Liman

283 27 8
                                    

"Marissa kahvaltı!!!!"Valerie'nin bana deli gibi bağırması üzerine yataktan zorla kalktım.Aynanın karşısına geçtim.Resmen saçımın kafası vardı.Hepsi birbirine dolanmış ve kabarmıştı.Gözlerim zor görünüyordu.İnsan saçına benzetene kadar canım çıktı.Sıradan kıyafetlerimi giydim çünkü bugün demir atmıştık ve şehre gidecektik.İzmir'i çok seviyordum.İzmir'i geç Türkiye'yi çok seviyordum.Türkler imparatoru korkutuyordu.Bir keresinde Türkiye'ye gelip haraçtan bahsetti ama Türkler onu kovaladı.Bu insanlara istemedikleri şeyi asla yaptıramıyordun.Yaptırmayı denesen bile bir süre sonra ayvayı yiyordun.Kahvaltı işini hallettikten sonra,Carlson ve Penelophe ile birlikte limana gittik.Her zaman olduğu gibi insanlar neşeliydi ama ben bundan keyif alamıyordum çünkü bugün 14 Şubat'tı.İnsanlar sevdikleriyle çevrede dolaşıp birbirlerine tatlı tatlı şeyler söylüyordu.Carlson insanları dikizlediğimi farketmiş olmalı ki koluma vurdu.

Carlson"Birileri kıskandı mı acaba?(!)"

Marissa"Ne kıskanacağım,aşk aptalca."

Penelophe"Kabul et Marissa."

Marissa"Neyi?"

Carlson"Kızım kıskandın işte."

Marissa"Kes sesini Carlson!"Carlson bana dil çıkarıp güldü.

Penelophe"Erkekler hepimizin canını yaktı fakat bu hepsi aynı demek değil.O yüzden niye bir şans vermiyorsun?"

Marissa"Erzakları alıp gemiye dönüyoruz,anladınız mı?"Penelophe iç çekti.

Penelophe"Bu kadar ön yargılı olmasana."

Carlson"Pırasa yemek gibi.Bi kere sevmeyi denesen ölmezsin."

Marissa"Ben pırasa sevmem."kızlar hala beni ikna etmeye çalışıyordu.Ben de sinirden söyleniyordum.Belki haklı olabilirlerdi.Hepsi aynı olmayabilirdi ama bir kere eli sobaya değen bebek eli yandığı için nasıl bir daha sobaya dokunmuyorsa ben de erkekleri sevmeyecektim.Kesin kararımdı.

Carlson"Babanı seviyorsun ama."

Marissa"Benim babam çok iyi biri tamam mı?"

Carlson"Tayfası?"

Marissa"Onlar da öyle."

Penelophe"Gördün mü,hepsi aynı değilmiş." artık tepem iyice atmıştı.Savuruverdim bir tane küfür.İkisi de sustu.Kafam rahatladı resmen.Erzakları alıp gemiye döndük.Açıkçası manavlardan birindeki tezgahtar sayesinde sinirim yok olmuştu.Hiç o kadar güldüğümü hatırlamıyorum.Kadın anlaşılan kocasına çok kızmış ama bana gitmeden önce söylediği şey hala kulaklarımda yankılanıyor:

"Gene de çok seviyorum,ne yaparsın aşk işte ama bir daha sinirimi bozarsa kafaya yiyecek oklavayı."kesinlikle hep manav alışverişi için o teyzenin yanına gideceğim.Kızların yanına gittim.

Nadia"Oo,bakın aşkı kıskanan kaptan da geldi işte."

Marissa"Kıskanmadım!Carlson canın cehenneme!"

Carlson"Allah korusun de!Yemin ediyorum bak demezsen sıkarım topuğuna!"

Marissa"Yiyorsa gel hadi!"

Carlson"Sen kaşındın!"ben kılıcımı,Carlson da tabancasını çekti.Kızlar hemen ikimizin arasına geçti.

Paige"Kudurdunuz mu be?!"

Savannah"Paige'den önce mi yok edeceksiniz bu gemiyi?!"

Paige"Kapa çeneni Savannah!"

Nadia"Bence artık geminin molozu bile kalmayacak hepsi birbirine girmeye başladı."

Valerie"Durun bi ya!"Carlson ile kahkaha atmaya başladık.Hepsi resmen taş kesildi.Unuttular herhalde.Carlson benim en iyi arkadaşım ona asla zarar vermem.Tabi beni gıcık edince yumruğu yer orası ayrı.

Marissa"Gıcık şey.Senin yüzünden sinirlerim bozuldu."Carlson elini beline koydu ve küçümser bakışını takındı.Gerçi genelde hep öyle bakardı ama.Tek gözüne rağmen bakışlarından her şeyi anlayabilirdik.En azından ben anlıyorum.

Carlson"Ezelden beri bozuk olan bir şey için beni suçlama."

Penelophe"Yemekte ne var Valerie?"

Valerie"Pırasa."kaşlarımı çattım.Pırasa aldığımızı bilmiyordum üstelik aklıma Carlson'nın yaptığı benzetme gelmişti.Kimse neden kaşımı çattığımı anlamamıştı.Penelophe dışında.

Penelophe"Alt tarafı benzetmeydi Marissa.Çatma kaşını izi kalır."

Carlson"Ne benzetmesi?"Allah'ım ya...kendi bile unutmuş kıt kafalı.O anda yanağıma bir şey düştü.Soğuktu.Ne olduğunu anlamadım.

Alice"Kar yağıyoooooor!"

Nadia"Offf gece soğuk olacak."

Leafa"Şikayet etme...sabah eğer kar tutarsa manzara çok güzel olacak."

Valerie"Ben battaniyeleri çıkarayım."gökyüzüne baktım.Carlson güldü.

Carlson"Hiç kar görmüşmüydün Marissa?" başımı evet anlamında salladım.

Carlson"Peki hiç kara dokundun mu?"başımı bu kez hayır anlamında salladım.

Marissa"Ama soğuk olduğunu biliyorum."

Carlson"Dokunmadın Marissa.Bilemezsin."

Marissa"Yanağıma kar tanesi düştü.Biliyorum soğuk."

Carlson"Peki ya eldivenle dokunursan?"

Marissa"Soğuk olmaz sanırım."Carlson elini omzuma koydu.

Carlson"O zaman ön yargılı olma."

Marissa"Bunun ön yargıyla alakası var mı ki?"

Carlson"Var tabi."ona anlamsızca baktım.Bana sevimli gülümsemesiyle bakıyordu.Sonra kaşlarını çattı ve ayağını yere vurdu.

Carlson"Beceremiyorum şu benzetme ile felsefe işini!"

Marissa"O kadar kötü değilsin."Carlson atarlanınca bazen tırsıyordum.

Carlson"O zaman sen salaksın!"ne diyor ya bu?!

Carlson"Bir kere olsun ön yargıyı bırak ve erkeklerle aranı hoş tut!En azından arkadaş ol demeye çalışıyorum!O kadar uğraştım anlamadın!"

Marissa"Kapat artık şu konuyu!"

Penelophe"Gerçekçi olacaksak,Carlson dediğin şeyle anlatmaya çalıştığın şey arasında deli gibi fark var."Carlson küçük bir çocuk gibi tepinmeye başladı.

Carlson"Sen yapınca artislik oluyorda ben yapınca niye kötü oluyor ya!-"sözünü bitiremeden Carlson'ın ayağı kaydı ve yere kapaklandı.

Penelophe"Acemisin..."sigarasını yakıp havaya doğru dumanını üfledi.Carlson da kayıp yere düştüğü ve bu yüzden canı acıdığı için mızmızlanıyordu.Kar tutacak gibi duruyordu...

Marissa CamelottHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin