Bölüm-2

38 4 0
                                    

İyi okumlar :))

"Alya aç artık şu kapıyı"

"Ece git başımdan ağlamak istiyorum" diye bağırdım.

"Kızım senin hormonlar yine bozulmuş salak mısın ne diye aglıyorsun?"

Ece'nin bu dedigine cevap vermemiş aglamaya devam etmiştim.

Neee! Her kız regl döneminde sinir krizleri geçirir hele bir de yüzünde sivilce çıkmışsa ağlamamak elde degil.

Ahh Allah'ım ne neden erkekler degilde hep kızlar. Biz kızların ne suçu vardi da böyle büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Sancısını çekiyoruz rahat hareket edemiyoruz arkamız da leke var mı diye terredütte kalıyoruz.

Sanırım regl dönemlerim de hayatımın en sorunlu ve berbat günlerini yaşıyorum.

"Alya sana diyorum ağlamayı bırakta çık şu banyodan emir mesaj atmış parkta bizi bekliyormuş" diyen ece'nin sesiyle düsüncelerimi bırakıp kilitledigim banyo kapısının arkasından Ece'ye ;

"Ben hicbir yere gelmiyorum sen git"dedim.

"Iyi o zaman bende emire alya regl olmuş biz gelemiyoruz sen buraya gel diye mesaj atıyorum" diyen Ece'nin sesiyle kalkıp alelacele banyonun kapısını açtım.

"Canına mı susadın sen? söylemedin degil mi?" Diye tedirgince tısladım. Ece bu sonuçta yapar mı? yapar

"Hayır henüz soylemedim ama 10 dakikaya kadar hazırlanıp aşagıya gelmezsen söylerim" dedi.

"Bunu sana ödetecegim" deyip dolabımı açtım. Bordo pantolonumu ustune de bej tonlarinda ki bluzumu alıp duşa girdim. Elbiselerimi giydikten sonra saclarimi kurutup düzenli bir şekilde topuz yaptıktan sonra yüzümde ki sivilceyi kapatıcıyla kapattım. Bir şise parfümü de üstüme bocaladıktan sonra çıktım odadan.

Sonuçta insanlarin senin kötü koktugunu düsünmesini istemezsiniz degil mi?

Aşagıya inince Ece kapıda beni bekliyordu. Telefonumu arka cebime sıkıştırdıktan sonra evden çıktık.

-----------

Parka varınca Emir' in bankta oturmuş oynayan çocukları izledigini görünce arkasına geçip kollarımı Emir'in boynuna doladım. Emir'le lisenin başlarında tanışmıştık. Çok iyi anlaşırdık.her zaman ben ece ve emir takılırdık. Teyzemle de cok iyi anlasırlar.Kardeşim diyebilecek kadar yakın bize.

"Oo prenseslerim gelmiş nasılsınız?" 

"Iyiyiz sen nasilsin prensim?" Dedim bende.
"Bende iyiyim ama sizi beklerken acıktım pizza yemeğe gidelim mi? " diye soran Emirin fikrini onaylayinca pizzaciya dogru ilerlemeye basladik. Emir' in aralıksız yaptıgı tek şey yemek yemekti.

Emir siparişlari verdikten sonra Ece'yle konusmaya daldılar bende dışarıdan gecen insanlari izliyordum.

"Alya sen bugun iyi görünmüyorsun"diyen emire dönüp

"Yoo iyiyim sadece hastayim"
Dedim.

"Neyin var prenses?"

"Hastayım dedim ya emir"

"Iyi de neyin var yani karnın mı agriyor,disin mi agriyor basin mi agriyor ne oldu guzelim? " diyen Emir'e sabırla bakıp

"Karnim agriyor" dedim.

"Hastaneye falan gittin mi yada soda alayım iyi gelir" diyen emire "salak mısın?" Diye bagirdiktan sonra sinirle tuvalette gittim. Bir tane de normal arkadaşım olsaydı nolurdu Allah'ım.

