3.Bölüm: Saldırı

190 6 4
                                    

"Hey!Millet buralarda bir yerde benim korumam olması gerekiyordu onu gördünüz mü?" Diye bağırdım.

Hepsi beni görünce yaptıkları işi bırakıp beni selamladılar ve ardından arkamdan bir ses;

"Ben gördüm tam yanınızda duruyor" dedi ve bu tahmin ettiğim kişiydi.Erik Evet o benim özel korumamdı.Kumral ve ela gözlüydü benden sadece iki santim uzundu o kadar onunla çocukken tanışmıştık ben çocukken çok yaramaz olduğum için bir çok korumam vardı.Bir gün babamla halkımızın ne durumda olduğuna bakmak için onunla beraber gitmiştim ve tabi ki korumalarımda bizi takip etmişti ama ben yine yaramaz kız olup onlardan kaçmıştım sonra Erik'le karşılaştım yalnız dolaşıyordu kimsesi yoktu hemen onunla arkadaş olmuştum onunla dolaşırken ormandan bizim kralımıza inen bir yırtıcı kaplan yavrusuyla karşılaşmıştık -yavru dediğime bakmayın sütten kesilmiş avlanma yeteneğine kavuşmuştu sadece ufak gözüküyordu- kaplan'ı babam ve komutanlarda fark etmişti beni de orda görünce öldürme emri vermişti ama kaplan askerler gelmeden üzerimize atlamıştı ama ben nasıl olduğunu anlayamadan Erik onu yere sermişti.Babamda bunu görmüştü korumalar benim etrafımı sarmışlardı kaplan çoktan ölmüştü.Babam yanımıza gelmişti biraz düşündükten sonra Erik'e sorular sormuştu ve ailesini olmadığını öğrenmiştik.Ve babam benim onunla iyi anlaştığımı görünce onu özel bir asker olarak eğitimine almıştı ve biz Erik'in yeni ailesi olmuştuk.Biz biraz daha büyünce babam onu benim korumam yapmıştı.

"Arkamdan sinsice gelmeyi hobimi edindin sen ??"

"Evet seni korkutmak hoşuma gidiyor.Tabi bir de korksan tadından yenmeyecekte neyse " diyerek bana güldü.Bende ona güldüm

"EE siz ne yapıyorsunuz ?"dedim ona gülümseyerek

"Her zamanki gibi antreman yapıyoruz prensesim"

Yine benimle resmi konuşmaya başlamıştı ama toplum içinde olduğumuz için sesimi çıkarmadım ve "Güzel bende size katıla bilir miyim?" dediğimde salon da ki bütün askerler bana bakıyordu.Aralarından biri "Tabiki prenses sizinle dövüşmek bizim için bir onurdur."diyerek beni selamlamıştı.Ben tam sevinip hazırlanmaya giderken.Babam içeri girip.

"Angel bence bu gün dövüşmesen bir sorun olmaz."demişti.Annemde başıyla onaylayarak

"Evet Angel hem bir kızın dövüşmesi bence hiç hoş bir görüntü değil prenses dediğin daima ağır başlı olmalıdır."

"Üzgünüm anne ben o prenseslere benzemiyorum hem fiziksel, hem de ruhsal olarak."

"Hadi ama Angel istesen sende öyle olabilirsin hayır seni anlamıyorum dövüşmekten neden bu kadar zevk aldığını anlayamıyorum."

"Zevk alıyorum çünkü birilerini pataklayıp yüzünü dağıtmak hoşuma gidiyor anne."

Babam hafif kıkırdıyordu annemin ona attığı bakışla sustu.

"Bir kıza göre büyü yapmaktan zevk alman çok normal ama hem büyü yapıp hem de birilerini pataklamak....ne biliyim vahşice geliyor bana."

"İşte seninle benim aramdaki fark bu anne senin vahşilik dediğin şeyden ben zevk alıyorum.Ve sen istediğin kadar engel olmaya çalış bu böyle devam edecek ben dövüşeceğim. "Annemi bu sefer çok kızdırmıştım bunu yüzünden anlaya biliyorum.

"GENÇ PRENSES SİZE DÖVÜŞMEYİ YASAKLIYORUM VE BÜYÜ YAPMAYI ŞİMDİ DERHAL ODANIZA GİDİYORSUNUZ VE BEN DEMEDEN DIŞARI ÇIKMIYORSUNUZ." Annemin bu son söyledikleri karşısında şoka uğramıştım ve çok sinirlenmiştim ve sanırım bu çok belli oluyordu çünkü Erik omuzlarımdan tutmuş beni sakinleştirmeye çalışıyordu gözlerim yanmaya başladı bu demek oluyordu ki renk değiştiriyorlardı.

"Genç bayan gözlerinizin ve saçlarınızın renk değiştirmesi umurum da bile değil hemen odana gidiyorsun Erki onu odasına götür HEMEN!!"

"Kraliçeyi duydun Erik Angel'i hemen odasına götür." Diyerek babam da anneme destek olmuştu.

Erik beni odama götürürken hiç konuşmuyordu çünkü ne kadar sinirli olduğumu biliyordu.En ufak bir harekette patlamaya hazır bir bomba gibiydim.Odama geldiğimizde odanın içinde dolaşıyordum Erik kapıyı kapatıp yanıma geldi ve "Angel lütfen biraz sakin olur musun? Ve aynaya bakarsan ne demek istediğimi anlarsın." Kısa bir bakışmanın ardından dediğini yapıp aynaya baktım dediği gibi sakin olmalıydım çünkü sinirden saç ve göz rengim renk değiştirmişti Ben sinirliyken renk değiştirirlerdi .Akua rengi saçlarım kıpkırmızıydı gece mavisi gözlerim ise alev ,alev yanıyordu resmen.Ona dönüp "Sakin falan olamıyorum Erik en sevdiğim şeyleri elimden aldı !!"

"Biliyorum ama azda olsa sakinleş ikinizde sinirliydiniz ve unutma ki Kraliçe'nin en son isteyeceği şey senin mutsuz olman."

Erik haklıydı annem benim üzgün olmamı istemezdi böyle her kavga ettiğimizin üzerinden çok vakit geçmeden benimle konuşup cezamı kaldırırdı.

"Biliyorum ,biliyorum ama sakin olamıyorum Erik artık sinirlerimi kontrol edemiyorum."

"Belki ben sana yardımcı olabilirim ne dersin?"diyip bana sarıldı.Bu çocukluğumuzdan beri işe yarardı sinirlendiğimde beni sakinleştir üzgün olduğumda moralimi düzeltir ağladığımda -ki bu çok nadir olurdu- beni güldürürdü.Bana aynadan bakarak "Bak işe yarıyor saçının uçları şimdiden eski halini almaya başladı."bunu bende hissede biliyordum.

"Teşekkür Ederim Erik."diyip ona gülümsedim tabi sarıldığımız için o bunu görememişti.Saç ve göz rengim artık tamamen eski hallerini almışlardı ve bizde Erik'le sarılmaya son vermiştik kısa bir sessizlikten sonra dışarıdan büyük bir patlama sesi duyuldu kısa bir aradan sonra Erik "Sakın odandan dışarı çıkma ben ne olduğunu öğrenip geliyorum !!" diyip odadan çıktı söylediklerinde çok ciddiydi ama ben yaramaz kız hiç söz dinler miyim hemen odamdaki balkona çıktım vee...

İntikam Meleği(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin