Cat'i daha fazla bekletmemek için lacivert (yeteeeer!) bağcıklı beyaz botlarımı giydim. Şimdi diyeceksiniz bu mal neden şortun üzerine kapüşonlu, altına bot giydi? Bunun iki nedeni var.
1. Annemle babamın ürettiği hiç plastik içermeyen tek ayakkabımın o olması. (Yanisi okula gitme için kabloları kullanacağımdan plastik giymemem gerek)
2. Ben, Cat ve Jenny, ikizler -Walter ve Fred- ve Elizabeth'le iddaya girdik ve kaybettik. Sonuç kış boyunca şortla gezmek zorunda kaldık.
Cat'i daha fazla bekletmemek için dışarı çıktım ve odaklandım. Tam ayağımın yanındaki ufacık bir çatlaktan gelen uğultuya odaklandım. Kablolardan akan elektriğin sesi. İçgüdüsel olarak enerjiye dönüştüğümü hissettim. Çatlaktan kablolara girdim. Kablolarda gezinmeye bayılıyorum yahu! Hızlıca kablolardan akarken kulağıma ( acabası bu haldeyken kulağım var mı? 🤔) çalınan konuşmalardan telefon kablolarında olduğumu anladım. Konuşmalar mı dedim? Tuhaf. Genelde kedili kaçık Bayan O'Thum hariç kimse sokak telefonlarını kullanmaz." Duman'ı kısırlaştırmaya götürür müsün James?"
İhtiyar kaçığın sesini (ve ne dediğini) duyunca yan kabloya atladım. Şimdi sokak telefonlarını kullanan diğer eski kafalıyı duyabiliyordum.
" Siz merak etmeyin efendim her şey istediğiniz gibi. Denekler olumlu yanıt verdi."
" Mükemmel mükemmel. Ancak ben Nelson'lara pek güvenmiyorum."
Annemle babamdan bahsediyorlar!
" Merak etmeyin efendim eli- dıt dıt dıt dıııt dıt dıt dıt dıııt". Neyk?! Niye sustu bu aq?! Devamını getir!! Acaba arama süresi mi doldu? Olabilir. Hatta dıt dıt seslerine bakılırsa kesin süresi doldu.
Ben bunları düşüne dururken durağa vardığımı farkettim. Tepemdeki çatlaktan yukarı süzüldüm ve yeniden beden buldum. Benim o duyduğum konuşmayı Cat'e acilen anlatmam lazım! Etrafıma bakındım bi. Aha Cat yok! Ben onu bulmaya çalışırken bir anda kafama bir şey düştü. Aklıma ilk gelen şey duyduğum o konuşmaydı. Güç bela kafamdaki şeyi almayı başardım ve bir kol boyu uzağımda tuttum. Elimdeki şey kara bir kediydi. İçim aşırı rahatladı, öyle böyle değil yani bayağı rahatladım çünkü -her ne kadar kendi kendime itiraf etmeye utansam da- beni kaçırıyorlar sandım! Biliyorum bu çok paranoyakça bir düşünce ama o duyduğum diyalogdan sonra inanırım yani. Dikkatimi elimdeki kediye yönelttim ve parlak açık mor gözleri olduğunu fark ettim. Cat! Kediyi yere bıraktım ve,
"Ufff! Yapma şöyle şeyler! Ödüm koptu yaaa! Hele duyduğum konuşmadan sonra..." dedim.
Önümdeki kedi biçim değiştirdi ve yeniden insan oldu, şimdi önümde bağdaş kurup oturmuş meraklı bir şekilde bana gözlerini dikmiş bir Cat vardı. Hiç özür dilemeden, hevesle,
"Ne konuşması? Ne zaman? Bana anlatman lazım!!!" dedi.
Bu kızın da dedikoduya kafası amma çalışıyor!
" 'Fazla merak kediyi öldürür' diye bir söz duydunmu hiç?"
" Geç soğuk kedi esprilerini de anlat neler duydun."
O anda birilerine duyduklarımı anlatmak için ölmüyo olsam Cat'e trip atardım. Sonuçta durağın tepesindeki ağaçtan tepeme atladı yahu! Ama dediğim gibi duyduklarımı anlatmak için yanıp tututşuyordum resmen. Ona duyduklarımı kelimesi kelimesine anlattım. Aslında onun her zamanki enerjik haliyle taramalı tüfek gibi konuşmaya başlamısını bekliyordum ancak o tam tersine ciddileşerek,
"İnanmayacaksın ama ben de bu sabah bunun gibi bir şey yaşadım. "
"Hadi ya! Anlatsana."
"Bu sabah annem telefonunu evde unutmuş -biliyorsun seninkilerle aynı saatte işe gidiyorlar- ben de meraklandım-"
"Hiç şaşırmadım."
"-ve annemin telefonuna bi göz atasım geldi sonra onun WatsApp'i olduğunu gördüm!"
"Şunlara bak! Bir de bize küçüklükten beri interneti yasaklayıyorlar! Bu kasabada kimsenin bir İnstagram'ı bile yok amk!!!!"
"Aynen! Ben de yine meraklandım ve konuşmalarına baktım ve annemle bir adamın konuşmalarını gördüm, adam hazır mı falan demiş annemde o satılık değil ağzınızı toplayın demiş ve adamda sözlerine dikkat et ve emirleri benden aldığını sakın unutma yazmış!!!"
Eğer gözbebeklerim olsaydı eminim şu anda şoktan kocaman olmuşlardı.
"Annen adamı ne diye kaydettmiş?"
"Bilmiyorum. Sadece numara vardı."
" O zaman numaranın bir adama ait olduğu ne malum? Ya bir kadınsa? Hem emirleri benden alıyorsun demesinden belli kadın olduğu. Sonuçta annemlerin deneylerinin başında Prof. Dr.- neydi adı?"
"Galiba Melanie McPonder gibi bi şeydi."
Sonra sol kulağını ( kedi olanı) resmen 360 derece döndürdü ve,
"Otobüs tahminen birkaç saniye sonra köşeyi dönüp buraya gelecek."
dedi. Bende hemen sustum çünkü bu konuştuklarımızı ikizler, Jenny, Elizabeth ve Tyler dışında kimse duydun istemiyordum. Adlına bakarsanız Tyler da duysun istemiyorum çünkü o çocuğa çok fena kılım ama Jennifer'ın sevgilisi olduğu için ben istesem de istemesem de öğrenecek.
"Geliyor musun Mel?"
"Gelidim geldim!"
Cat'in arkasından otobüse atladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deney Ürünleri
General FictionGerçekler ortaya çıkana dek kendimizi normal sanıyorduk. Herkesin bizim gibi özelliklere sahip olduğunu. Ama dış dünya çok farklı. Hiç kimsenin bir özelliği yok ve bu normal sayılıyor. Ve bu dünya farklılıklara acımasız davranıyor. Saklanmak zorunda...