Kapıyı kapattıp aynaya baktım. Ayna da ki yansımayı görüp bagıracakken kendim oldugumu fark ettim. Araladıgim dudaklarimi kapattim.

Evde düzenle yaptığım topuzum birbirine girmiş, yüzüm soluklaşmış  gözlerimi saymıyorum bile berbat ötesi birseydi. Şuan 60 yasında ki teyzelerin benden daha çekici göründüklerini söyleyebilirim.

Belki kendime gelirim düşüncesiyle Önüme gelen saçlarımı ellerimle geriye dogru attıktan sonra yüzüme üc veye dört kere su çarptım.  Fakat degişen birsey yoktu sonuç yine hüsran. Yüzümü kuraladıktan tam cıkacaktim ki olduğum yerde durdum. "S-senin ne işin var burda" diye bağırdım. Karşımda dün çarpıştıgımız çocuk tuvalletin kapısına yaslanmış kollarinı gögüs altinda birleştirmiş bir sekilde bana bakıyordu.

"senin çıkmanı bekliyorum işin bittiyse çik hadi" dedi benim aksime gayet sakin ve umursamaz ses tonuyla söylemisti.

"Ne çıkacam be sen çık sapık mısın nesin sen? Diye cırladım bu sefer

"Kulaklarıma hasar vermeyi kes. Okuma yazman yok mu senin erkekler tuvaletin de olan sensin dolayisiyla da senin cikman gerekir" demesiyle 5 saniyelik bir şok yaşadım. O yine benim aksime gayet sakin konusmustu ama kırıcı konuşmustu.

Belki de cok umursamazdi. Gözlerimi açıp etrafa bakındım. Buranın gerćekten de erkekler tuvaleti olduğuna kanaat getirdikten sonra hiçbirsey demeden çıktım.

Ece bu sabah söylediklerin de belki de çok haklıydı. Kesinlikle hormanlarımin durumu hiç iç açıcı degildi. Erkekler tuvaletine girmekte ne demekti ya.

Ece'nin yanına gidip " benim işim çıktı ben gidiyorum siz eğlenmenize bakın evde görüşürüz"deyip  çıktım.

Eve gelip odama çıktıktan sonra pijamalarımı giyip kitaplarimi aldım önume. Şuan hiçbirsey düşünmeden ders calışmak en mantıklı şeydi belki de. Aksama kadar ders çalışmistım. Ece odaya girip ders calistigimi gorunce birsey demeden cikti. Ben de biraz daha calistiktan sonra kitaplari kaldirip yatagima uzandim. Gezmeyi seviyor olabilirdim ama derslerimi de ihmal etmezdim. Ece odama gelince Gitmemesini soylemedim cunku o cocugu tekrar gordugumu degil de erkekler tuvaletinde gordugumu anlatmak istemiyordum. Sonunda anlatacaktim ama bu gece anlatmamak en iyisiydi. Yoksa sabaha kadar bu konu hakkinda konusacaktik ve yarin baslayacagimiz okula ilk gunden gec kalacaktik.

Sebebsizce o cocuk yine geldi aklima. Gerci sabahtandir hic cikmamisti ama neyse. Gözleri adeta büyüleyici gibiydi. Gülüşünü gormesemde kasları ve tapılası gözleri aşık olmak için yeterli sebeplerdi. Ona aşık olmadim tabi ki ama onunla bu sekilde degil de daha iyi bir sekilde tanişmak isterdim. Iki kere karsilasmistik ikisi de ayri rezillikti. Bir daha gormek istermiyorum bilmiyorum hem görebilecegimin de bir garantisi yoktu zaten. Neyse asik degilim birsey degilim niye birdaha gormek isteyim ki. Her genç kız gibi normal bir sekılde düşünüyorum.

Anladıgim birsey vardı ki o da; böyle bir çocuğu gören herkes benim gibi düşünürdü.


GeceNiN KaraNLıĞıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin