"Ne var?" Dedim. Karşımda durup bileğimi tutan çocuģa bakarken.
Yüzünde iğrenç diyemiyeceğim kadar kötü bir ifade vardı.Pis pis sırıttıktan sonra "sadece zaman geçiririz diye düşünmüştüm gece bize falan gelirsin" deyince kaşlarım istemsiz olarak çatılmıştı. Kanım dondu derler ya hani öyle bir şeydi benim de şuan ki durumum. Kanım çekiliyordu vucudumdan. Bu kadar igrenç şeýler duymaya alışkın değildim. Hızla elimi çekmeye çalıştım ama daha da sıkı tuttu. " çek şu ellerini üstümden" sesim olduğun da daha yüksek çıkmıştı.
Koridoor da birkaç ögrenci olmasına rağmen kimse aldırış etmeden gećiyorlardı önümden. Ben mi boşuna telaş yapıyorum yoksa burdakiler mi ćok rahat diye düşündüm bir an.
"Ama sen böyle yaparsan beni sinirlendirmekten başka birşey yapmazsın" bu lafının üstüne ona uzaylıymış gibi baktım. O da bakışlarımdan rahatsız olmuş olacak ki bana bakan yüz ifadesi değişmişti. O sırada çaprazımızda duran iki çocuģa baktım. Gözlerimle 'yardım edin' diye haykırdım resmen ama oralı bile olmadılar. Nasıl bir okula geldim diye düşünmeden edemedim. Sözde kolej olacak ama sözde işte.
"Bırak kolumu diyorum sana" derken istemeden de olsa sesim güçsüz çıkmıştı. Öğle molası oldugu için herkes yemekhaneye yada kantindeydi. Koridoorda gezen birkaç kişide görmezden geliyordu. Okuldaydık ileri gidemeyecegini biliyordum boş boş konuşmaya devam edip gidecekti böyle düşünmeme ragmen yinede ürkmüştüm.
"Okulda seni birkaç gündür görüyorum yeni olmalısın neyse önemli degil yeni olmasan bile benim olmalısın. Senden oldukça etkilendim" dedi. Soğukkanlılıkla konuşan bir ucube gibiydi. Kolumu çekmeye çalışıp" bırak istemiyorum" diye tısladım. Tam da çocuģun gözlerine bakıyordum. Sesim güçlü çıkmıştı ve böyle güçlü çıkmasına ben bile şasırmıştım. Aniden diğer kolumda da baskı hissettiğim zaman bakışlarımı önce kolumda ki ele sonra da elin sahibine çıkardım.
O an karşımda bi Enis Karaduman görmeyi beklemiyordum.
"Kız istemiyorum diyor duymuyor musun?" Diyerek adeta kükredi. Sesinden ben bile korkmuştum. Beni geriye çekip arkasına almasıyla çocuğa yumruğu geçirmesi bir oldu. Ben çocugun sıktıģı kolumu ovalarken Enis ve çocugun kavga ettiğini yeni idrak etmiş gibi hemen başımı kaldırıp Enis'in altında ki yumruklagı çocugu görunce şaskınlıkla çığlık attım.
"Eniss durr"
"Ya ölecek zaten bırak çocuğu" Enise bağırıyordum ama beni duymuyordu kolundan tutup kendime dogru çekmeye çalıştım ama nafile. Onun kaslı kolları karşısında benim kollarım hiçbir işe yaramıyordu.Artık sinirden gözlerim dolmaya başlamıştı belki de daha iki gündür tanıdıgım bu çocugun kavga etmesi beni üzüyordu hemde benim için..
"Enis lütfen" deyip benim tarafımda olan sağ yanağına dokundum. Başını hızla çevirip bana bakmıştı. Ilk defa gözlerinin güzellegini bu kadar yakından görüyordum. Gözlerini kaçırmadan bana bakıyordu o sırada yerdeki çocuk bu andan faydalanmış olacak ki Enis' in yüzüne sert diyebilecegım bir sekilde yumruk atti. Panikleyip çıglık attım. O sırada Atalay denilen çocukta gelip Enis' e yumruk atan çocuğa bir yumruk geçirip Enis'i ordan uzaklaştırdı. Bende Atalay' ın gittigi yöne gittim.
Tabi ki saçmalamayın yanına gitmeyip de ne yapıcam çocuk benim yüzümden kavga etti..
Şuan seçmelerde olmam gerekirken Atalay ve Enis'le sınıfa gelmiştim. Ah! Ne kadar da güzel voleyboldan da oldum. "İyi misin" düşüncelerim den kendime gelip, soru soran Enis'in gözlerine çıkardım gözlerimi. Kanayan dudagını görmemle içimden birşeyler kopmuştu sanki.
"B-ben iyiyim ama sesin dudağının kenarı kanıyor" deyip baş parmagımı kanayan yerine götürdüm. Ona dokununca heycan bedenimi esir almıştı. Ellerimin titrediģini fark ettim. Parmagımla kanayan yerini hafif bastırınca yüzünü ekşitti. Sanırım canını yakmış olmalıydım.
O an kanını silmek için peçete veya bez parçası ararken sıramın üstünde ki çantanım yanında çıkardıgım hırkam gözüme çarpttı. Parmağımı çekip sırama doğru ilerledikten sonra hırkamı elime aldım. Atalay'ın şu an bana 'salak mısın' bakısları attiğina emindim.
Hırkayı alıp tekrar Enis'in karşısında durdum. Hırkanın kenarıyla az da olsa akan silmeye basladım. Böyle mükemmel birine Dokunmak için birdaha şuan ki gibi bir şansım olmaya bilir. Dudagının kenarını silerken Enis'in gözlerini üzerimde hissedebiliyordum.
Heycanlanmamayı kendime hatırlattıktan sonra başımı kaldırıp gözlerine baktım. O da tahmin ettiğim gibi kahvenin en güzel tonunda ki gözleriyle bana bakıyordu. "Teşekkür ederim" dedim. Sesim fısıldar gibi çıkmıştı ama yanımızda durup bizi izleyen atalay bile duymuştu. Sadece bakıyordu tek bir mimiğini bile hareket ettirmemişti cevapta vermemişti gözlerini gözlerimden kaçırmıyordu. En son duduganın kenarında öylece duran elimi ćekmeyi akıl edebilmiştim. Oysa hiçbir tepki vermeden bakıyordu öýlece gözlerimin derinliklerinde kaybolmuş gibi. İtiraf etmeliyim ki bu an benim nefesimi kesecek gibi hissetmeme neden olsa bile hoşuma gitmişti.
Böyle bir mükemmeligi gören herkes ilk görüşte Enis' e aşık olabilirdi. Etkileyciydi. Beni ona çeken birsey vardı. Onunla elimde şarapla ilk karşılaşığımız gün bile onda ki enerjiyi fark etmiştim. Bu tıpkı bir büyü gibiydi. Ona baktıkça heycanı hissediyordunuz...
"Aşkım ne bu halin ne oldu sana" diyen kız sesiyle iki adım geriye gidip sınıfa giren İdil'e baktım. Kısa bi anlıgına da olsa bana öyle bir bakış atti ki o bakışı gören herkes derin nefret barındıran bir bakış olduğunu anlardı.
Enis'e yaklaşıp dudağının yanına küçük bi buse bıraktıktan sonra bana döndü" senin sevgilimin yanında ne işin var" diye sorunca benim cevap vermeme gerek kalmadan Enis "yok birşey bahçe çıkalım" deyince idil de bunu bekliyormuş gibi Enis' in koluna girdi. Onlar sınıftan çıkarken Atalay'da omuzuma dokunup arkalarından çıktı.
Nedensizce İdil' in onu öpmesi canımı yakmıştı. Ne bekliyordum ki zaten. Sonuç olarak Enis Idil' in sevgilisiydi. Son an da aklıma gelen seçmeleri hatırladım. Koşar adımlarla spor salonuna gitmeye başladım. Kesinlikle Çoktan geç kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GeceNiN KaraNLıĞı
Dla nastolatków> Bazen hayatın sana getireceği mucizeleri bilemezsin. Aşık Oldugu Erkeğin Karşısındayken Ruhunun Kayboloşu. Kendinden bile daha çok sevdiği kızın Gözlerine bakınca derinliklerinde kendini kaybeden bir adam... Gece'nin KaranLığı