BÖLÜM 4

166 4 0
                                    


"Hadi Yeşim. Annemleri çağırda bizi burda çeksinler."
Annemin yanına koşarak gitmiştim.
"Anne Yeşimle beni fotoğraf çeker misin?" Demiştim usulca.

"Tabi canım. "

Annem elimden tutmuş birlikte Yeşim'in yanına gitmiştik. Yeşim Eyfel kulesinin önünde durmuş bizi bekliyordu. Annem Yeşimle ikimize bakıp Alperen ve Mina'nın nerde olduğunu sormuştu. Sormasıyla Alperenle Mina yanımıza gelmişti. Dördümüz birbirimize sarılıp fotoğraf çekilmiştik.
Beren annemin yanına gidip "Selen teyze annem nerde biliyor musun?"
Demişti. O anda Alperen yanımızdan koşarak uzaklaşmıştı
Niçin gittiğini bilmiyordum . Ama annemede söylememiştim. Annemde elimizden tutup İnci Teyze ve Alperen'in annesi Sevgi teyzenin yanına götürmüştü. Ama hiç beklemediğimiz bir görüntüyle karşılaşmıştık. Aileler birbirleriyle kavga ediyorlardı ve annemle babam onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Neden kavga ettiklerini merak ederken Alperen'in niçin güldüğünü de anlamış değildim.
Berenle neden kavga ettiklerini hep öğrenmeye çalışırdık. Kendimize sırf macera yaratmaya çalışırdık. Daha sonra Sevgi teyzenin o sıralar tehdit mesjları alması ve Alperen bunların hepsinin Beren'in yaptığını söylemiş olduğunu öğrenmiştik . Tabiki çok çocukca bir şeydi ama İnci Teyzenin telefonuna mesjlara girdiklerinde öyle mesjların gönderildiğini görmüşlerdi. İnci Teyze ne kadar inkar etsede Sevgi Teyze inanmamış ve kavga ortaya çıkmıştı. Küçükken niçin olay çıktığını araştırırdık ya şimdi?
Evimizin kimin girdiği belli değildi ,sandığın içinde ne olduğu belli değildi ,peşimizdekiler kimdi? Hangi ara bu işe bulaşmıştık , aklım almıyordu. Beren'in seslenmesiyle kendime gelmiştim.

"Efendim Beren?"

"Sen iyi misin ? Deminden beri Yeşim diyorum cevap vermiyorsun."

"Kusura bakma dalmışım , ne oldu?"

"Hadi kabinden çıkalım , bu katta birileri var ama onlar gidince bakarız sandıkta ne varmış diye."

"Tamam" diyip kabinden çıkmıştık.
Oradaki kişilere bir şey çaktırmamak için Berenle durmadan ellerimizdeki kıyafetler hakkında konuşuyorduk. Nedenini bilmiyorum ama kadın durmadan bize bakıyor biz bakınca başka yöne bakıyordu. Kısa bir süre sonra kadın aşağıya inmişti. Berenle aynanda aynalı duvarın kapısına doğru yönelmiştik.

"Beren umarım bu katta kamera falan yoktur bi etrafa bakınsana."

"Yani yok gibi ben merdivenlerin orda durayım biri gelirse haberdar ederim."

Beren merdivenlere yönelince bende duvarın kapağını açmış ve oyalanmadan sandığı açmıştım. Neyse ki kilitli olmamasına şükretmiştim. Sandığın içinden çıkanlara bakakalmıştım. Neden bir minyatür şeklinde eyfel kulesi ? Neden rengi kırmızı? Peki ya üstünde bize mesaj olarak bir  'E' harfi , buda  neyinnesi?
Telefonum çalınca birden paniklemiştim arayan Mina olunca sakinleşmiştim. Hemen bulduklarımı çantaya atıp Mina'nın çağrısına cevap vermiştim.

"Efendim Mina."

"Evde misiniz?"

"Yok ,dışarıdayız. Ne oldu?"

"Buluşalım mı dicektimde."

"İstersen gel,biz Berenle taksim meydanındayız. Geldiğinde haber ver biz seni meydandan alırız ."

"Tamam canım görüşürüz."

Berenin yanına gidip bulduklarımı göstermek için sabırsızlanıyordum.

"Bir şey bulabildin mi Yeşim?"

"Evet bil bakalım ne buldum?"

"Ne buldun?"

GÖKKUŞAĞINDA SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin