6.Bölüm:Orman

145 5 8
                                    

Erik ve ben saraydan kaçmıştık ama Erik beni korurken yaralanmıştı. Ormana  kaçmıştık omzuna ok saplanmıştı onu iğleştirmeme izin vermemişti.Ormanda kamp kurmuştuk  bu gün ikinci gecemizdi.Erik’in yarasına bakıyordum ateşler içinde yatıyordu üzerinde sadece pantolon vardı.Yarasıyla ilgilenirken Erik’te beni izliyordu.
“Beni bırakıp kaç Batı kralına git prenses sana yardım eder ben seni yavaşlatıyorum.” Acıyla inledi bilerek canını yakmıştım.
“Bana bak ailemi kaybettim kralım yok olmak üzere ailemden geriye bir tek sen kaldın senide kaybedemem anladın mı beni ?” Erik’in yanağımı silmesiyle anladım ağladığımı.”Özür dilerim.”  Ağlamamı durduramıyordum boğuk bir sesle “Özür dileme sen sadece beni korumaya çalışıyorsun o kadar bu senin görevin ama şunu bil ki ben sensiz hareket etmeyeceğim.”
Erik hala yanağımı okşamaya devam ediyordu.Bana gülümseyerek bakıyordu.”Senin ne kadar inatçı olduğunu çok iyi biliyorum.”
“O zaman yaranı iğleştirmek içinde ısrar edeceğimi biliyorsun.” Yüzü birden ciddileşti.”Hayır bunu yapmanı istemiyorum Angel”

“Neden?” bu soruyu bekliyor olmalıydı ki hiç düşünmeden cevap verdi.

“Çünkü bu büyüyü yapmak tehlikeli ve bunu babanda söylemişti yara ne kadar büyük ve ağırsa büyüyü yapan için bir o kadar tehlikeli Angel ve yorgun düşmeni istemiyorum –gözlerimin içine bakarak- bana söz ver Angel bu büyüyü yapmayacaksın.” İşte bunu beklemiyordum hayır anlamında başımı salladım.”Hayır olmaz Erik seni ölüme terk edemem bunu yapamam.” “Ben ölmeyeceğim yaram senin büyün olmadan iyileşecek  tamam mı ? bana söz ver?” istemsizce başımı salladım.”Tamam söz.” Yüzü yeniden gülmüştü gülüşü gerçekten güzeldi.”Ama sende uyuyup dinleneceksin tamam mı? Ben nöbet tutacağım sende uyuyup dinleneceksin anlaştık mı ?” “Tamam anlaştık.”Gözlerini yumdum onu anlından öptüm
“İyi geceler dostum."

Gecenin karanlığında ormanın sessizliğinde sadece ben bir baykuş ve birkaç tavşan uyanıktım o kadar gecenin karanlık ve sessizliğinde huzur içinde nöbet tutarken Erik’in inleyen sesi beni kendime getirdi sayıklıyordu.

“Kaç…kaçın…Robert…kaç…” nefes alışı yavaşlıyordu ateşi çok yüksekti yarası iltihap kapmıştı.”Üzgünüm Erik sözümü tutmayacağım.”zırhımı çıkardım üzerimde sadece beyaz bir atlet ve pantolon vardı.Erik’in yanına oturdum nefesi varla yok arasıydı mırıldanacak hali kalmamıştı.
Yarasını açtım iltihap yaranın her yerine yayılmıştı hançerimi alıp avucumu içini kestim canım yanmıştı ama umursamadım Erik’in karnının tam ortasında küçük bir kan göletti oluştu.Odaklanıp vücudumdaki izlerin belirmesini sağladım ailemin dediğine göre doğduğumda da bu izler varmış ama sonra kaybolmuşlar çok nadiren ortaya çıkıyorlar izlerin doğduğum zamankinden  farkı daha koyu olması ve yüzümde de belirmesi.

Erik’in vücuduna kanımla benim izimin aynısını çizdim yarasının etrafına daha çok işaret çizip kanla kapladım  karnının ortasındaki kan göletti hala duruyordu iki elimi de üst, üste kan göletti’nin  üzerine koydum odaklandım uzun zaman geçmeden avuçlarımın içinde hafif bir karıncalanma hissetim onun yerini büyük bir enerji aldı vücudumdaki izler parlamaya başladı müthiş bir acı duyuyordum Erik bu acıya gıkını çıkarmadan nasıl dayanıyordu acaba bir süre sonra izler söndü  yok oldu Erik’in yarası ve vücudundaki kanla beraber şimdi daha iyi gözüküyordu nefes alışı düzelmişti ama ben çok yorgundum daha fazla dayanamayıp Erik’in yanına yığıldım ve derin bir uykunun beni kucaklamasına izin verdim.

İntikam Meleği(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin