmamızı hayal ediyorum... Senin yolundayız,
dilimizde: "Lebbeyk Allahumme Lebbeyk", ilerliyoruz,
ve bir anda "başınızı kaldırım" diye bir ses geliyor...
Kaldırıyorum başımı,
açıyorum gözlerimi,
ve karşımda sen,
sen güzel Kâbe'm.
Gözyaşlarıma hakim olmaksızın,
karma karışık duygular içindeyim.
Dilim desen lâl olmuş...
Ne güzel değil mi Kâbe'm?
Peki benim seni özlediğim kadar
sende beni özlüyor musun acep?
Benim sana hasret kaldığım kadar
sende bana hasret misin?
Ben sana layık mıyım?
Kimseyle paylaşamam Rabbim'den başka sana olan hasretimi...
Bi de bu kağıt ve kalemler var...
Belkide seninle buluştuğumuzda
aklıma bu satırlar gelecek
ve yüzümü bir tebessüm kaplayacak
Kim bilir?
Eğer nasip olur da buluşursak
bu satırları orada okumayı isterim.
Seninle olan buluşmamızı
ve "İşte ben geldim güzel Kâbe'm" demeyi sabır ile bekliyorum...
Herşey nasip...
Yine kelimeler yetmiyor be Kâbe'm...
Seni çok özledim...
Şu an 14 yaşındayım ve eğer nasip olur da buluşursak,
kaç yaşında olurum Allah bilir...
Belki o zaman bu satırları okur isem,
"ben ne yazmışım böyle" diyeceğim ve güleceğim...
Ama sonra şimdi ki hâlim,
şu an ki duygularım aklıma gelecek
ve yine tebessümler ve gözyaşları kaplayacak yüzümü...
Yazdıkça yazacağım geliyor Kâbe'm...
Ama bu sefer kalem kağıt tükenir,
kalbim de ki duygular tükenmez...
Belki az kalmıştır buluşmamıza,
belki çok yıl,
belkide bu dünya hayatında hiç nasip olmayacak...
Beni Rabbim'den başka kim daha iyi anlayabilir ki?
O beni benden iyi anlıyor, daha iyi biliyor... Bu aralar Umre planları yapılmaya başladı bana ise sabırla seyirci kalmak kaldı..
Onların adına çok seviniyorum biliyor musun?
Sanırım artık kalemi bırakma vakti...
Yoksa hiç bitmeyecek bu satırlar...
Vedaları hiç sevmem biliyor musun?
Bana hep çok ağır gelir...
Estikçe yazarım Allah'ın izni ile...

Allah'a emanetsin güzel Kâbe'm

Şüheda Şimşek
02.10.2016, Almanya
21:58