Korkarak açtığımız kapıyla içeri girmeye çalışan adam içeriye girmesin diye Beren tavayı hızlıca adamın kafasına resmen yapıştırmıştı.
"Lann!!"
Bağıran kişiyi görmemle Berenle birbirimize bakmamız bir oldu. Yerde yatan kişi Alperendi. Alperen bizim küçüklükten beri çok yakın bir arkadaşımızdı.
"Beren ne yaptık bizz?"
Yerde cansız gibi yatan Alperen'e baktım.
"Ya Yeşim ne bileyim Alperen olduğunu salak bu çocuk ya insan bi arar,geç geleceğini haberdar eder. Nerde o kafa onda."
Hızlıca Alperen'e yöneldim.
"Şştt Alperen uyan." Diyip yüzüne vuruyordum. Fakat uyanmıyordu nasıl vurduysak artık.
Beren hızlıca mutfaktan kolonyayı getirmişti. Hemen elime döküp Alperen'e koklatıyordum. Hafiften ayılmaya başlamıştı. Berenle birlikte Alperen'i yerden kaldırmaya çalıştık. Evet sadece çalıştık çünkü kaldıramamıştık. İyice kendine gelen Alperen kendisi kalkıp kendini koltuğa atmıştı. Koşarak mutfağa yöneldim. Buzu alıp Alperen'in yanına gitmiştim . Söylenmeye başlamıştı beyefendi. Yanına gidip başına buzu tutmaya başlamıştım.
"Abi siz manyak mısınız? İnsan bakar bi kim olduğuna öyle kafasına tencereyi indirir."
"Esas sen manyak mısın? Gecenin bu saattinde gelinir mi akıllım?"
Alperenle ikisinin atışmasını dinlerken yaşadığımız adranelinden dolayı şuanda sessiz kalıyordum.
"Zaten buraya gelene kadar başıma gelmeyen şey kalmadı,bir de kafamıza tencere yedik iyi mi? Bir sürpriz yapalım dedik .Ahh , yavaş bastırsana şu buzu Yeşim."
"Sus söylenme bana, ne gelmiş başına ? Kendi kendine plan yaparsan böyle olur al ceza sana işte."
"Valla çok güzel karşıladınız . Çok memnun kaldım." Demesiyle Beren'in patlatması bir oldu.
"Şuna bak ya hem gelmiş bizi korkutuyor hemde söyleniyor. Gece gece asabımı bozma benim."
"Off yeter !" Diye bağırmıştım.
"Ne oldu anlat artık Alperen?"
"Ya normalde 11 de İstanbuldaydım. Yolda birden trafik olunca ne oldu diye merak edip arabadan indim. Etraftakilere 'ne oldu?' Falan yaptım kaza olmuş bağırışlar geliyordu. İlerledim bir baktım Mina."
"Mina mı kaza yapmışş?"
"Aynen, bir tane dangalak gelmiş yandan vurmuş. Bir de adamla kavga ettik. Sonra Mina'yı aldım hastaneye gittik. Başında ufak tefek sıyrıklar vardı neyseki bir şey olmamış olsaydı o adamı doğduğuna pişman ederdim!"
"Çok geçmiş olsun . Yarın bir ararız. Yurda mı gitti şimdi?"
"Aynen "
"Ha sen o yüzden mi bu kadar geç geldin ?" Alperen başını sallamıştı. Beren'in jeton yeni düşmüştü belliki yoksa bu soruyu sormazdı. Mina Alperen'in kardeşi onu da çok severdik tabi ama bir Alperen değildi. Saate baktığım da 3 'e geliyordu. Yavaştan uykum gelmeye başlayınca odama geçtim. Odadan Alperen'e çarşaf yastık alıp içeriye götürdüm.
"Alperen uykun gelince yatarsın. Gerçi kafana darbe aldın bir süre daha uyumasan iyi edersin."
'Tamam' diyip yatağını açmaya başlamıştı.
Bizde Berenle 'iyi geceler ' diyip odalarimiza yöneldik.
Beren kendi odasına giriyorken" Beren gelsene bi" demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞINDA SAKLI
AdventureBeren ve Yeşim. İstanbulda yaşayan 2 genç kız.Dünyanın farklı yerlerinde farklı ipuçları bulurlar. Bu ipuçuları 7 rengi temsil eder.Acaba bu ipuçlarını çözebilecekler mi ?