Sen benim ufak gökyüzümsün, seninle sevdiğim gökyüzünü daha çok sevdim miniğim.
Sen benim kocaman denizimsin, seninle sevdiğim denizi daha çok sevdim devim.
Birbirine benzer ama bir o kadar zıt iki insan.
İlk defa o kapıdan içeri girdiğinde hissetmiştim yaşadığımı ama ilk defa ölümü de hissetmiştim seninle. Tek benim yanım boştu klasik kitaplardaki gibi, sense önce gözlerimin içine bakmıştın uzunca, orada bir şey arıyor gibiydin.
Bir şey bulamadığım, bir anlamı olmayan gözlerimde sen ne arıyordun ki? Yavaşça yanıma oturdun, hareketlerin ağır ve sakindi. Bütün ders boyu bir şeyler yazdın güzel ellerinle kağıda, o kağıt olmayı istedim o an.
Belki sana bu kadar çabuk kapılarak kendime acı çektirecektim, belki de mutlu olacaktım, zamana bıraktım her şeyi.
Teneffüs zamanı geldiğinde bana doğru döndün, yine derince baktın gözlerime. Neydi amacın bilmiyorum ama bende çekmemiştim gözlerimi. Ben baktıkça sen baktın, sen baktıkça ben. Sonunda ikimizde kahkaha atmaya başladık. Sen kahkaha atarken kendimden utandım, kahkaha atarken bile bir insan bu kadar güzel olur muydu? İkimizde gülmekten nefes nefese kalmıştık, sonra o güzel ellerini uzattın bana ve ismini o güzel ses tonundan duydum.
"Byun BaekHyun."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu iki kelimenin bütün hayatım olacağını nasıl bilebilirdim ki? Hala elin havadayken bana beklentiyle bakıyordun. Bense temas edecek olan ellerimiz yüzünden heyecanlanmıştım ama daha fazla bekletirsem yanlış anlayacaktın beni. Uzattım elimi, güzel ellerin benim için yaratılmış gibi, küçük ellerin elimin içinde kaybolurken titredim.
İlk temas ve ben öldüm. Ellerin ellerimdeyken sordun adımı. Sahi adım neydi onu bile hatırlamıyordum, biraz daha kayboldum ellerin arasında sonra gerçekliğe döndüm ister istemez. Ağzımdan zorla iki kelime çıktı.
"Park ChanYeol."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Memnun ve bir o kadar da güzel baktın gözlerime. Hafifçe kıkırdadın ve ben yine öldüm. Sonra ellerini kıpırdattın, alışmıştım oysa ki ben ellerine. Hafifçe bıraktım ellerini şimdiden özlemiştim. Ne olurdu ki sonsuza kadar öyle kalsak. Yaklaştın hafifçe, ve ben yine öldüm.
"Tanıştığıma memnun oldum ChanYeol."
Adımı ilk defa bu kadar sevmiştim, sabahtan akşama kadar dinleyebilirdim senden adımı. Bu kadar heyecanlanmam normal miydi? İlk görüşte aşk dedikleri bu muydu? Oysa ki ben inanmazdım böyle şeylere. Sen hala bana bakarken sonunda açabildim ağzımı. Sesimin titrememesi için dua ederken.
"Bende BaekHyun bende."
Sevmiştim adını söylemeyi, yüzlerce belki de binlerce isim söylemişimdir ama hiçbirini bu kadar sevmemiştim. Ne yaptın bana BaekHyun, niye böyle oldu? Ben uzaktım böyle şeylere. Sen bana tatlı tatlı gülerken daha ne kadar oturabilirdim ki orda. Dayanamadım daha fazla, nefesim daraldı, kalbim sıkıştı. Kalktım ayağa tam gidecekken tuttun bileğimden. Yapma BaekHyun, öldürme beni daha fazla.
"Nereye?"
Diye sorarken masumdun fazla masum. Ne diyeceğimi şaşırmıştım, ne diyecektim ki. Galiba sana aşık oldum mu?
"Tuvalete."
En mantıklı cevap buydu galiba şu anlık, çünkü tuvalete gitmem gerekiyordu cidden. Elimi yüzümü yıkamak ve nefesimi düzenlemem gerekiyordu. Sende ayağa kalktın, hayır hayır lütfen tahmin ettiğim şey olmasın.
"Bende seninle gelsem olur mu?"
Bana tatlı tatlı bakarken nasıl hayır diyebilirdim ki, hayır demeye hakkım var mı ki? Herkese açık alandı sonuçta. Yüzüne doğru eğildim, yakınlıktan dolayı dizlerim titrese de çaktırmamaya çalıştım. Gözlerimi daha da büyüterek baktım.
"Bana sormana gerek var mı ki Baek,hm?
Biraz şaşırmış gibiydin, bir adım uzağa gittin benden.
"A-ah tamam o-o zaman."
Elini boynuna doğru götürdün, sahi sen heyecanlanmış mıydın? Üstünde çok durmadım, çünkü az sonra zil çalacaktı. Arkamı dönmüş giderken, hala orda bekliyordun. Dayanamadım, tuttum elini sürükledim peşimden. Hiç itiraz etmeden ayak uydurdun bana, tuvalete geldiğimizde bırakmak zorunda kaldım güzel ellerini. Lavaboya eğildim, açtım suyu. Yüzüme su vurdum kaç kere olduğunu bilmeden. Sen ise kenarda durmuş her hareketimi ince ayrıntısına kadar izliyordun.
Saçımdan akıyordu sular, saçımdan akan bir damla su dudaklarımdan boynuma doğru yol alırken gözlerinle takip ederken kızarmıştı yanakların, o an mıncırmak istedim pürüzsüz duran yanaklarını. Daha seni göreli bir saat olmuştu, beni bir saatte ne hale getirdiğini bir bilsen.
Adın dışında bir şey bilmezken sana nasıl aşık olduğumu hala bilmiyorum ve bilmediğim şeyler beni heyecanlandırır.(❤) Ufak ufak çözecektim seni bir bulmacayı çözer gibi. Bekle bebeğim az kaldı, ellerin ellerimde sonsuza kadar öylece duracağız...
-GALAXY
GÜZEL İNSANLAR EDİNİN. HAYATINIZA RENK KATACAK..❤💜💙💚💛
