Yaşlı Kurt

43 4 7
                                    

"Tanrıların tanrısı, tanrıların babası ve hakanı olarak bilinen Zeus, gök tanrısıdır. Yağmuru yağdıran, göğü gürleten, yıldırım düşüren Zeus'tur.

Tanrıların babası, baş tanrı olarak nitelendirilen Zeus ölümsüzlerin içinde en çapkın olanıydı. Zeus tam 7 kez evlenmişti. İstediği kılığa bürünüp istediğini elde edebiliyordu.

Zeus bir bahar günü tapınağında dinlenirken, hava almak için penceresinin önüne gider. pencereden bahçeye baktığında dünyalar güzeli bir genç kızın çiçekler arasında şarkı söyleyerek yürüdüğünü görür. Zeus genç kızı gördüğü anda sanki kendi oluşturduğu fırtınayı kendi içinde hisseder. Zeus birden silkelenerek 'Bu da kim acaba?' der. İyice bir göz süzdükten sonra anlarki bahçede duran kız kardeşi Hera'dır. Zeus kendi kendine söylenmeye devam eder. 'Benim bu kardeşim nasıl da büyümüş, serpilmiş. Nasıl olur da onu hiç fark edemedim?'der. Yine Zeus'un çapkınlık zamanı gelmiştir. Hemen bin bir fikirli tanrı, Hera'nın yanına nasıl sokulacağını ve onu nasıl elde edebileceğinin planlarını yapmaya başlar.

Zeus bir süre düşündükten sonra aklına güzel bir fikir gelir. Zeus kuşları seven (özellikle tavus kuşu) Hera'nın yanına yaralı bir kuş kılığına bürünerek gider ve onun omzuna konar. Titremekte olan yaralı yaralı kuşu fark eden Hera onu alır ve şevkatle bağrına basıp okşamaya başlar. Zeus bu fırsattan istifade hemen eski haline döner ve Hera'yı oracıkta elde eder.

Hera, tanrıçaların arasında en cin fikirli olan tanrıçaydı. Yani çetin ceviz anlamında. Bu şekilde anılmasının nedeni de Zeus'u evliliğe ikna eden tek tanrıça olması. Gerçekten de Zeus ile Hera akıllara durgunluk verecek kadar güzel bir törenle evliliklerini gerçekleştirirler.

Çapkın Zeus, Hera ile birlikte olan kutsal evlilik sonrasında da uslanmamış. Karısı Hera oldukça kıskanç bir kadın. Hera, Zeus'un oynak ve cilveli tanrıçalarla ve kadınlarla olmasına tahammül edemiyordu. Özellikle aşk ve güzellik tanrıçası olan Aphrodite'i çok fazla kıskanırdı.

Hera ne yaparsa yapsın, huylu huyundan vazgeçmez misali Zeus'un çapkınlıklarına engel olamaz. "

Benim adım Hira. Ailem adımı Hera gibi çetin ceviz bir kız olayım diye koymuş. Aslında Hira arayış anlamına da gelir ve ben hep bir şeyler arıyorum. İsimlerin kişilik özellerine yansıdığına fazlasıyla inanırım.

Şu anda canım arkadaşım Eylül'ün kızına Hera ve Zeus'un hikayesini anlatıyorrum. Eylül ile arkadaş ortamında tanışmıştık ve zamanla çok samimi, çok yakın arkadaş olduk. Eylül'ün çok büyük bir aşktan doğma 4 yaşında Melek adında bir kızı var. Her geldiğinde benden hikaye ister.

Ben Ankaralı bir ailenin kızıyım. 8 yıl önce İstanbul'a okumaya gelmiştim. Tabi bende şimdi işsizler sınıfındayım. Eylül bana kendi aile şirketlerinde uygun pozisyonda bir iş bulabileceğini söylüyor ama ben böyle bir şey istemiyorum. Bu zamana kadar nasıl kendi imkanlarımla buraya geldiysem yine böyle devam etmeliydim. Bir an önce iş bulmalıydım. Hesabımdaki birikimim de yavaş yavaş erimeye başlamıştı. Bir kaç yere CV'mi bırakmıştım ama dönüş yapan olmamıştı. Eylül'le kahvelerimizi içerken telefonum çaldı. Tanımadığım bir numaraydı.

-"Efendim." diyerek telefonu açtım.

-Genç bir bayan sesi "Hira Zorlu ile mi görüşüyorum?" diye sordu.

-"Evet, buyrun benim."

-Hira Hanım merhaba. Zaimoğlu Holding'ten arıyorum. CV'nize ulaştık. Asistan kadromuzda bir boşluk var. Anlaşabilirsek sizinle çalışmak isteriz."

BENİM HİKAYEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin