İyi Geceler

38 4 4
                                    

Ömer karakteri için Barış Arduç'u seçtim. Ömer için onu hayal edebilirsiniz. Aklımda dizideki Ömer yok bunu baştan söyleyim de bilin.
'Sana ne benim nerede olduğumdan' deyip herhangi bir cevap gereksinimi duymadan telefonumu çantama attım. Oturduğum banktan kalkıp sahil boyu yürümeye başladım. Arkamdan gelen bir gölge farkettim. Korkmadım desen yalan olur. Saat gecenin 3:00'ü. Bu ayaklar ve ayakkabılarla yürümek beni bir hayli zorlasa da arkama dönmeden hızımı biraz artırarak yoluma devam etmeye başladım.
Telefonum çalıyordu. Korkuyla kimin aradığına bakmadan telefonu açtım. "E-efendim." Sesim titremişti biraz da kısık çıkmıştı.
"Hira, iyi misin sen, neredesin?"
"İyi değilim Ömer Bey, korkuyorum."
Nerede olduğumu söylememe fırsat kalmadan "Hemen geliyorum. 2 dakikaya oradayım, bekle beni." deyip telefonu kapattı. Yerimi bile söyleyemedim beni nasıl bulacaktı bilmiyorum. Sadece korkuyordum ve ona güvenmekten başka çarem yoktu. Telefon kapanmıştı ama ben hala daha telefonla konuşuyor numarası yapıyorum. Arkamdan ne gelen var ne giden ama gölge hala var.
Gerçekten Ömer Bey dediği gibi 2 dakikada yanımda olmuştu. "Senin bu saatte burada ne işin var Hira. Hem de tek başına."
Az önceki korkumdan eser kalmamıştı. "Bana hesap sormaya mı geldiniz, yardım etmeye mi?"
Sıkıntıyla bir nefes verdi. "Ne oldu, anlatacak mısın?"
Biraz sessizliğin ardından anlatmaya başladım. "Biraz hava almak için sahilde oturup eve kadar yürümek istedim ama arkamdan gelen bir gölge gördüm. Yürüdüğümde o da harekete geçiyordu. Durduğumda o da duruyordu." Hala daha arkama döneniyordum sanki biri varmış gibi.
"Arkanda kimse yok Hira. Belki de sen yanlış gördün."
"Sanmıyorum. Ben burada her zaman yürürüm ve ilk defa başıma böyle bir şey geldi."
"Her zaman gecenin bu saatinde yürümezsin herhalde Hira. Saat gece 3:00. Bu saatte burada her türlü insanlar olabilir."
"Sizden yardım isteyen de kabahat. Teşekkür ederim Ömer Bey. Size de zahmet oldu. Siz en iyisi arkadaşınızı daha fazla bekletmeden gidin. Ben buradan sonrasını giderim. Kimsede yok zaten ortalıkta." dedim kinayeli bir şekilde. Daha fazla bir şey söylememek için arkamı döndüm gidiyordum.
Arkamdan bir şeyler söylediğini duydum "Buyrun Ömer Bey, bir şey mi dediniz?"
Otoriter çıkan sesiyle "Daha fazla uzatma da seni evine bırakayım. Gecenin bu saatinde başına bir şey gelmeden sağ salim evine gir bir an önce." İyilik mi ediyor, üstü kapalı tehdit mi ediyor anlamadım.
Hiç ikiletmeden uslu bir çocuk gibi Ömer Bey'i takip ettim. Arabaya binip evimi tarif ettim. Arkamızda bir araba daha vardı peşimizden gelen. Oturduğum koltuğa sindim. Bu halimi fark etmiş olacak ki "Korkulacak bir şey yok, onlar da bizimle." dedi. Bu adam ne işler çevirmiyordu da arkamızdan bir araba daha geliyordu. Bu akşam Anjelique çıkışı da garip giyimli o adamları gördüm ama üstünde durmamıştım. Şimdi merak etmeye başlamıştım.
Arabada bende, Ömer Bey'de çok sessizdik. Diğer konu ile ilgili de hiçbir şey sormadı da söylemedi de. Bu durumdan memnundum.
Evin önüne geldiğimizde arabadan inmeden "Teşekkür ederim Ömer Bey. Size zahmet oldu. Arkadaşınızı da benim yüzümden yalnız bıraktınız." derken mahcup olmuştum ama bir o kadar da içim Zafer nidaları atıyordu. Gerçekten yanındaki civcivi ne yapmıştı?
"Önemli değil Hira. Bundan sonra biraz daha dikkatli ol." derken sesi sert çıkmıştı. "Sen evine girene kadar burada beklerim. Sen rahatça gir."
"Buradan sonrasına gerek yok. Teşekkür ederim tekrardan. Size iyi geceler." deyip indim arabadan.
"Sana da iyi geceler Hira." dediğini duydum. Arkama bile bakmadan apartmana girdim.

Bu bölüm biraz kısa oldu. 4. bölümü az önce yayınladım. Yayınladıktan sonra devamını yazmak istedim. Yazdım ve bu kadar çıktı. Saatte baya geç oldu. Malum sabah iş. İnşallah en kısa zamanda bomba gibi bir bölümle sizlerle olurum. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle. İyi geceler, hayırlı sahurlar 😘😘

BENİM HİKAYEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin